‘Halep Sığınma Evi’ tartışması büyüyor

Mehmet Şükrü Güzel’e göre, kitapta yer alan en büyük hata, Halep Kurtarma Evi’ni 1915’te New York’ta kurulan Near East Relief’e (Yakındoğu İanesi/NER) bağlı bir kurum olarak gösterilmesi. Güzel, NER’in Halep Kurtarma Evi’yle hiçbir ilgisi olmadığını ve kitapta bu ilişki varmış gibi sunulmasının kitabı hazırlayanların bilgisizliğini gösterdiğini söylüyor.

EMRE CAN DAĞLIOĞLU
misakmanusyan@gmail.com

Ermeni Soykırımı’ndan kurtulanlar için faaliyet gösteren Halep Kurtarma Evi’nde kalan Ermenilere ait dosyaları içeren ve eski Genelkurmay ATASE Başkanlığı Arşiv Müdürü Ahmet Tetik ile gazeteci Cihan Güneş tarafından yayına hazırlanarak ‘Halep Sığınma Evi 1922-1927’ ismiyle yayımlanan kitap tartışma yarattı. Kitabın sunuş kısmında ismi “Birleşmiş Milletler’in Cenevre’deki arşivinde bulunan kayıtları bulan” kişi olarak teşekkürle anılan Mehmet Şükrü Güzel, Agos’a yaptığı açıklamada, hatalarla dolu olmasından ötürü kitabı ‘imalat hatası’ olarak niteliyor.

NER desteği

Güzel’e göre, kitapta yer alan en büyük hata, Halep Kurtarma Evi’ni 1915’te New York’ta kurulan Near East Relief’e (Yakındoğu İanesi/NER) bağlı bir kurum olarak gösterilmesi. Güzel, NER’in Halep Kurtarma Evi’yle hiçbir ilgisi olmadığını söylüyor. Kitabı hazırlayanlardan Ahmet Tetik, bu durumla ilgili olarak “Aksini ispatlasın o zaman!” derken, Cihan Güneş ise bu iki kurumun doğrudan bir ilişkisi olmadığını, NER’in Kurtarma Evi’ne maddi ve lojistik destek verdiğini söylüyor. Fakat kitapta yer alan sunuş metninde, Kurtarma Evi’nin başında bulunan Danimarkalı misyoner Karen Jeppe’nin NER’in Halep’teki faaliyetlerini yürüttüğü, Kurtarma Evi’nin sanki NER’in yardımlarıyla kurulduğu dile getiriliyor. Ancak Kurtarma Evi, Milletler Cemiyeti tarafından Sevr Antlaşması’nın 142. maddesi uyarınca, 1921’de Karen Jeppe görevlendirilerek kuruluyor.

BM’nin adı

Güzel’in hatalı olduğunu söylediği bir diğer nokta da, kitap boyunca o dönemdeki ismi Milletler Cemiyeti veya Cemiyet-i Akvam olan kurumdan, Birleşmiş Milletler (BM) olarak bahsedilmesi. Bu isimlendirme, tarihsel olarak yanlış; zira, BM, II. Dünya Savaşı’nın ardından 1945’te kuruldu. Tetik ise bu yanlışlığın bir sorun teşkil etmediği görüşünde. Önemli olan okurun okuduğunu anlaması olduğunu söyleyen Tetik, dalgınlıklarına gelen bu yanlışın bir şeyi değiştirmeyeceğini dile getiriyor.

Güzel, kitaptaki yanlışların bunlarla bitmediği görüşünde. Yanlışlardan biri de kitabın ismi. Kayıtlarda ‘Ermeni Yetimhanesi’ veya ‘Halep Kurtarma Evi’ olarak geçen kurum, kitapta ‘Halep Sığınma Evi’ olarak anılıyor. Tetik, bunun yayınevi tasarrufunda olduğunu söylerken, Güneş ise kitabın isminin önce ‘Halep’e Doğru’ olduğunu, fakat sonradan yayınevinin ısrarıyla ‘Halep Sığınma Evi’ne dönüştüğü şeklinde açıklıyor. Ancak Güneş’e göre, yayınevi “Kurtarma evi mi, sığınma evi mi?” tartışması yaptıktan sonra bu isimde karar kılınmış; çünkü kurum, oraya gelen insanlara her türlü yardımı yapan ve insanların tüm ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan bir sığınma evi olarak faaliyet göstermiş.

Kitapta, Karen Jeppe’nin biyografisinin verildiği bir sayfalık metnin Wikipedia’dan alınan bilgiler içerdiğine değinen Güzel, bunun işin özensizce yapıldığının göstergesi olduğunu söylüyor. Güneş ise bu tür ayrıntılara takılmaya gerek olmadığı şeklinde yanıtlıyor bu eleştiriyi. Tetik ise, kitabın hacminin daha çok büyümemesi için ekstra bilgilerin kısa tutulması olarak açıklıyor bu düzenlemeyi.

Kayıtlar 5 yıldır açık

Güzel’e göre, kitaptaki bir diğer özensizlik de kendisine teşekkür edilen kısım. “Mehmet Şükrü Güzel olmasaydı, kayıtlar gün ışığına çıkmayacaktı” şeklinde yer verilen cümlenin tamamen yanlış olduğunu söyleyen Güzel, arşivdeki bu belgelerin beş yıldır açık olduğunu, kendisi dışında birçok araştırmacının bu kayıtlara ulaştığını söylüyor. Bu belgelere ulaştıktan sonra Tetik’le birlikte kitap yapmaya karar verip birlikte çalıştıklarını, ama Tetik’in kitabın yayımlanmasına kısa bir süre kala kendisiyle ilişkisini kestiğini ve kitabın çıktığını ancak Agos’taki haber sayesinde öğrendiğini söyleyen Güzel; Tetik’in bu sayede kitaba istediği şekli verdiğini iddia ediyor. Tetik ise Güzel’in bu belgeleri kendilerine yollamak dışında kitaba bir dahli olmadığını ve yaptıkları işi amacından saptırmak için meselenin başka yerlere çekilmesinden yakınıyor.

Güzel, bu hataların Tetik’in kitabı yangından mal kaçırır gibi kendisini dışarıda bırakarak yayımlanmasından kaynaklandığını söylüyor: “Bir otomobil fabrikası, ürettiği bir arabada hata olduğunda arabaları fabrikaya geri çağırarak hatayı düzeltiyor ise, tüketiciyi korumak adına Alfa Yayınları da bu hataları düzeltmelidir. Tüketiciyi Koruma Kanunu çerçevesinde şikâyet olur ise toplatılacak bir kitabın basılmasına gerçekten üzüldüm.” Tetik ise Güzel’e katılmıyor, bu hataların yaptıkları işe halel getirmeyeceğini ve kitabın asıl işlevini engellemediğini düşünüyor.