Hrant Dink’in ifade ettiği üzere “Her Ermeni, bir belgedir”; ancak ille de belge diye diretenlere bugünlerde eşzamanlı yaşanan iki ayrı gelişmeyi hatırlatmak gerek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diaspora ve Ermenistan’a “Bizim arşivlerimiz burada. Senin ne kadar belgen var?” hitabı, resmî söylemin nakaratı gibiydi. Ermenilerin, elbette soykırımı anlatmak için belge sunma gibi bir takıntısı yok. Zira Hrant Dink’in ifade ettiği üzere “Her Ermeni, bir belgedir.”
Ancak ille de belge diye diretiliyorsa, bugünlerde eşzamanlı yaşanan iki ayrı gelişmeyi hatırlatmak gerek. Bunlardan ilki, Vatikan arşivlerinde yer alan Ermeni Soykırımı’yla ilgili yazışmalar ve misyonerlerin raporları dahil yeni tarihi belgelerin gün ışığına çıkıyor oluşu.
Yine Raymond Kévorkian’ın alanında başyapıt sayılan ‘Ermeni Soykırımı’ kitabı da Türkçe olarak yayımlandı. Kitap, soykırımın yaşandığı bölgeleri, kasabaları, köyleri, tek tek detaylandırılarak, tanıklıklarla anlatıyor. Dolayısıyla görmek isteyene belge çok. Yeter ki bakması bilinsin.
Vatikan arşivlerinde yer alan Ermeni Soykırımı’yla ilgili yeni tarihi belgeler, gün ışığına çıkıyor.