Türkiye küçük Millet Meclisleri’den siyasilere çağrı

Yerelde örgütlenen sivil bir meclis girişimi olan Türkiye küçük Millet Meclisleri’nin (TkMM) koordinatörlüğünü yapan Şanar Yurdatapan, TkMM’nin 5. yılında hazırladıkları rapor vesilesiyle siyasilere, konuya yönelik baştaki ilgilerini hatırlatıp toplantılara katılma çağrısı yaptı

ÖZGÜN ÇAĞLAR
ozguncaglar1@gmail.com

Şanar Yurdatapan’ın koordinatörlüğünü yaptığı Türkiye küçük Millet Meclisleri (TkMM), Ekim 2012-Haziran 2013 tarihleri arasında yaptıkları toplantıların istatistik verilerinin, bu verilerin yorumlarının, başlangıçtan bugüne kadar geçen beş yılın kıyıslanmasının yer aldığı bir rapor yayımladı. 

RAPORU OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Rapor vesilesiyle görüştüğümüz Yurdatapan, siyasilerin başlangıçtaki ilgilerine rağmen TkMM’ye katılımlarının düşük olmasından şikâyetçi: “Sorun şurada. Ne kadar iyi niyetli olurlarsa olsunlar, hepsinin ‘acil’ gündemleri hiç boşalmıyor. Bu nedenle de hep ikincil, hep fantezi bir iş olarak kalıyoruz.”

‘TkMM, diyalog amaçlı’

TkMM’nin başından beri medyada çok dağınık bir şekilde yer aldığını, sokaktan insanları çevirip ‘TkMM’yi biliyor musunuz?’ dendiği zaman çok azının “Evet” cevabını verebileceğini söyleyen Yurdatapan’dan kısaca TkMM’yi anlatmasını istediğimizde şunları söyledi: “TkMM, diyalog amaçlıdır. İllerde, her ilin sivil toplumunu oluşturan kuruluşların birer temsilcini yolladığı bir meclistir. Ayda bir toplanır, kendi ilinin adını taşır. Üç saatlik bu toplantılarda insanlar kendi seçtikleri iki gündem maddesini tartışırlar. Buradaki koşul, bu iki maddeden birinin Türkiye’de o günün güncel konusu olması. İkinci gündem maddesi de, kendi illerini ilgilendiren ama yine güncel olan bir konu.”

İllerde yapılan toplantılara, seçilmişlerin, yani milletvekilleri ve belediye başkanlarının da davet edildiğini söyleyen Yurdatapan, “Seçilen konular neyse önce o konular hakkında sunum yapılır, genel bilgiler verilir. İlk olarak sivil toplum temsilcileri, belli bir süre içerisinde konuyla alakalı dertlerini anlatırlar. Sonra da milletvekilleri ve belediye başkanlarına dönülür, ‘Konular hakkındaki görüşlerimiz bunlar, siz ne düşünüyorsunuz?’ denilir. Ana kurallardan biri, konuşmalar sonucu bir kararın falan alınmaması. Karar alınmıyor ama bu toplantıların tutanakları tutuluyor. Bu konuşmalardan en geç 10 gün sonra bu tutanaklar web sitemizde yan yana geliyor” dedi.

‘Amaç, Türkiye’nin farklı bölgelerinin ne düşündüğünü göstermek’

TkMM’lerdeki bu toplantılarla amaçlarının Türkiye’nin farklı bölgelerinde ne düşünüldüğünü görmek ve göstermek olduğunu ekleyen Yurdatapan, sonrasında bu yan yana gelen tutanaklarda ne kadar ortak payda var diye bir rapor hazırladıklarını belirtiyor: “Her ay bitmeden çıkan bu rapor, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki salonda bir basın toplantısıyla açıklanıyor. Çıkan bu ortak payda raporlarına dair aktivistlik yapmak, konuyla ilgili sivil toplum kuruluşlarına kalıyor. Hiçbir sivil toplum kuruluşunun konuyla ilgili adım atmadığı vakit de TkMM’nin kardeş çalışması olan TkMM Sivil Toplum Ortak Çalışma Grupları işletilmeye başlanıyor.”

