VAHAKN KEŞİŞYAN

Vahakn Keşişyan

Nazarbayev ve Migoyan

Anastas Migoyan, Sovyet siyasi tarihinde meşhur bir kişilik. MiG uçaklarının tasarıcısı Artem Migoyan'ın kardeşi, Küba'daki buluşmalarıyla tanınan ve Stalin'in yoldaşı olan Migoyan'ın bir an için tarihin sayfalarına karışmış olduğunu düşünülmüştü. Ancak Yerevan’da alınan bir karar sonrası Anastas Migoyan'ın heykeli dikilmiş. Böyle bir kararı tabii ki masum bir anma arzusu ile açıklamak mümkün olamaz.

Ermenistan karışmış durumda. Bu heykelin aslında Rusya'ya bağımlılığın sembolü olduğu öne sürülmüş. Migoyan'ın hayat hikâyesinin yeniden gözden geçirildiği bugünlerde, hiç bakılmamış arşivler bile açılmış. Migoyan'ın nasıl bir insan olduğu, Ermenistan'a ve Ermenilere nasıl bir katkıda bulunmuş olduğu bile sorgulandı. Sonuç olarak, herkes neden böyle birisinin heykelinin yapılacağını öğrenmek istiyor.

İlk önce tabii ki Anastas Migoyan'ın Ermeni olması unsuru var. Bu aidiyetin Ermenistan'ın tarihinde çok önemli bir rol oynamış olması, ve Ermenistan'ın 20. yüzyılda dünya tarihine geçen birkaç isminden birisi  olması var. Nitekim bu rol bugünkü Ermenistan’da o kadar da olumlu olarak algılanmıyor. Stalin döneminde, Migoyan'ın Ermenistan’a daha çok zarar vermiş olduğu biliniyor.

Bu olumsuz role rağmen, Ermeniler bu heykel meselesine kadar Migoyan'ı hiçbir zaman olumsuz bir figür olarak görmedi. Demek ki sorun Migoyan'ın tarihi rolü ile değil, Sovyetler Birliği ve Ermenistan’ın bu tarihiyle yüzleşmiş olmaması ile ilgili. Bu yüzleşmeme durumu tabii ki Ermenistan-Rusya ilişkilerine yakından bağlı. Eğer Ermenistan'ın Batı-Doğu sorunu olmasaydı, kimse Migoyan'ın heykeline karşı olmazdı.

Ancak Ermenistanın Batı-Doğu sorunu var, hem de nasıl. Bir yandan Avrupa Birliği'ne yakınlaşmaya çalışan Ermenistan, diğer yandan hiçbir zaman Rusya’dan biraz olsun uzaklaşmayı hayal bile edemiyor. Rusya bu konuda çok kararlı, belki de karara bile gerek olmadan, Ermenistan’ın bir santimetre bile kendinden uzaklaşmış olmasına tahammül edemeyeceği söylenebilir. Bunun için savaş açıp, Azerbaycan'ı bile destekler Rusya.

Geçen hafta Astana’daki Avrasya Birliği toplantısına, Ermenistan resmi olarak üyelik başvurusu yaptı. Ermenileri şok içinde bırakan Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev oldu. Nazarbayev, Ermenistan'ı Birleşik Milletler’le tanımlanan sınırlarıyla kabul edeceğini soyledi. Bu demek ki Ermenistan Karabağ’dan vazgeçemelidir ki bu birliğe üye olabilsin. Zaten, Ermenistan'ın Rusya ile ilişkilerindeki en önemli faktör doğalgaz ya da silah alışverişi değil, Karabağ.

Eğer Ermenistan Karabağ'dan 20 yıl önce vazgeçmiş olsaydı, bugün ya Avrupa Birliği üyesi olurdu, ya da biraz olsun ilerlemiş bir ekonomiye sahip olurdu. Ama öyle olmadı, Ermenistan Karabağ için her şeyini verdi ve hâlâ vermeye devam ediyor. İster istemez de Rusya'ya bu kadar çok bağımlı kalıyor, ve böylece Sovyet geçmişinden hiç kurtulamıyor. Geçmiş tarih, sanki bugünmüş gibi her sabah Ermenistanlıların gözünün önünde dikiliyor... bir heykel gibi.

Ve tam da bunun için, Anastas Migoyan'ın heykeli, Yerevan'ın ortasında aslında Sovyetler veya Stalin’le ilgili değil. Bu heykel, bugünkü vahim ekonomik durum ve Karabağ hakkında. Karabağ için sarf edilen tüm fedakârlıklara rağmen, halen Nazarbayev'in baskılarına baş kaldırma gücüne sahip olmamanın ve her şeye rağmen hâlâ Rusya'nın âdeta kölesi olmanın bir simgesi.

Tabii ki Ermenistan çok iyimser düşünüp, Avrasya Birliği'ne girmekle Karabağ meselesini sonsuza dek çözmek istemiş olmalı. Ancak belli ki o kadar da kolay olmayacak. Tabii ki Karabağ Nazarbayev'in umurunda bile değil, mesele Ermenistan'ı Avrasya'ya almak sürecinde Batı'dan olabildiğince koparmak. Avrasya Birliği'ne girip Amerika'dan yüz milyonlarca bağış alamazsın, Putin bunu anlatmış olmalı Nazarbayev'in ağızından.

Anastas Migoyan’ın dünyaca ünlü iki özelliği var. Birisi Sovyetler’in ‘Vicar of Bray’i olarak tanınır, yani her şeye uyan birisi olarak. Kendisi Lenin’den Stalin’e, Kruşçev’den Brejnev’e kadar görevde kalan tek Sovyet siyasi adamı. Bir de Churchill'in ünlü sözü var, “Herkesle başa çıkabildim, bu maymun yüzlü Ermeni’yle başa çıkamadım”. Ermenistan hükümetinin bugün böyle güçlü bir siyasete, önemli kararlar almaya hazır liderlere ihtiyacı var ki Karabağ meselesini çözebilsin. Heykel dikmek yerine, ders almak lazım.