BASIN
Gelecek inşa eden bir yolculuk
Hasan Cemal, 1915: Ermeni Soykırımı kitabında, Türkiyeli bir gazetecinin Ermeni meselesi odaklı yaşamöyküsünü çıkarıyor. Bir aydın sorumluluğuyla, önce kendi kapısının önünü süpürüyor; kendi yarasını deşmekten, kendi canını yakmaktan çekinmiyor. Rober Koptaş’ın, 21 Eylül tarihli Radikal Kitap’ta yayımlanan yazısını aktarıyoruz.
Düşünce özgürlüğü, sembolik şiddetin paravanı haline geldi
Hz. Muhammed 'e hakaret eden bir filmin parçalarının internette yayınlanmasıyla başlayıp Libya'da ABD büyükelçisinin öldürülmesine uzanan olaylar, Batı'yla Müslümanlar arasındaki algı problemlerini yeniden gündeme taşıdı. Zaman'a konuşan Paris Sosyal Bilimler Akademisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Göle, bu iki eylemin Batı'yı ya da Müslümanları tamamıyla temsil etmediğini söylüyor.
AKP'nin demokratlığı
Etyen Mahçupyan Zaman'daki köşesinde bugün yazdı, 'Referandum sonrası 'ustalık döneminde' hükümetin Kürt meselesinde reformcu anlayıştan saparak tamamen çatışma odaklı bir siyasete sarılması, Başbakan'ın ise yargı ve basın üzerinde tahakküm yaratan tehditlerle dolu üslubu, AKP'nin demokratlıktan uzaklaştığı yorumlarına neden oldu.'
Değişim 'oyunları'
Ali Bayramoğlu Yeni Şafak'taki köşesinde bugün yazdı; 'Değişim bir yönüyle somut sorunlara, somut sorunların çözüm yollarına endekslidir. Ancak bu mantığı gerektiğinden fazla zorlar, somut sorunları değişimin ivmesini, hızını, çapını belirleyen araç haline getirirseniz, sapacağınız yol doğal olmaktan çıkar.'
Ah be İlhan Abi!
Oral Çalışlar Radikal'deki köşesinde bugün yayınlanan yazısında, Hasan Cemal'in '1915: Ermeni Soykırımı' adlı kitabıyla gündeme gelen İlhan Selçuk'un annesinin Ermeni olması yönündeki açıklamasını yazdı. Bir dönem Cumhuriyet gazetesinde İlhan Selçuk'un çalışma arkadaşı olan Oral Çalışlar, çarpıcı ayrıntılara değindi. Çalışlar; 'Türkiye'nin iddialı iki yazarının, çizerinin annelerini gizlemek gereğini duymuş olmaları son derece acı bir durum'
İnanca hakaret mi? İnancın eleştirisi mi? Nedir bunun sınırı?
Sabah gazetesi yazarı Emre Aköz, İslami kesimin büyük tepkisini çeken ‘Müslümanların Masumiyeti’ filmi üzerine alevlenen ‘ifade özgürlüğünün sınırı nedir’ tartışmasını köşesinde ele aldı. Aköz’ün ‘İnanca hakaret mi? İnancın eleştirisi mi? Nedir bunun sınırı?’ başlıklı yazısı yazısı şöyle:
Azerbaycan'da adalet: Vur baltayı, al terfiyi
Amberin Zaman bugün yayınlanan köşe yazısında Azerbaycanlı subay Ramil Seferov'un baltayla cinayet işlemiş bir katil olmasına rağmen ülkesinde kahramanlaştırılmasını eleştiriyor. Amberin Zaman Habertürk'teki köşesinde, Batman'da askerliğini yaparken arkadaşının silahından çıkan kurşunla öldürülen Sevag Balıkçı cinayetine de değiniyor.
Akit’in yeni hedefi Karakaşlı
Hedef gösteren yayınları ile dikkat çeken Akit gazetesi, Hasan Cemal, Ali Bayramoğlu ve Cengiz Çandar’ın ardından Agos yazarlarından Karin Karakaşlı’yı da hedef gösterdi.
Hrant Dink, İsmail Beşikçi, Hasan Cemal
Radikal yazarı Cengiz Çandar, köşesinde bugün yayınlanan yazısında, Uluslararası Hrant Dink Ödülü'nün bu yılki sahibi İsmail Beşikçi'ye yer verirken, Hasan Cemal'in 1915: Ermeni Soykırımı' adlı kitabı hakkında da görüşlerini belirtiyor; 'Hasan Cemal bu kitabıyla bir aydın olarak, hepimize, Türkiye'ye büyük bir iyilik daha yaptı.'
Tekinsiz 2015’e doğru, üstelik Hrant Dink’siz...
Alper Görmüş Taraf gazetesindeki köşesinde bugün yayınlanan yazısı; Türkiye’nin planlanmış karanlık olaylarla ve bu olaylardan iktidar devşirme hamleleriyle dolu siyasi geçmişi şunu açıkça gösteriyor: Bu ülkede bazı tarihler bu amaç doğrultusunda “kritik ve uygun zaman” olarak önceden belirleniyor ve bütün o karanlık olaylar o “hassas” tarih akıldan hiç çıkarılmadan adım adım hayata geçiriliyor.