Yurt dışında oy kullanan seçmen sayısı, gümrüklerdeki sandıklar da dahil olmak üzere yaklaşık 1 milyon 30 bindi. Toplam 2 milyon 866 bin 940 yurt dışı kayıtlı seçmeninin bulunduğu ve yurt dışında yaşayanların 7 Haziran’a kadar gümrüklerde oy kullanmaya devam edeceği de düşünülünce, katılımın yüzde 35-40 civarında olması bekleniyor.
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) aldığı karar uyarınca, Türkiye’deki Genel Seçimler için yurt dışında oy kullanma işlemi 8 Mayıs'ta başladı ve 31 Mayıs günü de tamamlandı. Yurt dışında yaşayanların gümrüklerde kurulan sandıklarda oy kullanma işlemi 7 Haziran’a kadar devam edecek ve seçim günü, yurt içinde kullanılan oylarla birlikte sayılacak.
Yurt dışında oy kullanan seçmen sayısı, gümrüklerdeki sandıklar da dahil olmak üzere yaklaşık 1 milyon 30 bindi. Toplam 2 milyon 866 bin 940 yurt dışı kayıtlı seçmeninin bulunduğu ve yurt dışında yaşayanların 7 Haziran’a kadar gümrüklerde oy kullanmaya devam edeceği de düşünülünce, katılımın yüzde 35-40 civarında olması bekleniyor. Bu oran, bulundukları ülkede sadece belli merkezlerde oy kullanıldığını ve bazen yüzlerce kilometre yol gitmeyi gerektirdiği için, beklenenin çok üstünde.
Fransa ve Belçika
En çok seçmenin yaşadığı ülke olan Almanya’da yurt dışı sandıklarının kapandığı 31 Mayıs günü akşamına kadar 1 milyon 405 bin seçmenden yaklaşık 533 bin 900’ünün oy kullandığı bildiriliyor. Türkiye kökenli göçmen sayısının 311 bin 803 öldüğü Fransa'da kullanılan oy sayısı, 122 bin 804 olarak duyuruldu. 131 bin 104 kayıtlı seçmenin bulunduğu Belçika'da ise oy kullanma oranının Fransa'nın gerisinde kaldığı ve sadece 50 bin 324 seçmenin sandığa gittiği açıklandı.
2015 Genel Seçimleri, yurt dışı seçmeni için özel bir önem arzediyor, zira Türkiye’den göçmüş milyonlarca kişi, eğer gittiği ülkenin vatandaşlığına da geçmemiş ise belki de hayatında ilk kez oy kullandı.
Dördüncü büyük
Yurt dışı oylarının 2 milyon 866 bin 940 olması birçok partinin de iştahını kabarttı; çünkü bu sayı, İstanbul, Ankara ve İzmir’den sonra 4. büyüklükte bir seçim bölgesi anlamına geliyor. Bu seçimlerde yurt dışı oyları, yıllardır Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD) ile Avrupa’da örgütlenmesini geliştiren AKP için büyük önem taşıyor; zira başkanlık sistemine geçmeyi hedefleyen AKP, geçen yıl yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde Avrupa’da sandıktan birinci parti olarak çıkmıştı.
2015 Genel Seçimleri, HDP için de çok önemli. HDP, ilk kez parti olarak girdiği seçimlerde yüzde 10 barajını aşmak için yurt dışı oylarının oynadığı rolün farkında. Bu nedenle olsa gerek, Türkiye’deki siyasi partiler, özellikle seçmen sayısının yüksek olduğu Almanya’dan çok sayıda aday gösterdiler. Almanya’dan aday konusunda başı HDP çekiyor. HDP, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu‘nun başkanlığını yapmış Turgut Öker, Sol Parti Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde daha önce milletvekili olmuş Ali Atalan, yine Sol Parti’den iki dönem AP milletvekilliği de yapan Feleknas Uca, ekonomist Ziya Pir gibi Avrupa’da yerel veya ulusal düzeyde siyasi tecrübesi olan isimlere yer verdi listelerinde. AKP’nin Almanya’dan veya Almanya kökenli diyebileceğimiz adayları arasında ise Milli Görüş‘te önceden genel sekreter olarak görev yapmış Mustafa Yeneroğlu ve bir süredir AKP’ye danışmanlık da yapan eski AP Milletvekili Ozan Ceyhun göze çarpıyor. CHP’nin ise biri Bayburt’ta Murat Bülbül, diğeri İstanbul’da Necdet Saraç olmak üzere iki Almanya kökenli adayı, TBMM’ye girmek için yarışıyor. MHP’nin tek adayı, Almanya’nın Velbert kentinden İsa İlyasoğlu ise Kenan Evren’in ölümü üzerine yaptığı açıklamalar sonrasında aldığı tepkiler üzerine, adaylığını geri çekmişti. 7 Haziran’da yapılacak Genel Seçimler‘de, Türkiye kökenli göçmenlerin yaşadığı Fransa, Belçika ve Hollanda'dan ise aday bulunmuyor.
Polemik sorunu
Türkiye’deki siyasi partilerin en azından Almanya’dan çok sayıda aday göstermesi, seçmen tarafından olumlu karşılanıyor. Yurt dışında yaşayan pek çok seçmen, son aylarda Türkiye’de sertleşen siyasi dilden ve politikacılar arasındaki polemikten rahatsız; Almanya’dan giden ve milletvekili seçilecek adayların, Avrupa’daki siyasi iklimden kazandıkları tecrübelerini, Türkiye’deki siyasi kültüre taşıyacaklarını umut ediyorlar.