TTK Karadon maden ocağında 17 Mayıs 2010'da 30 kişinin ölümü, 11 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan grizu patlamasıyla ilgili dava aradan dört yıl geçmesine rağmen yürümüyor. Daha önce beş bilirkişi raporu hazırlanmasına rağmen mahkeme hala yeni bilirkişi raporunu bekliyor.
TTK maden ocağında 17 Mayıs 2010'da 30 kişinin ölümü, 11 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan grizu patlamasıyla ilgili 28 sanığın yargılanmasına devam edildi. Facianın üzerinden dört yıl geçmesine rağmen dava yürümüyor. Daha önce beş bilirkişi raporu hazırlanmasına rağmen mahkeme hala yeni bilirkişi raporunu bekliyor.
Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz yargılanan 28 sanıktan 4'ü ile bazı mağdur aileler ve avukatları katıldı.
Mahkeme heyeti, yeni bilirkişi raporunun Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'nden gönderildiğini, aslının ulaşmadığını belirterek, aslı mahkemeye sunulduğunda mütalaa için cumhuriyet savcısına teslim edilmesine karar verdi ve duruşmayı 15 Temmuz'a erteledi.
Bazı mağdur aileler, duruşma salonundan çıktıktan sonra davanın sonuçlandırılmamasına tepki gösterdi.
Grizu patlamasında ocakta yaşamını yitiren 28 yaşındaki Maden Mühendisi Koray Kebapcı'nın annesi Nimet (54), gazetecilere yaptığı açıklamada, duruşmaya davanın bitmesi ümidiyle geldiklerini belirterek, karar sonrası hüsrana uğradıklarını söyledi.
Her duruşmada aynı acıları tekrar yaşamak istemediklerini ifade eden Kebapcı, 'Yeni kaza olmuş gibi biri ona, diğeri öbürüne atıyor. Aynı şeyler devam ediyor. Bizim de psikolojimiz bozuluyor. Hayatımız bitmiş gibi. Benim tek oğlumdu. İhmal zinciri ortada ve olayın sorumlusunu bu bilirkişiler de biliyorlar. 'Bilmiyorlar' diye bir şey yok. Artık bunu bitirsinler, neyse karar biz de onlar da rahatlasın. Aileler olarak bittik zaten' diye konuştu.
'Emsal karar çıkmasını istiyoruz'
Yaşadıkları acıları, Soma'daki faciada yakınlarını kaybedenlerin de yaşamamasını isteyen Kebapcı, şöyle konuştu:
'Bize bir şey lazım değil. Bana dünyaları verseler oğlumu geri getiremezler. Suçlular cezasını çeksin. İhmali olanlar lanse edilsin de bir daha herkes görevinin başında olsun. Bu, sadece madende değil, her görevde insanlar işini yaparsa kaza olmaz. Her gelişimizde bitecek umuduyla geliyoruz ama Soma'nın da olayı olunca belki bu aceleyle bitiriş olur mu, bilmiyorum. İnşallah bu bitiriş de sağlıklı olur. Herkese emsal olur. Emsal karar çıkmasını istiyoruz. Korku yaratsın, herkes işini tam anlamıyla yapsın. Bana bir şey olmayacak, oğlum gitmiş, geri de gelmeyecek ama başka canlar yanmasın istiyorum.'
Patlamada ölen madencilerden Sadık Kocakaya'nın annesi Sebahat Kocakaya da yaşadıkları acıya yüreklerinin dayanmadığını vurgulayarak, 'Duruşmaları ileri ata ata tam 4 yıl oldu. Bir hayvan ölüyor, başında günlerce ağlıyoruz. Bu nedenle gözlerim görmez oldu artık. 23 yaşında işsiz oğlum var. Onu madenlere nasıl göndereyim? Yazık değil mi evlatlarıma?' şeklinde konuştu.
İki cenazeye 8 ay sonra ulaşılabilmişti
TTK Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağının eksi 540 kodunda 17 Mayıs 2010'da meydana gelen grizu patlamasının ardından taşeron galeri açma işini yürüten firmanın 30 çalışanından haber alınamamıştı.
TTK ekipleri, 20 Mayıs 2010'da kurtarma kafesine yaptıkları donanımla eksi 540 koduna inmeyi başarmış, 28 cenaze yer üstüne çıkarılmıştı. Engin Düzcük ve Dursun Kartal'ın cesetlerine ise faciadan 8 ay sonra ulaşılmıştı.
Olayla ilgili daha önce 5 bilirkişi raporu hazırlanmıştı. (UG)