Kilikya Katolikosluğu davası: ‘Hükümetle masaya oturmaya hazırız’

Lübnan Antilyas’taki Kilikya Katolikosluğu, Kozan’daki mülklerinin iadesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptı. Kilikya Katolikosluğu’na danışmanlık yapan, Oxford ve McGill üniversiteleri öğretim üyesi hukuk profesörü ve avukat Payam Akhavan, sorularımızı yanıtladı.

Lübnan Antilyas’taki Kilikya Katolikosluğu, Kozan’daki mülklerinin iadesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yaptı. İlk defa bir mülk gaspı davasıyla karşı karşıya olan AYM’nin davayı reddetmesi durumunda, dosyanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınması bekleniyor. Katolikosluğun talebi, tespit edilen mülklerin iadesi, bu tespitin yapılamaması halindeyse 100 milyon TL’lik bir tazminatın ödenmesi. Detaylarını geçtiğimiz hafta paylaştığımız dava sürecinde, Kilikya Katolikosluğu’na danışmanlık yapan, Oxford ve McGill üniversiteleri öğretim üyesi hukuk profesörü ve avukat Payam Akhavan, sorularımızı yanıtladı.

Mülk davaları ve tazminat talepleriyle ilgili çalışmalar yürüten ‘Ermeni Soykırımı Tazminat Çalışmaları Grubu’ gibi kurumlar var. Kilikya Katolikosluğu’nun AYM’ye yaptığı başvurunun bu kurumlarla bir ilişkisi var mı? Bu konuda bir destek alıyor musunuz?

Bu başvuru Kilikya Katolikosluğu’nun oluşturduğu küçük bir ekip tarafından hazırlandı ve bu tamamen bağımsız bir organizasyon. Tabii ki bu daha geniş bir kitleyi ilgilendiren, bütün Ermeni toplumu için önemli bir dava. Ancak, davayı siyasallaştırmak gibi bir niyetimiz asla yok. Çok açık ve somut bir talebimiz var, Ankara’nın Ermenilere ait kilise mülklerini iade etmesini istiyoruz. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, gönüllü bir şekilde Surp Giragos Kilisesi’nin restorasyonu için destek oldu; Kozan’da da benzer bir şeyin olmasını umuyoruz. Ermeniler, AYM’ye ve Türkiye’deki hukuka güveniyor. Saint Sophia Manastırı’nın iadesi herkesin iyiliğine, burası şu an harabe halde duruyor. Fakat oranın restore edildiğini düşünün, böylece manastır hem Ermeniler için bir ibadet yerine dönüşecek, hem de turistlerin ilgisini çekecek. Gördüğünüz gibi, bu dava Kilikya Katolikosluğu’nun girişimiyle olsa da Türkiye’nin için de imkânlar sağlayacak. Bazı kişilerin düşündüğü gibi, aslında bu dava Türkiye aleyhine değil, uzlaşmacı bir adım, Türkiye’yi de zenginleştirecek.

AYM’nin tavrına göre planın konuyu AİHM’ye taşımak olduğu görülüyor. AİHM nasıl bir karar verebilir ve bu kararın Türkiye’deki etkisi ne olur?

Başvurumuzu AYM’ye yaptık, ayrıca Saint Sophia Manastırı’nı gönüllü bir şekilde Kilikya Katolikosluğu’na iade etmesi için Ankara’ya çağrıda bulunduk. Fakat şartlar bizi zorlarsa, talebimizi AİHM’ye taşımaya hazırız. Bu, AYM’ye yapılan bu konudaki ilk başvuru ve nasıl bir yaklaşım gösterecekleri merak konusu. AİHM’ye yapacağımız başvuruda istediğimizi alacağımızdan eminim, çünkü Kilikya Katolikosluğu’nun mülkiyet hakkıyla ilgili hiçbir şüphe yok. Bu sorunu AİHM yerine Türkiye mahkemelerinde ya da doğrudan hükümetle görüşerek çözmekten yanayız. Bu iradeyi ortaya koyarlarsa, müzakere etmeye hazırız.

Bu dava daha uzun bir sürecin ilk adımı mı? Benzer davaları görecek miyiz?

