Neşe Ozan'ın ardından: Sulukule asıl şimdi yıkıldı

Azınlıklar, kadın hakları ve kent hakkı başta olmak üzere yıllar boyunca insan hakları savunuculuğu yapmış olan çevirmen ve gazeteci Neşe Ozan geçtiğimiz Cumartesi hayata veda etti. Sulukule'yi ve Romanları, yıkımından hayata veda ettiği güne kadar yalnız bırakmayan Neşe Ozan'ı 'mahalle'den biri, Aydın Elbasan Agos'a yazdı.

AYDIN ELBASAN*

Biz Romanlarla tanışan hemen hemen herkesin söylediği klasik sözler vardır: “Benim ruhum çingene”, “bir daha dünyaya gelsem Roman olarak gelmek isterdim”, “ben de çok neşeliyim kesin beni Çingenelerden aldılar” v.b.  Genellikle bu sözleri konserlerde, barlarda, eğlence merkezlerinde müzik ve dans işlerimizi sergilerken duyarız. Ruhumuz okşanır. Kendimizden geçeriz. “Aman Allah’ım herkes çingene olmak istiyor”deyip kendimizi önemli hissederiz. Ama ‘gaco’ dediğimiz kişilerin bizleri onurlandıran bu sözleri ne kadar içtendir, tartışılır.

Biz ise, sabah olduğunda kentsel dönüşüm adı altında yıkılacak olan evlerimizde uyanırız. İş makinelerinin kulaklarımızı patlatırcasına çıkardığı gürültüyle kendimize geliriz. Rüyanın bittiğini “evlerinizi boşaltın” anonsu ile anlarız. Dün gece kendini Çingene hissedenlerin hepsi sıcacık evlerinde uyuyorlardır. Kendilerinden eser yoktur. Kafamızı kaldırıp etrafımıza baktığımızda, eşimize korkuyla sarılan çocuklarımızın çaresizce onları kurtarmamızı beklediklerini görürüz. Çingene olmak, Çingene doğmak ve yaşamak o kadar da kolay değildir. Bu yüzden ben nefret ederim “dünyaya bir daha gelsem çingene olarak doğmak isterdim” lafından. Yaşadığımız hayatın, sadece eğlenmek olduğunu sananların,  bizi tanımayanların, anlamaya çalışmayanların kullandığı, hayatın anlamını basitleştiren bir sözdür. Ötelenmenin ne olduğunu bilmeden, ötelenenleri anlamaya çalışmadan bu sözü kullanmayı saçma ve gereksiz bulurum. 

Bir de başkaları vardır. Yaşadığı hayata ve çevresine anlam katan.. Biz daha gözlerimizi açmadan uyanan, iş makinelerinin önüne dikilen, yıkıma karşı çıkan üç beş gacodan birisidir Neşe Ozan. Ben bu yüzden Neşe Ozan ve üç beş arkadaşını benden daha Roman sayarım.  Çaldığım darbuka ile onu eğlendirdiğimiz için değil, insan olduğumuz için bizi sevmiştir Neşe Ozan. Asla ağzını yayarak “ben de Rumanım beya”, “çalasın bana bir gübek havası”, “atasın bir göbecik” dememiştir Neşe Ozan. Romanları asla eğlence aracı olarak görmemiştir. Anlamaya çalışmıştır. Gerçekten yaşayarak…  Okuyamayan, eğitim alamayan çocuklarımız için benden çok üzülmüş, emek harcamıştır. ‘Hümanizmi’ ağzına sakız etmemiş, bize yaşatmıştır. İnsanı insan olduğu için sevmiştir.  Hıdrelleze, onu sadece Roman bayramı sanıp, flamenko kostümüne benzeyen tuhaf kıyafetler giyip, ağzına sakız alıp patlatarak ve “ben tam Rumanım beya” diye göbek atarak gitmemiştir. O bizim yanımızdan değil, yüreğimizden geçmiştir. Bizi saymış, sevmiş ve en önemlisi anlamıştır. Sulukule’de evleri yıkılmakta olan çocuklara Bilgi Üniversitesi’nde ders veriyorduk. İstedikleri bir konuda resim çizmelerini istediğimizde çoğunun iş makineleri çizdiğini görmüştük. O gün resimlerde yıkılan evleri ve iş makinelerini gördüğümüzde benimle beraber gözleri dolan kişidir Neşe Ozan.

Sadece makinelerin önüne dikilmekle kalmamış, yıkılmakta olan Sulukule’yi haber yapmış cesur bir gazetecidir. Günümüzdekiler gibi gazzzteci değildir. O, Roman olarak doğmamış ama Roman olarak yaşamış birisidir.  Bugün daha fazla farkındalık sahibi isek, daha fazla hakkımızı arayabiliyor isek bu Neşe Ozan ve arkadaşları sayesindedir.

Değerli Roman dernek başkanlarım ve genç üniversiteli arkadaşlarım; gelin Neşe Ozan’a olan borcumuzu ödeyelim. Kuracağımız ilk Roman kültür sanat ve eğitim merkezine “Neşe Ozan Roman Kültürü Sanat Merkezi’ adını verelim. Genç kardeşlerimize, çocuklarımıza onu anlatalım. Bu merkezde çocuklarımızın kahkaha seslerini duyan Neşe’nin gözleri pırıl pırıl parlasın.  Hakkını helal et Neşe Ozan.

*İstanbul Roman Kültürünü geliştirme ve Dayanışma Derneği'nin başkanlığını yapmış olan Aydın Elbasan, geçen yıl hayatını kaybeden, Burhan Öcal'ın grubu Trakya All Stars'ın müzisyenlerinden Ahmet Elbasan'ın oğlu. Yıllardır Bilgi Üniversitesi ve çeşitli ilköğretim okullarında Roman çocuklarına Roman dansı ve folklorü dersleri veren Aydın Elbasan, aynı zamanda beden eğitimi öğretmeni.