Dink ailesi avukatlarının düzenledikleri basın toplantısında, Dink cinayeti davasında yaşanan son gelişmeler ışığında taleplerini dile getirdi.Dink ailesi avukatlarından Cem Halavurt raporun çok önemli tespitler içermesine rağmen bazı noktalarda eksik ve yanlış değerlendirmelerde bulunduğunu söyledi.
Dink ailesi avukatlarının düzenledikleri basın toplantısında, Dink cinayeti davasında yaşanan son gelişmeler ışığında taleplerini dile getirdi. Devlet Denetleme Kurulu’nun(DDK) Dink cinayetiyle ilgili hazırladığı raporu değerlendiren Dink ailesi avukatlarından Cem Halavurt raporun çok önemli tespitler içermesine rağmen bazı noktalarda eksik ve yanlış değerlendirmelerde bulunduğunu söyledi.
Basın toplantısında, DDK’nın raporunda “Hrant Dink’e yönelik bir tehlikenin varlığının Emniyet ve Jandarma personelince öğrenilmiş olduğu, Hrant Dink’in korunmasına yönelik istihbarat birimlerinin gerekli çalışmaları yapmadığı ve işbirliğine gitmediği, idari makamların Hrant Dink’e yönelik oluşan riskleri bilebilecek durumda olmalarına rağmen, her kademedeki sorumluların zincirleme eylemleri sonucunda tehlikeyi önlemek için gereken tedbirlerin alınmadığı”na işaret edildi. Cinayette sorumluluğu olan kamu görevlilerinin devlet mmeurlarının yargılanmasına yönelik 4483. Madde kapsamında değil, TCK 37. (faillik), 38. (azmettirme), 39. (suça yardım) ve 83. (kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi) maddeleri uyarınca soruşturulması gerektiğinin altının çizildiği belirtilen raporda İstihbarat Daire Başkanlığı ve İstanbul Valiliği’nin kusurlarının olmadığına ilişkin tespitlerin olması Halavurt tarafından eleştirildi. Halavurt, ayrıca raporda sanıkların örgüt bağlantısına ilişkin tespitlerin eksik olduğunu belirtti.
DDK raporundan önemli tespitler:
Trabzon Emniyeti hakkında
* Trabzon Emniyet görevlileri ile ilgili olarak; cinayetin nasıl işleneceğini bildikleri halde cinayet hazırlığı yapan grubu yeterince takip etmedikleri ve cinayete engel olmadıkları, bu suretle memuriyet görevlerini gereği gibi yerine getirmedikleri hususunda yeterli makul şüphe var.
* Erhan Tuncel’in Trabzon İstihbarat ile görüşme yapmak istediği, ancak istihbarat birimlerinin kendisine cevap vermediği yönündeki iddiası yeterince araştırılmadı.
* Cinayet işleneceğine ilişkin istihbarat alınan Yasin Hayal’in fiziki takibi yapılmadı.
* Başkaca bir önlem alınmadan ve başka bir Yardımcı İstihbarat Elemanı temin edilmeden, Erhan Tuncel’in YİE’likten çıkarılması şüpheli bir durum.
* Reşat Altay’a bilgi aktarılıp aktarılmadığı hususu önemli. Bu hususun açığa kavuşturulması gerekir. Her iki durumda da, Trabzon Emniyeti’nden birilerinin sorumlu olacağı kuşkusuz.
* Elde edilen bilgiler ve istihbarat, gerekli birimlerle, Trabzon Jandarma Komutanlığı ve Trabzon Valiliği ile paylaşılmadı.
* Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin sanıklara ait görüşme dökümlerini tam ve eksiz göndermedikleri, birtakım hususları gizledikleri anlaşılıyor. Trabzon Emniyet bilgisayarları incelendiğinde silinen kayıtlara ulaşılması mümkün olabilecek.
Trabzon Jandarması hakkında
* Trabzon Jandarma Komutanlığı İstihbarat arşivlerinin cinayetten sonra İstihbarat Şube Müdürlüğü personeli tarafından delilleri karartacak şekilde yeniden düzenlendiği hususu araştırılmalı.
* Coşkun İğci’nin Trabzon İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünün kayıtlı haber elemanı olduğu hususu ayrıntılı olarak incelenmeli.
