Merhaba,
Bu sayımıza Tom McCarthy’nin kült romanı ‘C’ ile başlıyoruz. Günümüz İngiliz edebiyatının en önemli romancılarından biri kabul edilen McCarthy’nin romanı, telgrafla doğuma çağrılan doktorun labirent gibi bahçelerden geçerek Serge’i doğurtmasıyla başlıyor. Serge, aynı Charles Dickens’ın unutulmaz kahramanı David Copperfield gibi kafasının etrafında cenin zarıyla doğar, ki böyle doğanların şanslı olduğu söylenmektedir. Doktor bunu söyler ama romanın başında yazarın verdiği izlenim, Serge’in çok da şanslı bir aileye doğmadığıdır. Banu Yıldıran Genç yazdı.
ABD’li tiyatro yazarı Richard Kalinoski’nin ‘Aydaki Canavar’ adlı oyunu, Murat Cankara’nın dediği gibi, “bir nevi yaşama tutunma güzellemesi”. Ermeni Soykırımı’na belli bir mesafeden bakmaya çalışan ama bunu yaparken Soykırım’ın üzerine kurulduğu gerilimleri çeşitleyen bir oyun metniyle karşı karşıyayız.
‘Türkiye’de Kadınlarla Ezilenlerin Tiyatrosu: Feminist Bir Metodolojiye Doğru’nun yazarı Jale Karabekir ile Baruyr Kuyumciyan konuştu. Karabekir, Yerevan’da düzenlenen İnteraktif Tiyatro Festivali’nde yaşadığı ve unutamadığı anılarını paylaştı.
Alain De Botton, son kitabı ‘Haberler’de, bilişim çağının üzerimizde yaratmış olduğu etkileri analiz ederek, modern çağın insanına günümüz medyasıyla nasıl başetmesi gerektiğini anlatan bir kullanma kılavuzu armağan ediyor. Rafi Atam yazdı.
Keyifli okumalar,
Ferda Balancar
ferda@agos.com.tr
