Ermenistan parti liderleri ve Dişişleri Bakanı'nın gizli görüşmesi MİT arşivinde

Kafkasya uzmanı Thomas de Waal'in yeni yayımlanan “Büyük Felaket: Soykırımın Gölgesinde Türkler ve Ermeniler” kitabıyla tarihi bir toplantının detayları ilk defa ortaya çıktı. Dışişleri Bakanı Sabri Çağlayangil 1977 yılında Ermenistan Taşnak Partisi lideri Shavarsh Toriguian, Hınçak Partisi lideri Avedis Demirjian ve Ramgavar Partisi lideri Parounag Tovmassian 'la gizli bir görüşme yaptı. Dönemin Başbakanı Demirel'in toplantıdan haberi vardı.

Milliyet'ten Pınar Ersoy'ın haberine göre,  Washington’un en saygın düşünce kuruluşlarından Carnegie Endowment for Peace’in dünyaca ünlü Kafkasya uzmanı Thomas de Waal, Ermeni arşivlerini inceledi, Çağlayangil’in en yakın yardımcısı olan ve toplantılara katılan emekli diplomat Oktay Aksoy’la görüştü ve tüm detayları “Büyük Felaket: Soykırımın Gölgesinde Türkler ve Ermeniler” kitabında kaleme aldı. De Waal’in önceki gün tanıtımı yapılan kitabına göre Çağlayangil’i Ermeni temsilcilerle bir araya getiren süreç şöyle gelişti:

Saldırıları durdurmak istedi

ASALA'nın öldürdüğü diplomatların iki ülke arasındaki ilişkileri gerdiği 70'lerin sonunda Demirel hükümetinin Dışişleri Bakanı Çağlayangil, Ermeni liderlerle temasa geçmeye karar verdi. Amacı saldırıları durdurmanın yolunu bulmaktı. Çağlayangil, Agop isimli bir sanat koleksiyonerinden yardım istedi. Kim olduğu hala bilinmeyen Agop, bakana, Ermeni Kilisesi New York Psikoposu ile iletişime geçmesini tavsiye etti. Bir kartvizitin arkasına yazdığı “Sevgili Psikopos, sizi iyi arkadaşım, Türkiye Dışişleri Bakanı Çağlayangil ile tanıştırmak istiyorum. Lütfen gereğini yapınız” notuyla iki adamı buluşturma adımını attı.

Toprak konusundan pazarlık şartı

Çağlayangil, mart ayındaki bu görüşmenin ardından ekim ayında BM Genel Kurulu için New York’a gittiğinde en yakın yardımcısı Aksoy’u psikoposu bulmakla görevlendirdi. Daha sonradan Stockholm büyükelçiliği de yapan Aksoy, Oshagan Choloyan isimli bir rahiple görüştü. (Oshagan Choloyan 1998 yılında başpsikopos oldu.) Choloyan, Taşnak partisinin Washington’daki temsilcilerinden dişçi Hratch Abrahamian’a haber verdi. Abrahamian da diğer üyelerle New York’ta gizli bir toplantı ayarladı. Çağlayangil ve Aksoy, birkaç gün sonra bu grupla buluşmak üzere onları ASALA’dan korumakla görevli korumaları atlatarak Hilton Oteli’ne gitti. Çağlayangil, Abrahamian ve diğerlerine yüksek seviyede görüşmelere hazır olduğunu açıkladı. Mesajı Beyrut’taki Ermeni liderlere Abrahamian iletti. Sonunda Ermenistan parti liderleri “toprak konusunda pazarlık yapmamak” şartıyla toplantıya katılmayı kabul etti.

Taşnak, Hınçak ve Ramgavar partilerinin temsilcileri ile Çağlayangil, 27 Kasım 1977 günü Zürih’teki Dolder Grand Oteli’nin Yeşil Odası’nda buluştu. Taraflar bir masanın iki ayrı ucunda oturuluyordu. Çay içiyorlardı. Ermenilerin notlarına göre umutlu bir hava vardı. Aksoy’a göre ise “atmosfer gergindi.” Masadakilerin büyük çoğunluğu Türkçe bildiği halde Ermeniler İngilizce konuşuyor, Aksoy Türkçeye çeviriyordu. Çağlayangil toplantıya başlarken ortamı yumuşatmak için soyadının Ermeniceden geldiğine dair dedikodular olduğunu söyledi. Bir çiftlikte Ermeni bir çocukla büyüdüğünü anlattı. Daha sonra yaşı nedeniyle bundan sonraki hükümetlerde büyük ihtimalle görev almayacağını hatırlatarak Ermenilere bu fırsatı değerlendirmelerini tavsiye etti. 

