27 Eylül - 2 Kasım arasında dördüncüsü yapılacak olan Çanakkale Bienali’nde, Lübnanlı yönetmen Nigol Bezjian’ın ‘Çanakayna’ adlı eseri görülebilecek.
EVRİM KAYA
evrimkaya@agos.com.tr
Bezjian, projenin ilhamını Çanakkale üzerine yaptığı araştırmalardan almış. Bir video ve fotoğraflardan oluşan ‘Çanakayna’ adı, bir kelime oyunuyla oluşturulmuş. Bezjian şöyle açıklıyor: “Geri dönüp bakmak, aynada kendine bakmak gibi bir şey. Çanakkale’ye ilk kez ‘Kunduralarımı İstanbul’da Bıraktım’ filmini göstermek için gitmiştim. Bu proje için bir kez daha gittim, eseri tamamen Çanakkale’nin tarihini ve sokaklarını düşünerek yarattım.”
‘Çanakayna’da, bir duvarda tekrar tekrar gösterilecek olan on beş dakikalık video 1915’te Çanakkale’de savaşan askerlerin giydiği üniformayla şehrin sokaklarını gezen bir oyuncunun halkla yaptığı sohbetleri içeriyor. Kendisini ‘Sarkis’ diye tanıtan oyuncu halka, hal hatır soruyor. Bezjian şöyle anlatıyor: “Sarkis yolda tanıştığı insanlara ‘Nasılsınız?’ diye soruyor, bir şeye ihtiyaçları olup olmadığını öğrenmeye çalışıyor. Çünkü 100 yıl önce bu insanlar için savaşmış bir asker o; uğruna savaşa gittiği insanların keyifleri yerinde mi, mutlular mı, bilmek istiyor. Sıcak diyaloglar oldu. Konuştukları arasında sadece bir tek kişi Sarkis isminden bir şey çıkarıp ‘Bizden önce burada Ermeniler, Rumlar yaşamış’ diye anlatmaya başladı.”
Bezjian’a ayrılan bölümün diğer duvarlarında ise Osmanlı döneminden bugüne orduda görev yapmış Ermeni askerlerin fotoğrafları yer alıyor. Fotoğraflar arasında Sevag Balıkçı’nınki de var. “Ordunun tarihi Cumhuriyet’ten geriye gider. Bu çalışmaya başlarken altı yüz yıllık bir tarihi düşündüm, çünkü gelenek süreklidir” diyen Bezjian, araştırmaya devam ettiğini belirtiyor: “Proje tamamlandı sayılmaz. İki gün önce Osmanlı ordusunda eczacılık yapan bir Ermeni’nin fotoğrafını buldum. Avedis Cebeciyan’ın günlüklerini okudum. Orduda doktormuş. 1914-1918 arasında tuttuğu günlüklerde Çanakkale Savaşı’nı da tasvir ediyor. Durmadan tekrar edilen, soykırıma mazeret gibi kullanılan ‘Ermeniler haindi, Rus Ordusu’na katıldılar’ retoriğine basit bir yanıt bu. O tarafta Ermeniler vardıysa, burada da Ermeniler vardı. Türklerle birlikte Çanakkale’deydiler.”