Batı Ermenileri Ulusal Kongresi, Başbakan Erdoğan’ın Ermeni Soykırımı’yla ilgili taziye mesajıyla ilgili yazılı bir açıklamada bulundu. Açıklamayı ilk adım olarak değerlendiren Kongre, Türkiye sivil toplumu ile başlatılan yapıcı diyaloga Türkiye’nin yetkili makamlarının da katılmasını umut ettikleri vurguladı. Kongre, yakın zamanda yayımlayacakları bir talepname hazırladıklarını da belirtti.
Batı Ermenileri Ulusal Kongresi, Başbakan Erdoğan’ın Ermeni Soykırımı’yla ilgili taziye mesajıyla ilgili yazılı bir açıklamada bulundu.
Erdoğan’ın 23 Nisan'da yaptığı “20. yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz” açıklamasını kongre bir ilk adım olarak değerlendirdi. Açıklamanın tüm beklentileri karşılamadığı ifade edilmekle birlikte Türkiye sivil toplumu ile başlatılan yapıcı diyaloga Türkiye’nin yetkili makamlarının da katılması umudu ve Kongre’nin talepleriyle ilgili somut adımlar atılması gerektiği vurgulandı. Kongre, yakın zamanda yayımlayacakları bir talepname hazırladıklarını da belirtti.
Açıklama şöyle:
“Türkiye Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 23 Nisan 2014’te, Birinci Dünya Savaşı sırasında hayatını kaybeden Osmanlı İmparatorluğu vatandaşı Ermenilerin varislerine taziyede bulundu: Batı Ermenileri Ulusal Kongresi bu açıklamayı bir ilk adım olarak değerlendiriyor, tıpkı Çinli filozof Lao Tzu’nun dediği gibi; ‘Binlerce millik bir yolculuk bile, tek bir adımla başlar.’
Bu adım, Osmanlı vatandaşı Ermenilerin bugünkü varisleri olan Batı Ermenilerinin tüm beklentilerini elbette karşılamıyor, fakat, Türkiye sivil toplumu ile başlattığımız yapıcı diyaloga, bu konuşmanın ardından Türkiye’nin yetkili makamlarının da katılmasını ümit ediyoruz.
Batı Ermenileri Ulusal Kongresi, adaletin sağlanması ve Batı Ermenilerinin haklarının iade edilmesi, zararlarının telafi ve tazmin edilmesi, tarihsel yurtlarına geri dönebilmeleri için gereken tüm koşulların sağlanması doğrultusundaki iradesini vurgulamaktadır.
Başbakan Erdoğan’ın kabinesi ve bilhassa Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Osmanlı Ermenilerinin tehcir edilmesini “yanlış ve insani olmayan” bir adım olarak nitelendirdi.
Osmanlı İmparatorluğu’nun İttihat ve Terakki hükümetinin 1915’e dek bilinçli bir şekilde sürdürdüğü ırkçı ve milliyetçi siyaset neticesinde, Osmanlı İmparatorluğu sınırları dahilinde yaşayan iki buçuk milyon Ermeni, zorunlu göçe tabi tutuldu, cinsiyet ve yaş ayrımı yapılmaksızın toplu katliamlara, asimilasyon ve mülksüzleştirmeye maruz kaldı. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından Cumhuriyet dönemindeki Türkiye, Batı Ermenilerinin vatansızlaştırılma ve mülksüzleştirilme sürecini sistematik bir yolla nihayetine erdirmiştir.
'Öncelikli beklenti diyalog kurulmasıdır'
Osmanlı Ermeni vatandaşlarının varisleri olarak Batı Ermenilerinin bugünkü öncelikli ve en önemli beklentisi, Türkiye makamlarının Batı Ermenileri temsilcileriyle yapıcı bir diyalog kurmasıdır. Bu bağlamda, Türkiye’nin demokratikleşmesi için mücadele eden ülke kamuoyundan, gelecekte, Türkiye Anayasası’nda yer alan milletler hakkındaki 66. Madde’nin iyileştirilmesi, Türk Ceza Kanunu’ndaki 301. Madde’nin kaldırılması, halihazırda bir milyonu aşkın Batı Ermenisi varislerinin yaşamakta olduğu Ermenistan ile (önkoşulsuz olarak) sınırın açılması gibi yeni ve somut adımlar atmasını bekliyoruz.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın, Başbakan Erdoğan’ın konuşmasına atıfta bulunarak 30 Nisan 2014’te yaptığı açıklamanın mantığından hareketle, Batı Ermenileri Ulusal Kongresi, Avrupa Birliği’ne katılım ve demokratikleşme süreçlerine paralel olarak, Türkiye’nin, Batı Ermenilerinin haklarını tanıyacağı, zorlu ve uzun olsa da hakların iadesi sürecine de aynı şekilde başlayacağına inanmak istiyoruz. Yapılması beklenen değişiklikler öncesi, Batı Ermenileri Ulusal Kongresi adına Türkiye makamlarına yönelik olarak bir talepname hazırlamakta olduğumuzu ve yakında deklare edeceğimizi kamuoyuna bildiriyoruz.'