Dolder Grand Oteli’nin Yeşil Odası’ndaki toplantıda soykırım gündeme geldiğinde ortam iyice gerildi. Çağlayangil bunun büyük güçlerin iki tarafa da yaşattığı “ortak bir trajedi” olduğunu söylerken Taşnak Partisi lideri Toriguian “Bu konuyu hakkında konuşmadan ya da iki tarafın da suçlu olduğunu söyleyerek kapatmak mümkün değil. Önemli olan Ermeni meselesinin çözülmesi, Ermeni ulusunun kendi tarihi topraklarında yaşayabilmesidir” dedi. Bu temel konuda yaşanan olumsuzluk herkesin moralini bozmuştu. Ama Çağayangil’in asıl amacı terör saldırılarını durdurmaktı. Konuyu gündeme getirdiğinde Ermeni liderler bu eylemlere imza atan militan gençler üzerinde hiçbir etkileri olmadığını iddia etti. Toplantıya katılan Ermenilerden birine göre Çağlayangil bunun üzerine Türklerin de saldırılara karşılık verebileceğini ima etti.

‘Kapı tamamen kapandı’ 

Toprak konusu toplantının en hassas meselelerindendi. Ancak kaynaklara göre Çağlayangil’in bu konudaki tavrı çok netti. Bakan “Maddi tazminat, eski evlerine dönme ve Ermenilere bazı ayrıcalıklar tanımak kabul edilebilir meseleler ama toprak talebiniz kesinlikle kabul edilemez. Bu talep hiçbir Türk tarafından, vatan haini bile olsa, hiçbir koşulda kabul edilemez” dedi. Öğle yemeği vakti geldiğinde hiç yol alınamamıştı. İki taraf birbirlerinin telefon numaralarını alarak ayrıldı. Aksoy’a göre Çağlayangil, hayal kırıklığına uğramıştı. Bir dışişleri bakanının asla görüşmeyeceği kişilerle masaya oturmuş ve hiçbir şey elde edememişti. 5 hafta sonra Demirel hükümeti düştüğünde Çağlayangil de koltuğunu kaybetti. Thomas de Waal’ın deyimiyle “Yarısına kadar açılan kapı tamamen kapandı ve Zürih’teki toplantı o kadar gizliliğe gömüldü ki bir daha kimse aralayamadı.”

Zabıtlar MİT arşivinde

Eski Dışişleri Bakanı Çağlayangil’in Ermeni diasporasının temsilcileriyle yaptığı iki gizli toplantıda bulunan bakan müşaviri Aksoy, toplantı zabıtlarının Demirel’de, bakanda ve MİT’te olduğunu anlattı.

Aksoy, gizli toplantıyla ilgili özetle şunları söyledi:

“1974 Kıbrıs Harekâtı’ndan sonra ASALA terörünün birden gündeme gelmesi Çağlayangil’in dikkatini çekiyordu. Çağlayangil, büyükelçiler İsmail Erez ve Daniş Tunalıgil’in şehit edilmesinden çok etkilendi. İkisini de bizzat kendisi atamıştı. Sevdiği isimlerdi. 1976’da BM Genel Kurul toplantısı için New York’a gittik. Bana bir Ermeni’nin üzerinde yazısı bulunan bir notunu verdi. Notta, New York Metropolitine hitaben (görüşmenizi rica ederim) yazıyordu.

İlk toplantı 1976’da yanlış hatırlamıyorsam ekim ayında Hilton Oteli’nde yapıldı. İçeride 10-12 kadar Ermeni diasporasının temsilcisi var. Masanın öteki ucunda sadece Çağlayangil ve ben varım. Bakanın bir Türk koruması salon dışında bekledi. Amerikalı korumalar da salonun dışında kaldı. Toplantıdan ABD’lilerin haberi olmuştur. Bizim büyükelçiliğe haber vermedik. Sadece dönemin Başbakanı Süleyman Demirel biliyordu. Çağlayangil, o toplantıda, ‘Benim babamın çiftliğinde Ermeni çalışanlar vardı. Çok iyi ilişkiler içindeydik. Çocukluğumda Ermeni arkadaşlarım oldu. Bu ASALA nerden çıktı? Bunu nasıl sona erdirebiliriz’ dedi. ‘Bir toplantı ayarlarız’ dediler.

Kategoriler

Güncel Diaspora Gündem



Yazar Hakkında