KÜLTÜR SANAT
‘Başarısız bir planın göstergesi bu boşluk’
Sao Paololu fotoğrafçı Norayr Şahinyan’ın 2012’den beri yaptığı Anadolu gezilerinin hasadı olan fotoğraflar şimdi bir kitap oldu, adı ‘Boşluğun Gücü’. Boşluk her durumda güçlü olsa da Anadolu’nun boşluğu bir de üstüne akıl karıştırıcı: Evler yıkıntılar, kiliseden bozma camiler, insanlar ve kemikler hâlâ oradaysa, gözümüzün önündeki bu kocaman boşluk ne? Baron Sarkis Seropyan’ın bu kitap için yazdığı metinde yönelttiği soruya bakalım veya: “Günümüzde boş kalmıştır İpek Yolu, Ani, manastırlar, kiliseler, hatta evler, odalar, her yer, her taraf boş… Neden?”
"Bu konser Türklerden çok Ermenilere bir mesaj veriyor"
1915 anısına pek çok sanatçının bir araya geldiği ‘In Memoriam | 24 Nisan’ başlıklı konser bu akşam gerçekleşecek. Konserde sahne alacak müzisyenlerden Eileen Khachadoorian, "konserde sahne alacak tüm sanatçılar mesajı ve sözü olan isimler, hayatımda sahne alacağım en anlamlı ve güzel konser olduğunu hissediyorum" diyor.
Uçan Süpürge kısa film jürisi görevden çekildi
18’nci Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali kapsamındaki ‘5 Dakikada 18 Kısa Film Yarışması’nın jürisi, Film Festivali’nde yaşanan sansür krizinin ardından başvuran tüm filmleri ‘kazanan‘ ilan ederek görevden çekildi.
Zamansız bir hafızanın fotoğrafları
Fransa’da yaşayan fotoğraf sanatçısı Antoine Agoudjian’ın ‘Sessizliğin Çığlığı: Bir Ermeni Hatırasının İzleri’ başlıklı sergisi, 22 Nisan’da, Diyarbakır’daki tarihi Keçi Burcu’nda açılıyor.
Van Denizi’nden gelen hikâyeler
Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü (BÜFK), hareketli bir dönem içerisinde. BÜFK, Ahtamar Adası’nda geçen ve Ermenice şarkıların ağırlıklı olduğu ‘Denizden Gelen’ adlı müzik ve dans performansıyla seyirciyle buluşuyor.
‘Unutturulan sadece 1915 değil’
Abdülhamit’in hükümdarlığında bir dertli Hagop Baronyan. Dergisi yine kapatılmış, kendini Pera’da bir meyhaneye atıyor. Baronyan’ın hemen ardından, üç dertli adam daha giriyor içeri. Sonrası da aile, aşk, azıcık para ve birazcık da iktidar meselelerinin tesadüflerle örülen bir komedi örgüsü ‘Pera’da Bir Akşam Vakti’.
Ermeni fotoğrafçılık tarihinin hazine sandığı Lusadaran
Vigen Galstyan ve Art Ghazaryan’ın Ermeni sanatsal fotoğrafçılık geleneğini korumak ve geliştirmek amacıyla kurduğu Lusadaran Ermeni Fotoğrafçılık Vakfı, dünyanın her yerindeki Ermeni fotoğrafçıların çalışmaları üzerine araştırma yapmak, koleksiyonlar oluşturmak, bu yapıtları korumak ve tanıtmak yolunda şimdiden büyük mesafe aldı. Bu çalışmaları yakından öğrenmek üzere Lusadaran Ermeni Fotoğrafçılık Vakfı’nın kurucularından Vigen Galstyan ile görüştük.
1977’den bugüne sinemada değişmeyen hikaye
1977’de basın emekçilerinin sansüre karşı İstanbul'dan Ankara'ya yürüyüşlerini anlatan "Yollara Düştük" belgeseli, Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin ardından İstanbul Film Festivali’nde de, yaşanan sansür krizi nedeniyle gösterilmedi. Belgeselin yönetmeni Deniz Yeşil, belgeselin ve sansürün hikayesini anlattı.
Tuğrul Eryılmaz: Şimdi ‘Bakur’u herkes görmek isteyecek
Sansürü konuşmak için bir araya geldiğimiz gazeteci Tuğrul Eryılmaz, sanat dünyasının üzerinde dolaşan karanlık bulutları bir cümleyle dağıttı: “Sanatın tarihi aynı zamanda sansürün de tarihi, sanatçının sansüre karşı verdiği yaratıcı kavganın da... Bastırıyorsun, bastırıyorsun, Yılmaz Güney çıkıyor, Metin Erksan çıkıyor. Zeki Demirkubuz, Nuri Bilge Ceylan geliyor. Bakıyorsun, Şerif Gören, Zeki Ökten var... Bunlar sistemle en az uzlaşan insanlar. Abuk subuk filmleri yapan adamları, kadınları kim hatırlıyor?”
Bitmeyen sansür çilemiz
Yeşim Burul, Bakur'un engellenmesiyle tekrar hortlayan sansür krizini yazdı: ‘Bakur’, 23 Nisan’da başlayacak olan 26. Uluslararası Ankara Film Festivali’nin Ulusal Belgesel Yarışması’na da seçilmiş olduğundan, sansür belası çok yakında İstanbul’dan Ankara’ya doğru yola çıkacak gibi görünüyor. Şu anda herkes ‘Bakur’u merak ediyor ve izlemek istiyor. Buna rağmen sanat ve kültür eserlerinin, kitlelerle buluşmadan, önyargılarla kriminalize edilmesinin bedelini sadece onun yaratıcılarının değil, bu kültürel ortamın havasını soluyan herkesin ödeyeceği unutulmamalı.