Şalom gazetesinde Mois Gabay imzasıyla yayımlanan ‘Türk Yahudileri Gidior mu?’ başlıklı yazıyı, gazetenin yayın yönetmeni İvo Molinas yorumladı. Molinas, “Geçenlerde Mario Levi’nin hatırlattığı ‘Günün birinde bu ülkeyi terk edebilirim’ sözü, hiçbirimiz için artık uzak bir ihtimal değil ne yazık ki” dedi.
Geçen hafta Şalom gazetesinde Mois Gabay imzalı yayımlanan ‘Türk Yahudileri Gidiyor mu?’ başlıklı yazı, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Türkiye’deki antisemitizmin son yıllarda arttığına dikkat çekilen yazıda, özellikle lise çağındaki gençlerin, üniversite eğitimi için yurt dışına gittiğine vurgu yapılıyor. Gabay’ın, okul yönetimleriyle ve yakın çevresiyle yaptığı görüşmeleri köşesine taşıdığı yazısında, hem eğitim gören gençlerin, hem de iş hayatında olanların, Türkiye’deki antisemit söylemlerden duydukları endişeleri aktardı.
Gabay’ın yazısının bir bölümünde şu ifadeler yer alıyor:
(...) “Yaşadığımız şartlar, bırakın kültürümüzü tanıtmayı, kimliğimizi bile gizlemeyi emretmekteydi. Böyle bir ortamda, hele ki ticaret yapıyorsanız, Mois’ler çoktan Musa, Cefi’ler Cem, Meri’ler ise Peri oluverirdi. Sohbetimizde arkadaşım, zaten kimliğimizi saklamak zorundayken, dayatılan bu yeni hayat tarzında çocuğunu büyütmek istemediğini ve Kanada, Panama, Avustralya gibi alternatifleri araştırmaya başladığını anlattı. Bir sonraki gün, bu kez tekstil mefruşat ile uğraşan başka bir dostumun yanına uğradım. Unkapanı’nda iki Yahudi esnaf kalmışlardı. Duyduklarım daha da içimi ürpertti. Dükkânlarının hemen yanındaki mescitten her cuma namazı sonrası İmam Efendi tarafından verilen vaazı anlatmaktaydı. ‘Yahudiler mikser gibi tüm dünyayı karıştırırlar’ tarzı antisemit açıklamaları ile tanıdığımız Cübbeli Ahmet Hoca’nın müritlerinden olan imamın, cuma namazı sonrası alenen halka ‘Yahudi-Hıristiyan ile dostluk yapmayın’ çağrısını, boğazı düğümlenerek dinlemekteydi dükkânından bu genç tüccar arkadaşım. Geçtiğimiz günlerde sevgili Mario Levi’nin hatırlattığı ‘Günün birinde bu ülkeyi terk edebilirim’ sözü, hiçbirimiz için artık uzak bir ihtimal değil ne yazık ki. Tahammülsüzlük ve antisemitizm, gittikçe hayatımızın içine daha da yerleşmiş durumda, zaman geçtikçe alışmaya başlıyoruz. Çocuğunu dilediği gibi büyütüp, yetiştiremeyeceğini düşünen ve durumu olanlar, alternatif aramaya başlamış. Geride kalanlar, buradan başka vatan olmadığının bilincinde, gittikçe küçülen bir umut taşıyor.” (...)
Molinas’ın yorumu
Gabay’ın yazısını Şalom Genel Yayın Yönetmeni İvo Molinas, Agos’a değerlendirdi. Molinas, Gabay’ın yazısının Türkiyeli Yahudilerin endişelerini yansıttığna dikkat çekti. Molinas’ın şöyle konuştu:
“Türkiye’de antisemitizm arttı, ‘hadi gidelim’ gibi bir durum yok. Zaten yazıda da böyle bir şey söylenmiyor. Diaspora’da doğan her Yahudi, tarihsel gerçeklik sebebiyle, ya bulundukları yerden sürülecekler ya da öldürülecekler endişesiyle büyür. İsrail, Yahudi olan herkesi sorgusuz sualsiz kabul ediyor, bir süreliğine iş ve ev de veriyor. Ancak hiç kimse durup dururken doğup büyüdüğü yeri terk etmek istemez. Gabay’ın yazısını iyi değerlendirmemiz gerekir. Yazıda, gençlere beyin göçü yapın gibi bir tavsiye yok, antisemitizmin arttığına ve buradaki Yahudilerin endişe duyduğuna dikkat çekilmeye çalışılıyor. Nitekim, kamuoyunda da böyle anlaşıldı. Öte yandan, lise çağında eğitim alan gençlerin yüzde 30-35’i, üniversite eğitimleri için yurt dışına gitmeyi tercih ediyor. Bunun iki sebebi var, hem yurt dışında okumak, hem de bir biçimde dışarıya kapak atmak.”
‘Süper haber’
Öte yandan nefret söylemi içerikli haber ve yorumlarıyla bilinen internet sitesi habervaktim.com, ‘Yahudi cemaatinden süper haber’ başlığıyla verdiği haberde, “Yahudi cemaati yayın organı Şalom gazetesi yazarı Mois Gabay, Yahudilerin Türkiye’yi terk ettiğini duyurdu” ifadelerine yer verdi.