Ben sadece Kilikya Katolikosluğu’na danışmanlık yapıyorum ve şu anda değerlendirilen tek talep bu. Tek söyleyebileceğim, bu kilise adına yapılmış bir başvuru olsa da çok daha geniş bir kitlenin çıkarı söz konusu.  

Kilikya’nın 1000 yıllık tarihi

1080    Rupinyanlar tarafından Kilikya Ermeni Krallığı kuruldu.

1173    Kilikya Kralı Mıleh Rupinyan, Sis’i yeniden inşa etti ve krallığın başkentini Adana’dan Sis’e taşıdı.

1178    Hromgıla’da bulunan (Rumkale) Ermeni Katolikosluğu’nda, bütün Ermeni episkoposluklarından temsilcilerle ünlü Hromgla Toplantısı’nı düzenledi ve bu toplantıda Papa’ya tâbi olunmamasına karar verildi. Ayrıca, Katolikos Krikor III. Bahlavuni’ye bağlı olunduğu tasdiklendi.

1241    Kraliçe Zabel, Sis şehrinde ikinci inşa hamlesi başlattı.

1292    Mısır Sultanı Melik Aşraf, Hromgıla’yı işgal etti. 28 Haziran’da şehir teslim olurken, Katolikos IV. Isdepanos esir alındı.

1292    Katolikos VII. Krikor Anavarzetsi, katolikosluğu Kilikya Kırallığı’nın başkenti Sis’e taşıdı ve ‘Üç Horanlı Kilise’ olarak bilinen Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi’ni, katolikosluk merkezi olarak belirledi.

1323    Katolikos IV. Gostantin Labronatsi, Mısır’a giderek Memlûklerle 15 yıllık barış antlaşması imzaladı.

1375    Kilikya Ermeni Krallığı, Memlûkler tarafından yıkıldı.  

1404    Türkmen lider Emir Ramazan, Sis şehrine saldırdı.

1440    Ermeni Katolikosluğu eski makamına, Vağarşabat’a (Eçmiadzin) taşındı ve Tüm Ermeniler Katolikosluğu adını aldı. Episkopos Giragos I. Virabetsi, katolikos seçildi.

1441    Kilikya Ermenileri Katolikosluğu kuruldu. Katolikos IX. Krikor Musapegyan, görevini Kilikya Katolikosu olarak sürdürdü. Bu yeni kurulan katolikosluğun merkezi, Sis oldu.

1651    Kilikya Katolikosu Pilibos Ağpagetsi, Kudüs’te bir toplantı düzenledi ve iki katolikosluk makamı arasında iki yüz yıl boyunca devam eden çekişmeye son verdi.

1811    Sis’teki Aziz Sopi Kilisesi, Katolikos Giragos I. Açabahyan tarafından tamir edildi. Surp Krikor Lusavoriç olarak yeniden adlandırılan kilise, katolikosluk tahtı oldu. (Kilikya Katolikosluğu tarafından iadesi talep edilen kilise.) 

1902    Sis’teki katolikosluk tahtına son oturan II. Sahag, Kilikya Katolikosu seçildi. II. Sahag, tarihe “Harabeler Katolikosu” olarak geçecekti.

1921    Kilikya Ermenilerinin ikinci tehcirinden sonra, Katolikos II. Sahag, Sis’ten Halep’e geçti. İki yıl boyunca Şam ve Beyrut başta olmak üzere, çeşitli şehirlerde oradan oraya gitmek zorunda kaldı.

1922    Lübnan’ın başkenti Beyrut’un kuzeyinde, Antilyas’ta soykırımdan kurtulan yetimler için bir yetimhane kuruldu.

1930    Antilyas’taki yetimhane, Kilikya Katolikosluğu tarafından kiralandı ve merkez olarak kullanılmaya başlandı.

1940    Antilyas’ta kilise inşa edildi. Bu kiliseye Sis’teki ile aynı isim, Surp Krikor Lusavoriç ismi verilir.

2015    Kilikya Katolikosu I. Aram Keşişyan, Sis’teki makamını Türkiye Cumhuriyeti’nden talep etti.

 


 



Yazar Hakkında