“Nedenini bilmiyoruz ama ihmalimiz yok”

Soma Holding yetkilileri, 13 Mayıs 15.00 sularında meydana gelen ve 284 işçinin hayatını kaybettiği Soma maden faciasıyla ilgili üç gün sonra ilk basın açıklamasını yaptı. Yetkililere göre neden hala belli değil ama Soma Holding’in sorumluluğu yok.

Soma Holding yetkilileri, 13 Mayıs 15.00 sularında meydana gelen ve 284 işçinin hayatını kaybettiği Soma maden faciasıyla ilgili üç gün sonra ilk basın açıklamasını yaptı. Yetkililere göre neden hala belli değil ama Soma Holding’in sorumluluğu yok. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın verdiği bilgiye göre madende hala 18 işçi var.

Manisa Soma’daki iş cinayetiyle ilgili, Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan basın açıklaması yaptı. Toplantıya Gürkan'ın yanı sıra Soma Kömür İşletmeleri Genel Müdürü Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik ve şirketin İnsan Kaynakları Direktörü Celalettin Gökaşan katıldı.

‘Tek bir yaşam odası vardı’

Soma Holding yetkililerin yaptığı açıklamayla facianın trafo patlaması nedeniyle olmadığı kesinleşti. Yetkililer, gaz sızıntısı halinde işçilerin hayatını kurtarabilecek ‘yaşam odalarının’ sadece maden çıkışında olduğu, kömür kotunun üstünde yapılması gereken temiz hava alanlarının kömür henüz bitmediği için yapılmamış olduğunu ortaya çıktı.

Yaşam odalarının neden yapılmadığı sorusuna Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan, 'kanuni olarak böyle bir yükümlülüğümüz yok' cevabını verdi. 

Facianın nedeni holding yetkilileri tarafından hala bilinmezken kendilerinin ihmallerinin olmadığını savundu. Madenin ‘kara kutusu’ savcılığa verildi; facianın nedeni ancak arama kurtarma ekiplerini içerideki işçileri çıkardıktan sonra bilirkişinin girmesiyle ortaya çıkacak.

Madende 787 işçinin bulunduğunu söyleyen yetkililer,  facianın hemen ertesinde 363 kişinin isim listesi yapılarak tahliye edildiğini, 122 kişinin ambulanslarla yakın hastanelere sevk edildiğini söyledi. 284 madencinin hayatını kaybettiği Soma madeninde ulaşılamayan iki galeride 18 işçi olduğu söyleniyor. İlk anda çıkarılan 363 işçi arasında yaralı olarak hastaneye gönderilen işçilerin olup olmadığıyla ilgili açıklama yapılmadı.

'Neden kömür kızışması olabilir'

2200 metre derinlikte meydana gelen faciayı müdür Ramazan Doğru şöyle anlattı : “kaza  140 kotunda dördüncü bant anayolda meydana geldi. Burada tespit edilmesi mümkün olmayan bir kızışma oldu. Havamızda aşırı bir hız var burada. Buradan meydana gelen kızışmanın ani bir şekilde göçmesi sonucunda. Korlar çabuk bir şekilde yangını şiddetlendirdi. “

İşletme Müdürü Akın Çelik’in aktardığına göre kızışma sonrası dumanın madeni sarması 3-5 dakikada sona erdi, duman yüzünden mesafe bir metreden az seviyeye düştü.

Çelik şöyle devam etti :“Madencilikte bir yerde yangın çıkabilir. Sürekli yangınlarla boğuşuyoruz. Gün içinde de oluyor. Biz yangınla boğuştuğumuz yerde. Karbondioksit değerlerine göre yangın var diyoruz. Hemen kapatırız orayı. Biz üç defa tam mekanize şeyleri gömdük.  Herhangi bir yangın çıkarsa bir burayı barajlıyoruz. İçersine külle beraber suyla beraber kül basıyoruz. Ve yangınlar böyle sönüyor.”

Başka bir bölgede daha önce çıkmış ve söndürülememiş bir yangın nedeniyle olup olmadığını sorusuna Çelik “Sönmemiş olma ihtimali yok” cevabını verdi. 

Çelik, “işçilerde maske var mıydı?” sorusuna da “Oksijen maskeleri işçilerin çoğunda vardı. O maskelerin çoğu kontrol ediliyor. Gramaj tartımı su tartımı yapılıyor” cevabını verdi ve soru üzerine maskelerin altı ayda yenilendiğini iddia etti. Madenden çıkarılan işçilerin bazıları maskelerin hiç yenilenmediğini söylemişti. 

'Her şey 5 dakikada oldu'

Çelik,  “500 kişilik kaçış odamız var. Bu bizim bölgemizden uzaklaştı. Kaçış odaları küçüktür. Daha büyük yerler yapmamız gerekiyor. Olay 3-5 dakika içinde gerçekleşti. Yüksek bir gaz hemen 5 dakikada doldurdu ortalığı. Toplam yer altında 787 kişi vardı. Çıkış noktası ile gazın çıkışı 5 dakikayı buldu” dedi.

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, sabah saatlerinde yaptığı açıklamada madende 18 işçinin kaldığını duyurmuştu. Şirket yetkilileri de aynı açıklamayı tekrarladı.

Şirket madende taşeronlaşma olduğu yönündeki iddiaları kabul etmedi. 

ILO'ya göre hem hükümet hem şirket güvenlikten sorumlu 

Türkiye’nin 19 yıldır imzalamadığı ‘ Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 176 numaralı 'Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi'ne göre, işverenler riski kaynağında bertaraf etme, güvenli çalışma sistemleri tasarlamak zorunda. Sözleşme hükümetlere de sorumluluk yüklüyor; bunların arasında teknik kılavuzların hazırlanması, denetimlerin düzenlenmesi, denetimlere ilişkin gerekli yasal düzenlemelerin sağlaması ve kazaların etkili soruşturulması var. (GK)

Kategoriler

Güncel Türkiye Gündem