5 aydır (İŞ)İD kontrolü altında olan Musul’dan 160 bin Hristiyan göç etmek zorunda kaldı. Şehirdeki kiliseler ise, örgütün kurallarına uymayanları cezalandırdığı hapishaneler haline getirildi.
Irak parlamentosu Rafideyn grubu başkanı Yunadm Kena, (IŞ)İD'in Musul'u işgal etmesinin ardından 160 bin Hristiyanın göç etmek zorunda kaldığını açıkladı.
Kena, kırsal bölgeler ve köylerde yaşanan baskınlar karşısında Hristiyanların kendilerini savunamamalarının göçte etkili olduğu belirtti.
Göçmenlerden küçük bir kısmının Avrupa ülkeleri tarafından kabul edildiğini bildiren Kena, büyük bir bölümünün Kürdistan bölgesine sığındıklarını açıkladı.
9 Temmuz’dan beri (IŞ)İD kontrolünde olan Musul’dan gidenler için de kalanlar için de hayat gittikçe zorlaşıyor. Hristiyanlara Müslüman olmaları ve vergi ödemeleri şartıyla yaşayabilecekleri söylenmişti. Binlerce Hristiyan bu nedenle ülkesini terk etmek zorunda kaldı.
Hapishane-kiliseler
Sunday Times’da yayımlanan bir habere göre, Musul’da bazı kilise binalarında Hristiyanlar da dahil olmak üzere şeriat kurallarına uymayanlar mahkum olarak tutuluyor ve işkence görüyor. Gazeteye konuşan Abu Aasi isimli Musullu, kiliselerde tutulan ve Müslüman olmaları için zorlanan Hristiyan mahkumlardan üçünün hastalık nedeniyle öldüğünü iddia ediyor.
St. Anthony sant'Ormisda Keldani Kilisesi’nin vekili Rebwar Audish Basa ise, ‘Musul’da bazıları antik olan pek çok kilisenin (IŞ)İD tarafından işgal edildiğini’ bildiriyor.
Hapishaneye dönüştürülen kiliseler Musul’la sınırlı değil. Fides News Agency’nin bildirdiğine göre, ülkenin doğu bölgesinde yer alan St. George Manastırı da kadınların kapatıldığı bir hapishaneye dönüştürüldü.
Temmuz 2014’ten beri (IŞ)İD’in işgalinden beri şeriat kurallarıyla yönetilen Musul’da yeni eğitim döneminin başlamasıyla, Musul Üniversitesi’ndeki Güzel Sanatlar, Siyasi Bilimler ve Hukuk Fakülteleri ‘İslam karşıtı’ oldukları gerekçesiyle kapatılmıştı. Şehirde yaşayan yaklaşık 1 milyon kişinin elektrik kesintileri ve su konusunda sıkıntı yaşadıkları bildiriliyor.
