Aras Yayıncılık, Nisan 1909’da Adana’da başlayan, ardından Kilis ve Zeytun’a da yayılan ve 20 binden fazla Ermeni’nin öldürüldüğü Adana Katliamı’nın perde arkasına tanıklıklarla ışık tutan, çok önemli bir kitabı okuyucuyla buluşturdu.
Ari Şekeryan’ın derlediği ve Osmanlıcadan çevirdiği ‘1909 Adana Katliamı: Üç Rapor’ başlıklı kitap, Osmanlı’da ve dünyada büyük yankı uyandıran katliamın hemen ardından kaleme alınmış olan üç önemli raporu bir araya getiriyor. Kitapta, döneme ait 40’tan fazla fotoğraf sunuluyor.
Garabet Çalyan’ın ‘Adana Vakası ve Mesulleri’, Artin Arslanyan’ın ‘Adana’da Adalet Nasıl Mahkûm Oldu?’ ve Hagop Babigyan’ın ‘Adana Raporu’ başlıklı raporlarından oluşan ve Taner Akçam’ın önsözüyle yayımlanana kitap, Çalyan ve Arslanyan’ın, olayların içyüzüne dair raporlarını 106 yıl sonra ilk kez Türkçe olarak okura ulaştırıyor. Babigyan’ın raporu ise, devlet görevlilerinin sorumluluklarına ve vilayet genelindeki tahribata dair önemli gözlemler içeriyor.
Yazarlarının biyografileri, raporları daha da ilginç kılıyor. Katliamın ardından Meclis-i Mebusan tarafından Adana’ya gönderilen ilk araştırma komisyonunda yer alan Edirne Mebusu Babigyan, kitapta yer alan raporunu Meclis’e sunmadan bir gün önce şüpheli biçimde hayatını kaybetmiş; Adana’daki İttihat ve Terakki Partisi’nin kurucularından olan Çalyan ise, 1920’deki Hacın savunmasında yer almış ve şehrin düşmesinin ardından öldürülmüş. Arslanyan da, katliam hakkında tanıklık yapması talebini reddederek Mısır’a kaçmış ve raporu orada yazmış.