Zahrad, ölümünden sonra da şiirseverlerle buluşmaya devam ediyor. Türkiye’de Ermenice edebiyat, Ermeni kültürü ve tarih dendiğinde akla gelen ilk adreslerden biri olan Aras Yayıncılık, şairin Türkçede yayımlanmamış şiirlerinden bir seçkiyi, ‘Ferah Tut Yüreğini’ adlı kitapla, okurlarla buluşturuyor.
“Zareh [Zahrad], kendi yazınsal serüveniyle bütünleşmişti; derdi günü şiirdi; o, şiirle ahenk içinde, şiir için soluk alıp verirdi. Şiir, öz benliğinin ekseni, kalkanıydı, dokunulmaz ve geçit vermez; ‘bir kalkan; manevi, saf inanç, salt fikir’, ki ‘tutardı göğsünde bir bayrak gibi.’”
44 yıllık hayat arkadaşı Anais Yaldızcıyan, böyle tanımlıyor eşi Zareh Yaldızcıyan’ı, Ermenice şiirin usta temsilcisi Zahrad’ı... İstanbul’un, şiiri hayat, hayatı şiir gibi yaşamış, çelebi ruhlu ve hep genç şairi Zahrad, 2007’de, Hrant Dink’in ölümünden sadece bir ay sonra göçmüştü aramızdan. Altmış yılı aşkın bir süre, neredeyse bir ömür boyunca şiir yazmış, dize çatmış Zahrad, diliyle ve biçimiyle hep özgün, yine eşinin deyişiyle “başka ve farklı” oldu; sevenlerinin gönlünde hep özel bir yere oturdu.
İşte o Zahrad, ölümünden sonra da şiirseverlerle buluşmaya devam ediyor. Türkiye’de Ermenice edebiyat, Ermeni kültürü ve tarih dendiğinde akla gelen ilk adreslerden biri olan Aras Yayıncılık, şairin Türkçede yayımlanmamış şiirlerinden bir seçkiyi, ‘Ferah Tut Yüreğini’ adlı kitapla, okurlarla buluşturuyor. Zahrad’a Türkçede ses verense, daha önce çevrilmiş üç kitabında olduğu gibi, Ohannes Şaşkal.
‘Bir mizah- hüzün dengesi’
‘Ferah Tut Yüreğini’, Zahrad’ın türlü kitaplarından derlenen şiirlerden oluşuyor. Bu şiirler, daha önce Aras’ın yayımladığı iki ciltlik Zahrad külliyatının yanı sıra, onun son dönem eserlerini içeren ‘Tıtumi Ham’ (Kabak Tadı) ve ‘Andib Tertıs’ (Yayımlanmamış Sayfam) kitaplarında yer alıyordu.
Zahrad’ın o ilk bakışta göze çarpan, bir anlamda alametifarikası olan o muzip, esprili, mizah dolu üslubu, ‘Ferah Tut Yüreğini’de de hemen fark ediliyor. Ancak, onun şiirinde hep âdet olduğu üzere, bu pırıltılı üsluba kimi zaman derin, kimi zaman belli belirsiz bir hüzün de eşlik ediyor.
Kitabın çevirmeni Ohannes Şaşkal’ın kaleme aldığı önsözde dikkat çektiği gibi, her zaman zekâyla el ele giden bir mizah-hüzün dengesi bu. Bu denge, onu, aynı anda hem yerel, yani sapına kadar İstanbullu, ama aynı zamanda son derece evrensel, dünyalı bir şair haline getiriyor. Dünyanın sadece bu noktasında yazılabilecek bir şiirin şairi olan Zahrad, anlattığı insan hikâyeleriyle, dünyanın herhangi bir köşesindeki insanın dertlerini, tasalarını dile getiriyor. Böylece, şiiriyle, İstanbul’daki evinin penceresinden baktığı dünyaya İstanbul’u götürürken, dünyayı da İstanbul’a getiriyor.
Zahrad, ‘Özür’ başlıklı şiirinde “Ne çıkış yolu gösterebildim / Ne bâkir değerler getirebildim - benzersiz / Ayırıcı kılan yarının şiirini (...)” sözleriyle yakınsa da, yaratıcılığının bütün hünerini şiirlerine dökebilmiştir. Öyle olduğu için, belki de pek çok anlı şanlı şaire nasip olmadığı şekilde 22 dile çevrilmiş, dünyanın farklı köşelerinde hayranlar edinebilmiştir.
Daha önce, Ardaşes Margosyan’ın editörlüğünde, şairin Ermenice tüm eserlerini yayımlayarak önemli bir hizmeti yerine getiren Aras Yayıncılık, ‘Yüreğini Ferah Tut’un ardından Türkçe kitaplarını da yayımlayacak. Biz okurlarına düşense, şiirlerini okuyup onunla hasbihâli sürdürmek.
Doğum gününde anılıyor
‘Yüreğini Ferah Tut’un yayımlanması vesilesiyle, 10 Mayıs 1924 doğumlu Zahrad’ın doğum günü, 9 Mayıs Cumartesi günü düzenlenecek bir etkinlikle kutlanacak. Şairin eşi Anais Yaldızcıyan’ın da katılacağı etkinlikte yazarlar, şairler, yayıncılar ve dostları Zahrad’ı anacak.
Karin Karakaşlı, Ohannes Şaşkal, Nazar Büyüm ve Sevan Değirmenciyan’ın Zahrad şiirinin farklı yönleri üzerine konuşmalar yapacağı etkinlikte, oyuncu Kevork Malikyan da, şairin eserlerinden Türkçe ve Ermenice okumalar yapacak. Beyoğlu’ndaki Cezayir Toplantı Salonu’ndaki etkinlik saat 17:00’de başlayacak.
BOĞA GÜREŞİ
Arenanın kumu
emecek kanını
ve gururlu - kendinden emin -
içeri girdiğin o yerden
şimdi sürüyerek
cesedini çıkaracaklar senin
Boğa
şair boğa
- boğası arenanın -
Seni yere çalmak için - sanat adına
beklerler orada
hançerle mızrakla
ferah tut yüreğini - koru yüceliğini -
ve Mayıs’ın on’u - değil mi ki boğa doğumlusun! -
dikil korkusuzca
yığını üstünde şiirlerinin
Gelin hazırım - de -
Gelin
haklayın beni
gücünüz yeterse
MAVİ TOPRAK
Sür canım sür - bu toprak mavidir
Tıpkı göğün denizlerin mavisi
Bu toprak başkadır
Bu toprak göktür - bu toprak deniz
Sür canım sür - bu toprak mavidir
Mavi göğe denizlere yaraşır
Bu toprak gökten kopmuş inmiştir
Bu toprak denizlerden sökülmüş de gelmiştir
Bu toprak hazinelerini getirmiş mavinin
Sür canım sür - bu toprak başkadır
Mayıstır ilkyazdır yavukludur anadır
Bu toprak toprakların en mavisi
Tıpkı göğün denizlerin mavisi
Sür canım sür - bu toprak mavidir
Bu - toprak değil - hayatın senin