Bu Surp Zadik yepyeni dirilişlere başlangıç olsun
Şakir Ekinci, Erzincan doğumlu. Pastacılığa 1947 yılında İnci Pastanesi'nde başlamış.
Üretim 100 kiloya düştü
Şakir Bey’le devam ediyoruz sohbete. Arada gözleri yaşla doluyor. Eski günleri, birlikte büyüdüğü, dillerini öğrendiği Rumları çok özlüyor. Ruslar ve Ermeniler de Şakir Bey’in yaşamında büyük öneme sahip.
Pastacılığa 1947’de İnci Pastanesi’nde başlayan Şakir Ekinci, Erzincan doğumlu. 8 yaşında İstanbul’a gelmiş. “O zamandan bugüne her şey çok değişti” diyerek başladı anlatmaya: “O zamanlar çöreği bir hafta önceden yapar, sandıklara yığardık. 10 -12 ton kadar olurdu. Rumlar, Ermeniler ve Mu- seviler çoğunluktaydı. Şimdi Rumlar çok az kaldı. Çörek 10-12 tondan 100 kiloya düştü. Rumcayı çok iyi biliyorum ama Ermeniceyi az biliyorum. Rusçayı da kızım biliyor, çünkü 1960 senesinde Galatasaray’da evlendiğimde apartmanımızda iki Ermeni, bir Rum, bir de Rus aile oturuyordu. Kızım doğduğunda adını pastaneninki gibi İnci koymuştum. İnci’yi akşamları Rus olan komşularımıza bırakır, Galatasaray’daki açık hava sinemasına giderdik. Bu vesileyle kızım onlardan Rusçayı öğrendi. 1985’te burası açıldı. Paskalya geleneklerini her yıl yaparız. Yumurta boyar, çörek pişiririz, ayrıca çikolatalar yaparız. Hepsi kendi üretimimizdir.”