VİCKEN CHETERİAN

Vicken Cheterian

Tıpkı Ermenistan’ın 2020 savaşının ertesinde Rusya’ya her geçen gün daha da bağımlı olmaya zorlandığı gibi savaş sırasında ve sonrasında Azerbaycan da sürekli artan bir şekilde Türkiye’nin askeri etkisi altına girdi. Türkiye’nin askeri faaliyetleri ve savaş oyunları sürekli devam etmekte. Rusya – Türkiye ilişkileri geriler de Kafkasya bu iki ülke arasında çatışma bölgesine dönüşürse Azerbaycan’a ve tabii ki Karabağ’la Ermenistan’a ne olacak?

Paşinyan kazanmış olsa da, aynı zamanda güç kaybetti. Geçmişte arkasında daha geniş bir kitlenin desteği vardı; bugün ise asıl olarak kırsal bölgelerden ve kentli yoksul kesimlerden destek görüyor yani imkânları kıt sınıfları temsil ediyor.

Modern zamanların ilk soykırımına yüz yıldan uzun bir süre boyunca aldırış etmediyseniz, bunun nedeni, bilmemeniz değildi. Nedeni, umurunuzda olmamasıydı. Nedeni, o acıyı hissetmemenizdi. Nedeni, başkalarının acısını uzaktan seyretmeniz ve canınızın sıkılmasıydı.

Ermenistan’daki siyasi krize, ülkede en azından 2018’deki rejim değişikliğinden beri süren iktidar mücadelesini daha da yoğun hâle getiren 2020 Karabağ Savaşı ve yenilgisi neden oldu. Siyasi kurumların (köklü olanların bile), savaş, askerî yenilgi ve toprak kayıplarının doğurduğu siyasi sıkıntılarla başa çıkmakta zorlandığı, sıradışı bir kriz bu. Ermenistan’ın kurumları, belli ki, bu yükü kaldırabilecek ölçüde gelişmiş değil.

Navalny, yozlaşma meselesine odaklanmadan önce, Rus milliyetçisi çevrelerle çok yakındı; hem göçmen karşıtı kampanyalara, hem de Slav kökenli olmayan, özellikle Kuzey Kafkasyalı Rusya vatandaşlarını hedef alan kampanyalara katılıyordu. Şimdi, Rusya hükümeti zor durumda.

Arap Baharı’nın başarısızlığa uğramasının ilk nedeni rejim baskısıydı. ‘Devrimsel bir değişim’ için ‘devrimsel bir kriz’ yeterli değildir. Bazı ülkelerde, ordu kurumunun üzerinde mutlak hâkimiyeti olan eski rejimler, sahip oldukları iktidar tekelini yitirmemek için kendi halklarının üzerine sınırsız bir şiddetle gitti.

Aliyev, ülkesinin batı kısmına iyice yerleşen Rusya Ordusu hakkında da pek bir şey söylemedi. Oysa bu durum ülke kamuoyunun önemli bir bölümünü oluşturan Türkçü-milliyetçi kesimi rahatsız ediyor. Erdoğan Enver ve Nuri paşalardan, Aras Nehri’nin kuzeyindeki ve güneyindeki Türk topraklarının birleşmesinden söz ederken tam olarak bu kesime sesleniyordu. İttihatçı göndermeler yalnızca Ermenilere gözdağı vermiyor, aynı zamanda Azerbaycan’ın geleceği için de tehlikeli bir yol çiziyordu.

Birinci Karabağ Savaşı ile İkinci Karabağ Savaşı arasında 26 yıl gibi uzun bir süre ve anlaşmazlığın müzakerelerle çözülmesi konusunda kaçırılmış birçok fırsat var. Yenilgi, yanlış politikalara yol açan yanlış kanılarda, yanlış düşüncelerde aranmalı.