Yeni çıkan ya da bundan yıllar önce çıkmış ama bizim yeni keşfettiğimiz birbirinden güzel, elimizden bırakmak istemeyip başucumuzda konaklatacağımız çocuk kitaplarından bir demet hazırladık sizler için.
EZGİ BERK
La Fontaine’nin fabllarını hepiniz biliyorsunuzdur. Peki ya Leyla Fonten’in öykülerini duydunuz mu? Kendisi La Fontaine’nin torununun torununun torunu! Leyla Fonten’in evinde her birinin kendine özgü karakterleri olan tamı tamına dokuz tane hayvan var!
Sıra dışı hikâyeleriyle çocuklara hep başka yerden bakmayı gösteren yazar Tülin Kozikoğlu ile nerede resimlerini görsem hemen tanıdığım Sedat Girgin’in çizimleriyle yepyeni bir seri doğmuş; evi de Redhouse Kidz Yayınları. Leyla Fonten, evine yerleşen yaramaz dostlarının öykülerini tek tek anlatıyor, nazikçe. Başlarken de diyor ki: “Etrafımda bunca hayvanı görünce, hepsini ben toplayıp getirdim sanmayın! Her birinin burada olması tesadüf eseri: Sinek pencereyi açık unuttuğum bir gün uçuverdi içeri. Örümcek ise bir sabah yedide bacadan aşağı indi. Kedi yılışa yılışa içeri girdi yağmurlu bir günde. Köpeği kim bilir kim bırakmış arka bahçeme. Kuşu kardeşim hediye etti, balığı ise uzaklardan bir kuzen. Fare, kurbağa, kirpi… kurtulamadım gitti. Tümünü besliyorum mecburen.”
Mina’nın haklı olduğu zamanlar
İşte size ‘İnatçı Kirpi Mina’nın öyküsü: Yapması gereken hiçbir şeyi yapmayan, inat edip “yapmam da yapmam” diye tutturan Mina, yine bir gece gözlerinden uyku akarken “yatmam da yatmam” diye tutturuyor. Arkadaşları kedi, köpek, kurbağa, balık, sinek, kuş, fare ve örümcek ne kadar ikna etmeye çalışsalar da yatmayan Mina’yı tutup yatağına fırlatıveriyorlar. Bunu gören Leyla Fonten koşup geliyor. Meğer o gün yeni yatak almış sevgili dostlarına, bir su yatağıymış bu. Bir başka gün Mina’yla oyun oynamak istemiş arkadaşları, birdirbir. Mina “istemiyorum” demiş, dinleyen kim? Bir kirpiyle birdirbir oynanır mı? Hepsi yara bere içinde kalmış. Eh, gördüğünüz gibi Mina’nın inadında haklı olduğu zamanlar da var.
‘Mutsuz Kedi Dila’nın da bir öyküsü var tabii: Acıkınca, doyunca, uykusu gelince hep ağlayan Dila için arkadaşları pervane. Ağlamasın, mutsuz olmasın diye koşturuyorlar etrafında; ama nafile. Dila hep mutsuz, hep mızmız. Böyle aylar geçince artık ev halkı Dila’ya ilgilenmez olmuş. Bir gün Dila susadım diye ağlamaya başlamış. Ev halkının kulakları Dila’ya tıkalı, malum. Dila ne yapsa beğenirsiniz? İçinde Balık Sefa’nın olduğu akvaryumu kafasına dikip su içmesin mi! Sefa, Dila’nın midesinde dolanınca Dila gıdıklanıp gülüyor, Sefa da hoop diye ağzından kaçıveriyor Dila’nın. Bundan böyle Dila ne zaman mızmızlansa Sefa midesine girip gıdıklıyor Dila’yı. Böylece ev halkının bir sorunu daha çözülmüş oluyor.
Leyla Fonten’in evindeki sorunlar biter mi? Sırada ‘Bilmiş Fare Tuna’nın macerası var: Fare Tuna, herkesin huyuna suyuna karışıp “bu huyun çok aptalca” deyip duruyormuş. Kuş Sema korktuğunda, Kedi Dila ağladığında, Örümcek Rıza kızdığında, Köpek Kaya utandığında Fare Tuna’nın lafı hep hazırmış: “çabucak kurtulmalısın bu huyundan”. Tuna’ya çok kızan arkadaşları, ona bir oyun oynamaya karar vermişler. Kuyruğuna peynir takıp ucuna da yılan kafası çizmişler uyurken. Tuna uyanınca önce korkmuş, sonra yılanı yemeye kalkışıp da kendi kuyruğunu ısırınca canı çok yanmış, başlamış ağlamaya. Arkadaşları koyvermiş kahkahayı. Tuna oyuna geldiğini anlayınca çok kızmış bu sefer. Arkadaşlarının duygularına “çok aptalca” diyen Tuna, bir de bakmış ki hepsi kendi başına da gelmiş!
Bakalım ‘Öfkeli Örümcek Rıza’yı en çok ne öfkelendiriyor? Rıza, bir gün evin içine ağ örmüş, çok da uğraşmış, titizlenmiş ağı örmek için üstelik. O kadar arkadaşıyla bir arada yaşadığı eve ağ örerse ne olur? Olan olmuş tabii. Sinek Feza düşmüş Örümcek Rıza’nın ağına! Feza’nın mahvettiği ağı görünce Rıza, çok sinirlenmiş, hemen kurmuş yeni bir ağ. Üzerinden azıcık vakit geçmişken Köpek Kaya’yla Kedi Dila kovalaşıp ağı da görmeyince… Gitti yine Rıza’nın güzelim ağı! Rıza yine çok sinirlenip yeni bir ağ yapınca bu defa evin diğer üyesi Kuş Sema gezintisi sırasında bozuyor ağı. Artık Rıza küplere binmiş halde! Sinirli olduğu kadar da akıllı olan Rıza, ağının görünmez olduğunu fark edince masanın üzerindeki boyaları kullanarak başlıyor yeni bir ağ örmeye. Ah, bir görseniz! Evin içi Rıza’nın rengârenk ağlarıyla şenleniyor, âdeta bir sanat eseri!
Hepsi bir evde olursa
Şimdilik ‘İnatçı Kirpi Mina’, ‘Mutsuz Kedi Dila’, ‘Bilmiş Fare Tuna’ ve ‘Öfkeli Örümcek Rıza’nın öyküleri var elimizde. Birbiriyle anlaşamayan, huysuzluklar eden ama sonra aynı evi paylaşmaktan doğan orta yolu bulma ihtiyacıyla çözüme kavuşan ufak sürtüşmeler var Leyla Fonten’in evinde. Hiç kirpi inatçı olur mu, örümcek öfkeli olur mu demeyin, hepsi bir evde olunca seyreyleyin cümbüşü!