Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tarihçilere verdiği yemeğin ayrıntıları ortaya çıktı. Yemeğin ardından bazı tarihçiler, yaptıkları basın açıklamasında, Türkiye'nin Ermeni Soykırımı konusunda "tarihi, siyasi ve propaganda boyutunu koordineli yürütümesi"nin konuşulduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Birinci Dünya Savaşı ve Çanakkale Savaşı'nın 100. yılı nedeniyle Cumhurbaşkanlığı Sofrası'nda bir araya geldiği bazı akademisyen ve tarihçiler, yemeğin ardından basın mensuplarına açıklamada bulundu.
Yemeğe katılan Türk Tarih Kurumu Başkanı Turan, toplantıda 1915’in de gündeme geldiğini söyledi.
Ermeni Soykırımı etrafında dönen tartışmaların Türkiye ile Ermenistan arasında değil, büyük devletlerle Türkiye arasında bir meseleye dönüştüğü kanaatinin hakim olduğunu belirten Turan, bazı akademisyen ve tarihçilerin, konuya ilişkin siyasi tartışmaların tarih tartışmalarının önüne geçtiği yönünde fikir beyan ettiklerini söyledi.
Türkiye'nin konuya dair yaptığı çalışmaların da yeterli olmadığı şeklinde görüşlerin öne çıktığını ifade eden Turan, "Benim kanaatim, çalışmaların bir koordinasyon şeklinde olması. Hem tarih veya bilim hem siyaset hem de propaganda boyutunun beraber yürümesi lazım. Şu anda dünya parlamentolarında ve devletlerinde alınan kararlar, Türkiye'yi rahatsız ediyor, bu da gündeme geldi. Ancak tarihi olayları ve olguları kararlarla değiştiremezsiniz, geri de döndüremezsiniz. Olaylar, olguları olduğu zaman dilimi içinde ele almak mecburiyetindeyiz, bu tür olayları kararla değiştiremezsiniz" diye konuştu.
"Ermenistan vatandaşlarına Türk vatandaşlığı verilmesini teklif ettik"
Tarihçi-yazar Mustafa Armağan’ın aktardığı kadarıyla, Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantıda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ermeni Soykırımı’na ilişkin açıklamalarından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Armağan da Türkiye'nin tavrını devam ettirmesi ve dışarıda mümkün olduğu kadar lobi faaliyetleriyle tavrını anlatmasının önemli olduğunu ifade ettiklerini söyledi.
Armağan şöyle devam etti:
"Türkiye inkar eden, kaçan, arkasını dönen, çark eden yaklaşımı bırakmalı. Ön alıcı, aktif ve kendisi politika belirleyen tavır içerisine girmeli. Nitekim Türkiye'deki Ermenistan vatandaşı olan Ermenilerin Türk vatandaşlığına geçirilmesi konusunda bir teklifimiz oldu. Güçlü bir devlet olarak Türkiye'nin bu konuda geri çekilen, geri adım atan devlet değil, ileri adım atan ve herkesi şaşırtan, diasporanın elindeki kozları onların ellerinden alan tavır sergilemesi konusunda mutabakat sağlandı diyebilirim masada."