Agos bu hafta, 17 Aralık operasyonunu bir başyazıyla manşetine taşıdı: Demokrasi her şeyden önce bir zihniyet meselesi ve bu memlekette bu zihniyetin hâlâ esamisi bile okunmuyor. Yeni Türkiye denilen, eski Türkiye’nin var olan dönüşüme uyum sağlamak için makyaj değiştirmesinden fazlası değil henüz.
-
Başka bir ülke olsaydı, başta ilgili bakanlar, hükümet çoktan istifa etmişti; ancak burası başka bir ülke değil. Burası Türkiye. Buralarda çete ve pusu kültürü kadim bir gelenek. O gelenekle hesaplaşma iddiasında olanların bile güç ve iktidar sahibi oldukça devlet postundan pay kapmaktan başka bir siyasi vizyon geliştirmediği bir garip cangıl.
-
Askeri vesayetin geriletildiği bir Türkiye, yakın zamanlara dek pek çoklarının idealiydi. Bugün bu ideale olabildiğince yaklaşıldığı, ancak yine de demokrasinin kurumsal olarak yerleşemediği bir ortamdayız. Çünkü demokrasi her şeyden önce bir zihniyet meselesi ve bu memlekette bu zihniyetin hâlâ esamisi bile okunmuyor. Yeni Türkiye denilen, eski Türkiye’nin var olan dönüşüme uyum sağlamak için makyaj değiştirmesinden fazlası değil henüz.
-
Hükümetin üç önemli bakanının çocuklarının, pek çok bürokratın ve bazı iş insanlarının gözaltına alındığı, milyarlarca dolarlık yasadışı işlemler üzerine kurulu son operasyon, Gülen cemaati ile AK Parti iktidarı arasında artık inkâr edilemeyen kavganın, siper savaşından süngü savaşına dönüştüğünü işaret ediyor. Bu savaşı iki taraf da bir ölüm kalım savaşı olarak görüyor ve iki tarafın da boyun eğmeye niyeti yok. Bu kavganın arkasında birtakım uluslararası güç odaklarının nüfuz mücadelesinin olduğu da sır değil.
-
Bu savaşta tarafların birbirini alt etmek için her yolu kullanmaktan çekinmeyeceği artık aşikâr. Bu da, yakın geleceğimiz adına pek de hayırlı şeyler söylemiyor. Dünü şiddetle yoğrulu bu coğrafyada yeni şiddet dalgaları yaşanması ihtimali ise en büyük karabasanımız.
-
Şunu artık iyi biliyoruz: Bu ülkede demokrasi ve gerçek bir yeni Türkiye isteyenler doğru adımları atıp siyaseten etkin bir aktör halini almadıkça, ahlaksızlıkları birbirinden farksız çeteler arasındaki savaşların girdaplarında yitip gitmeye devam edeceğiz. Bugünün savaşının yaratıcı bir kaosa dönüşüp umutlu bir yarının şafağı haline gelebilmesi için, iktidardan ya da cemaatten değil, demokrasi mücadelesinden, gerçek adaletten, şeffaflıktan ve hesap verebilirlikten yana olmak gerekiyor. Her zaman ve herkes için.
AGOS