CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, 10 Kasım’da Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümü nedeniyle okutulan mevlit sonrası yaptığı açıklamada “Atatürk olmasaydı, adınız Dimitri olurdu, Yorgo olurdu” demişti. Bu sözlerin üzerine Rum toplumu, İnce’yi kınayan bir açıklama yayımlamıştı. Konuyla ilgili olarak Agos’a konuşan CHP milletvekili Aykan Erdemir, “İncinen her bir yurttaşımızdan özür diliyorum” dedi.
EMRE ERTANİ
emreertani@agos.com.tr
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, 10 Kasım’da Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümü nedeniyle okutulan mevlit sonrası yaptığı açıklamada “Atatürk olmasaydı, adınız Ahmet, Hasan, Hüseyin olmazdı. Adınız Dimitri olurdu, Yorgo olurdu. Bunları doğru bilmeleri lazım” demişti. Bu sözlerin üzerine Rum toplumu, İnce’yi kınayan bir açıklama yayımlamıştı. Konuyla ilgili olarak Agos’a konuşan CHP Bursa milletvekili Aykan Erdemir, “İncinen her bir yurttaşımızdan özür dilemeyi ve gönüllerini yapmak için çabalamayı bir görev addediyorum” dedi.
‘Dil değişmeli’
Akademik kariyeri boyunca eşit yurttaşlık üzerine çalıştığını dile getiren Doç. Erdemir, şöyle devam etti: “Bir siyasetçi olarak yaşadığımız süreci sorgulamayı ve duygudaşlık kurmak için çaba harcamayı bir görev biliyorum. Sosyal demokrasiyi savunan tüm partiler gibi biz de istisnasız herkesin eşit yurttaş haklarına sahip olduğu ve kendini tam anlamıyla eşit yurttaş hissettiği bir ülke için mücadele ediyoruz. Tek bir yurttaşımızın dahi kendini ötekileştirilmiş ya da dışlanmış hissetmediği bir geleceği hedefliyoruz. Unutmamalıyız ki eşitlik ve sosyal içerme politikaları ancak dil ve söylem değişikliğiyle beraber yürütüldüğünde sonuç verebilir.”
‘Rum toplumu nice üzüntüler yaşadı’
Önyargıları, söylemsel alışkanlıkları ve dil kullanımını dönüştürmek için çaba harcanması gerektiğinin altını çizen Erdemir, bu dönüşümün eğitimle desteklenmesi gerektiğini vurguladı: “Yaşadığımız süreçte tek bir yurttaşımızın yüreği burkulduysa bu kuşkusuz bizler için büyük bir üzüntü kaynağıdır. İncinen her bir yurttaşımızdan özür dilemeyi ve gönüllerini yapmak için çabalamayı bir görev addediyorum. Varlık Vergisi’yle, 6-7 Eylül olaylarıyla, bir türlü açılamayan Heybeliada Ruhban Okulu’yla nice üzüntüler yaşamış Türkiye Rum Cemaatinin barış, huzur ve esenliğe kavuşması hepimizi mutlu kılacaktır. Bu topraklarda yaşayan her bir dostumuz, dili, inancı, yaşı, siyasi görüşü, cinsel yönelimi veya cinsiyet kimliği ne olursa olsun kendini eşit yurttaş olarak hissettiği gün Türkiye Cumhuriyeti tam anlamıyla herkesin cumhuriyeti olacaktır.”
Önümüzdeki süreçte nefret suçları yasasından Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu’na, Avrupa Temel Haklar Ajansı üyeliğinden Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasına uzanan her alanda eşit yurttaşlık mücadelesi vermeye bütün gücüyle devam edeceğini kaydeden Erdemir, “Rum Vakıfları Derneği mensuplarına ve Türkiye Rum Cemaati’nin tüm fertlerine barış, huzur ve esenlikler dilerim” dedi.