Sanat dünyamızın en duygulu sanatçılarından biri olan Bıldız Hanım’la samimi bir röportaj yapma fırsatını yakaladım. Öyle savunmasız, öyle masum, öyle içten…
Öncelikle çok damar bir İnsansınız. Bunu ifade etmek isterim.
Çok teşekkürler şekerim.
Şarkılarınızda duygularınızı abarttığınızı iddia edenlere cevabınız nedir acaba?
Yok ya, hepsi gerçek onların. Bazıları o kadar gerçek ki, söylemiyorum. Mesela Hitler’e yazdım bir şarkı. Şarkının ismi “Hitler’den Allah Razı Olsun”. Söyleyim mi?
Yok, siz şey etmeyin hiç.
Aşk şarkısı ama, damardan... Çok duygusal bir şarkı, insanlar intihar etmesin diye piyasaya sürmedim.
Gercekten çok insancıl bir insanmışsınız.
Sağol yavrum. Bitanesin…
Bu kadar çok sevilmeyi neye bağlıyorsunuz?
Olduğum gibi bir insanım ben. Doğal, net, organik... Halk beni seviyor. Ben de halkın sadece bir kısmını seviyorum. Öbür kısmına da Hitler az yapmış azzzz...
Öhö, konuyu değiştirelim mi? Son albümünüz...
Yok değiştirmeyelim. Ben insanların ortak diliyim. Aşk, masumiyet... Sonra duygusallık, sonra sanat. Biraz mazi, biraz Nazi, biraz o yoğun duygu... Duygusallık... Bir bebeğin masumiyeti gibi. Bilmem anlatabiliyor muyum? Çok acı var.
Muazzam anlattınız. Sizin o güzel enerjiniz bana geçti şu an.
Sağolasın şekerparem.
Ben sizi damardan 'gerçek' buluyorum. İnsana amuda kaldıracak kadar 'çıplak' duruyorsunuz herkesin önünde.
Ay lav yu.. .
Nasıl bu kadar çıplak kalabiliyorsunuz?
Kalıyorum. Genel olarak, ne çok acı var... Hüzün... Bir bebek masumiyeti... Sonra aşk... İçime atıyorum ben.
Atmayın içinize o vakit
Atmiyim mi?
Atmayın tabi!
Bu Hitler bunlara az yapmış!!
Aha ha.. Ay muhteş-şem.. Ne kadar samimi içten... Damar..
Sağolasın yavrum.
Sizin dans etmenize de bayılıyorum. Müthişsiniz..
Sağolasın yavrum… Ne çok acı var... Öyle, içimden geldiği gibi.. İçtenim ben.
Bu kadar damardan yazabilme yeteneği nereden geliyor?
Sağ taraftan geliyor.
Bir sürü yakıştırma yapılıyor. Edith Piaf, Amy Winehouse, kadın Ahmet Kaya, Michael Jackson, Nirvana, Beatles, Vanilla Ice, Milli Vanilli…
Ne münasebet, hiçbiriyle alakam yok. Bıldız’ım ben! Herkesten bir tane var.
Sizin bir tarafınız da filozof gibi...
Sağol sütlacım. Çok okurum. Bir taraf Descartes hep... Düşünüyorum.
Hep mi derindiniz?
Çok... Çok çok derin bir insanım...
Muhteşem bir insansınsınız.
Sağol yavrum, o senin muhteşemliğin...
Peki gelelim son albümünize. Bir kuple şarkınızdan söyleseniz?
Gönlümü kaptırdım bir yâre
Kendisi Alman, bıyığı kare
Biraz sinirlidir kendisi
Nefretle öldürür abisi
İnanılmaz… Çok fena oldum. Bu şarkıdaki aşkı ben bile hissettim. O kadar içten ki... Kime yazdınız?
Sağol şekerim. Bunun dansı da var. Böyle söylerken selam çakıyorum. İçimden geliyor.
Müthiş bir insansınsınız
Sağol canım, o senin müthişliğin.
Çok duygusal...
Canımsın...
Not: Söz konusu röportaj, tamamen hayal ürünüdür. Ne sanatçı, ne gazeteci gerçektir. Türkiye’de ne Hitler’e methiye düzen sanatçı vardır, ne de röportaj yapıp nefret söylemlerinin üzerini duygusallıkla sıvayan gazeteciler. Bu yüzden kimse üzerine alınmasın.
