Bu Surp Zadik yepyeni dirilişlere başlangıç olsun
Reha Şekerci, Samatya'daki Şan Pastanesi'nin sahibi.
Kültürel süreklilik önemli
Ayrılırken Şakir Bey’in tutuşturduğu çörek paketi elimizde, Beyoğlu’ndan ayrılıp Samatya’nın yolunu tutuyoruz. Şan Pastanesi’nin sahibi Reha Bey, üçüncü nesil pastacı. Babası Markiz’den ayrılma Metin Şekerci, dedesi de pastacı Rıza Şekerci olan Reha Bey, Şan Pastanesi’ni 1985’te açtıklarını söylüyor. “Çapa’da oturuyorduk. Buradaki mistik havayı, rengi ve mozaiği bildiğimiz için kültürün devam etmesi bizim için çok önemli. Zaten pastacılığı Türkiye’ye getirenler gayrimüslimlerdir. Elbette ki Hacı Bekir’in önemli bir yeri vardır ama, pastacılık bir gayrimüslim geleneğidir” diyor.
İstanbullu Ermenilerin çoğu âdetlerini buradaki Ermenilere kendilerinin öğrettiğini söyleyen Reha Şekerci, “Babam Markiz’de çalışırken müşterilerimiz İstanbul Ermeni ve Rumları’ydı, burada ise Anadolu Ermenileri. Mesela yılbaşındaki ‘Vasilopito’ denilen Rumların yaptığı çöreği burada yaşayan Ermeniler bilmiyordu. Paskalya çikolatalarını da bilmiyorlardı. Halbuki çikolata Markiz pastanesinde Paskalya zamanı çörekten daha çok satılırdı” diyor.