Cezaevindeyken milletvekili seçilen BDP'li Kemal Aktaş'ın 2 yıl 1 aylık cezası Yargıtay'da onandı. Anayasanın 76. maddesine göre Aktaş'ın vekilliğinin düşeceği belirtiliyor. BDP’li vekil sayısının azalması anlamına gelecek bu gelişmenin yeni bir “seçilmiş – atanmış” tartışmasına neden olacağı ön görülüyor.
Tutuklu vekiller sorununa henüz çözüm bulunamamışken siyaseti dalgalandıracak yeni bir gelişme yaşandı. Yargıtay, BDP'nin tutuklu milletvekillerinden Kemal Aktaş hakkındaki hükmü onayladı. Aktaş'ın vekilliği düşecek.
Radikal'in haberine göre siyasette yeni bir 'atanmış-seçilmiş' tartışması başlatması beklenen karar netleşti. Kemal Aktaş, 2006 yılı Nevruz'unda yaptığı bir konuşmadan dolayı Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Cezaevinde milletvekili seçilen Kemal Aktaş'la ilgili karar kısa bir süre önce Yargıtay tarafından onaylandı ve Aktaş'ın seçilme yeterliliği ortadan kalktı. Yargıtay'ın onama kararı Diyarbakır'daki yerel mahkeme tarafından TBMM'ye de gönderildi.
Demokrasi tarihinde bir ilk
Yaşanan gelişme, Türkiye demokrasi tarihinde bir 'ilk' olacak. Yargının bu kararına karşı, seçilmişleri çatısı altında toplayan TBMM'nin elinde fazla bir seçenek bulunmuyor. Meclis hukukçuları tarafından, Aktaş'ın Anayasa'nın 76'ncı maddesine göre milletvekili seçilme yeterliliğini kaybettiğini ve Yargıtay onayının ardından milletvekilliğinin düşeceği yönünde görüşler belirtiliyor. Nitekim, Anayasa'nın 76. maddesinde şu ifadeler yer alıyor: '...Taksirli suçlar hariç toplam bir yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar (...) terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler.'
Meclis'e bildirilmesi yeterli
Milletvekilliğinin nasıl düşürüleceği konusu Anayasa'nın 84'ün maddesinde yazılı olduğu belirtiliyor. Milletvekilliğinin düşmesi için Meclis Genel kurulunda Yargıtay kararının okunması gerekirken madde ise şöyle: 'Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurul'a bildirilmesiyle gerçekleşir.”
