BASIN

Gazetecileri Koruma Komitesi , Türkiye Özel Raporu'nu açıkladı. Rapor Türkiye’de yaygın olarak görülen, gazetecilere karşı ceza kovuşturmaları açılması ve gazetecilerin hapsedilmesinin yanı sıra, hükümetin basında oto-sansürün içselleştirilmesi için başvurduğu çeşitli baskı yöntemlerine dikkat çekiyor. Raporda gazeteci Nicole Pope, raporda Hrant Dink cinayeti ve dava sürecini yazdı.

Almanya'da düzenlen kitap fuarına davet edilen gazeteci Banu Güven, “Türkiye'de ifade özgürlüğü ve bağımsız medya yok“ dedi.

Yeni Şafak gazetesi yazarı Yusuf Kaplan, Fethullah Gülen'in Kürt sorununa ilişkin olarak, '5 yıl önce, Kürt meselesi konusunda bölge halkıyla bütünleşmeyi, hemdert olmayı, insanlarımızın gönüllerini fethetmeyi sağlayacak bir öneride bulunduk hükümetimize. Bu öneriler dikkate alınmış olsaydı, mesele, Allah-u a'lem, bu noktalara gelmeyebilirdi' dediğini aktardı.

Taraf gazetesinde bir süredir devam iç tartışmaları Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, gazetesindeki köşesine taşıdı.

Türkiye ile Suriye arasındaki son gerginlik dünya basınında bugün de geniş yer tuttu. Guardian'a yazan akademisyen Muhammed Eyüb Türkiye'nin 'kaçamayacağı' bir savaşın içine çekilme riski taşıdığını vurgularken, İsrail gazetesi Jerusalem Post'a göre Ankara'nın Suriye karşıtlığı Suriye'den çok İran'la ilgili.

İnternet medyasına karşı 20 gazetede tam sayfa yayımlanan ortak açıklamayı okurken, Türkiye'de gazetecilik lisanını bir kez daha düşündüm. Zira, nüansları gözetmenin mesleki bir standart olması gereken gazetecilik, bu ülkede aşırı, ölçüsüz ifadelerden bir türlü kurtulamıyor T24'ten Doğan Akın, gazetelerin deklarasyonuna eleştiri kaleme aldı.

'Kast sisteminin en belirgin özelliklerinden biri siyasi alanda bilgi temerküzü, toplumsal alanda ise iradi bilgi sansürüdür.' Etyen Mahçupyan Zaman gazetesindeki köşesinde bugün sonuçlanan Balyoz davasını analiz ediyor. 'Balyoz ve Yedi Kilise' başlıklı yazısında Mahçupyan, restore edilmesi gündeme geldiğinde sahibinin Fatih Altaylı olduğu anlaşılan, Ermenilerden kalma Van'daki Yedi Kilise olayına değiniyor.

Türkiyeli bir grup Ermeni adına, Nadya Uygun tarafından imzaya açılan ve Fatih Altaylı'ya gönderilmesi istenen bir mektup kampanyası başlatıldı.

Cengiz Çandar: '“Mutabakat” –şayet gerçekse ve uygulansa idi- Türkiye’nin bugün geldiği ve her gün ortalama 10 şehit asker ve polis, onlarca PKK’lı ölü haberine uyanmaktan bin kere, milyon kere evladır.'

Kabul Toplama Merkezleri'ndeki koşullar üzerine yazan Pınar Öğünç, ''KTM gerçeğinin farkına şimdi mi vardınız?' türünden bir serzenişte bulunanlar var. Haklıdırlar. Fakat nasıl farkında olalım? Anlatmıyorsunuz ki! Belki hayatınızın en ağır tecrübesini yaşıyor, çantanızda kalıcı arazlarla evlerinize dönüyorsunuz. Belki siz de unutmak istiyor, dost meclislerine birkaç komik askerlik anısı ayırıp kapatmak istiyorsunuz o dosyayı' diyor.