* Trabzon İl Jandarma bölük/merkez komutanlığının bazı personeli, şüphelilerle irtibat halinde olmalarına rağmen, Hrant Dink’in öldürülmesi öncesi önleyici nitelikte herhangi bir işlem yapmamış olmaları hususunu aydınlatacak bilgi ve belgeler Jandarma Komutanlığı arşivlerinde araştırılmadı.
* Trabzon İli Merkez Jandarma Karakol Komutanlığı’nda görevli Asayiş Tim Komutanı Astsb.Çvş. Satılmış Şahin ile sanıkların ilişkileri aydınlatılmadı. Şahin’in cinayetten bir gün önce İstanbul’a mahkûm götürmek gibi bir görevle gittiği hususu yeterince araştırılmadı.
* Ogün Samast’ın cinayette kullandığı silahın Ardeşen el yapımı olduğu bilgisinin Trabzon İl Jandarma Komutanlığı tarafından ne zamandan beri bilindiği hususunun araştırılması ve soruşturulması gerekiyor.
İstanbul Emniyeti Dink’in korunması gerektiğini biliyordu
* Hrant Dink’in hedef alındığı ve hayatının ciddi tehdit altında olduğu yetkililer tarafından biliniyordu. Onun korunması için gerekli ve yeterli tedbirlerin alınmaması ve bu suretle görevi ihmal edilmesiyle ilgili soruşturma yapılması AİHM kararının da gereğidir.
* İstanbul İstihbarat görevlilerinin Dink’e ilişkin istihbari bilginin gereğini yapmadıkları, sahte evrak düzenledikleri ve delil kararttıklarına ilişkin tespit ve bulgular, AİHM kararı çerçevesinde yargısal sürece taşınmalı.
Albay Ali Öz’le ilgili iddialar
* Salih Hacısalihoğlu’nun aralarında bulunduğu cinayet sanıklarının Trabzon Jandarma Alay Komutanı Ali Öz ile ilişkileri vardı.
* Ali Öz’ün cinayetten önce Boztepe Tugayında Hrant Dink’e ilişkin bir CD’yi sanıklara izletti.
* Ali Öz’ün Zirve katliamı sanığı Albay Mehmet Ülger’le ilişkisi vardı. Zirve katliamı sanıklarının Hacısalihoğlu’nun evinde iki üç ay kaldılar.
* Ergenekon şüphelilerinden Ercüment Ovalı’nın Jandarma Metin Yıldız ve Ali Öz ile ortak bir medikal şirketi vardı. Olgün Akyüz’ün cinayette kullanılan silahın sahibi olduğuna ilişkin ifadeler mevcut.
* Sanıklar sık sık daha önce beldede görülmeyen insanlar tarafından araçlarla alınıp götürülüyordu. Bu kişiler sanıkları sıklıkla ziyaret ediyordu.
* Kurban Bayramı’ndan sonra Erhan Tuncel’in evine takım elbiseli, eli yüzü düzgün insanlar gelip gidiyordu. İfadelere göre, bu durumdan sokak sakinleri bile rahatsız olmuştu.
Hayal ve grubu Emniyet ve Jandarmaya güveniyordu
* Yasin Hayal ve grubu, gerek Çoşkun İğci’nin Jandarmaya, gerek Erhan Tuncel’in Emniyet’e çalıştığını biliyordu ama yine de bu kişilerle irtibatlarını sürdürdüler. Bu kişiler aracılığıyla silah ve mermi temin etmeye çalıştılar. Çünkü Emniyet ve Jandarma’nın kendilerine karşı bir operasyon yapılmasına engel olacağına inanıyorlardı.
Kritik internet Kafe’nin cinayetteki kritik rolü
* Samast’ın cinayetten önce gittiği, cinayet mahali yakınındaki internet kafenin sahibi polis memuru Cavit Kılız da araştırılmalı. Cavit Kılıç’ın ne zaman ve hangi nedenle Agos Gazetesine gittiği ve burada bulunan Ogün Samast’a Hrant Dink’in bina dışına çıktığının kimlerce haber verildiği gibi şüpheli hususlar açıklığa kavuşturulmalı.