5 yıl önce ‘Bu iş Türkiye’nin gerçeklerine aykırı, yürümez’ diye düşünmelerine rağmen TkMM’ye başladıklarını söyleyen Yurdatapan, yollarının hâlâ meşakkatli bir yol olduğunu kabul ediyor ve Türkiye’nin hâlihazırdaki yapısının da TkMM’yle yapmaya çalıştıklarına uygun olmadığını ekliyor: “Ne siyaset buna hazır ne de sivil toplum. Siyasetin yukarıdan aşağıya işleyişi, mevcut siyasi partiler kanunu bu yapıya çanak tutuyor. Dolayısıyla, hâlihazırdaki siyaset bunu istemez. Sivil toplum ise, Türkiye’de ne yeterince güçlü ve gelenek sahibi ne de yeterince sivil. Sivil toplum yeterince sivil değil çünkü filanca amaçla kurulmuş bir sivil toplum kuruluşunu biraz kazıyınca altından falanca parti çıkıyor.”

TkMM’nin 5 yıllık kazanımları

Bu duruma rağmen, sivil toplum temsilcilerinin başlardaki önyargılarına rağmen TkMM’ye artık daha açık bir destek verdiğini, TkMM sürecinin onları da olumlu yönde dönüştürdüğü tespitini yapıyor Yurdatapan. Raporda beş yıllık kazanımlar şöyle açıklanıyor:

* Düzenli olarak katılan sivil toplum temsilcilerinin küçük meclislere giderek daha çok sahip çıkması,

* Başlangıçta yan yana gelmekten rahatsızlık duyan farklı grupların giderek bundan mutluluk duyması,

* Konuşma sürelerine saygı ve konu dışına çıkmamaya gittikçe daha çok özen gösterilmesi,

* ‘Empati’nin giderek artışı, bunun konuşma üslubuna yansıması.

‘Milletvekillerinin katılımı az’

TkMM’yle yapmaya çalıştıklarını gönülden destekleyen çok sayıda milletvekili olduğunu ama genel katılımın düşük olduğunu söyleyen Yurdatapan sözlerine şöyle devam etti: “Başta görüştüğümüz partilerin hepsi bu işi desteklediklerini söyledikleri halde niçin milletvekilleri gelmiyor? Çünkü algı şu: ‘Bizim genel merkez bunu desteklediğine göre demek ki kötü bir şey değil, eh vaktim olursa giderim.’ Birinci işin nedir? Parti görevleri.”

“Sizin adınız milletvekili, yani birinin vekiliymişsiniz, kimin? Milletin. O halde sizin müvekkiliniz ‘millet’ oluyor, aynen bir avukatın müvekkili gibi. Seçim bölgeniz neresi örneğin? Adana. Müvekkiliniz kim? Adanalılar. TkMM’yle Adanalılar herkese açık böyle bir meclis oluşturmuşsa, bu sizin müvekkillerinizin en iyi temsil edildiği ortam demektir. Ayın bir günündeki üç saati müvekkillerine ayırmayan bir milletvekili düşünebilir misiniz? Böyle sorular sorduğum vekillere, Türkiye’nin geçmişte kaderine hükmeden o koca koca Anavatan Partisi’ni, Doğru Yol Partisi’ni, Demokratik Sol Parti’yi, Refah’ı hatırlatıyorum, nereye, nasıl gittiler diye soruyorum. Böyle gidiyorlar işte.”

‘Partilerin karar verme zamanı gelmiştir’

“Madem TkMM 5 yılını doldurdu, artık parti yönetimlerinin karar verme zamanı gelmiştir, ya desinler ki ‘Hayır, hoşlanmıyoruz, bu yararlı değil’ ya da şimdiki gibi ‘Evet, bu iş iyidir, tarafsızdır, destekliyoruz’ diyorlarsa, lütfen bunu bir genelgeyle bütün teşkilatlarına bildirsinler, milletvekilleri, il başkanları, belediye başkanları bunu bir parti görevi olarak algılayıp programlarına alsınlar, koltukları boş kalmasın.”

Bu nedenle dört parti liderinden tekrar randevu istediğini, onlarla tek tek görüşerek ve ekteki raporun ortaya çıkardığı tabloyu göstererek onlardan bu konuda kesin bir tavır almalarını isteyeceğini, olumlu buluyorlarsa bunu hem kamuoyu hem de teşkilatlarıyla paylaşmalarını isteyeceğini söyleyen Yurdatapan, “Ekim ayı başındaki toplantılarımıza parti liderlerimizi bekliyoruz” dedikten sonra medyaya dair bir eleştiriyle sözlerini bitiriyor:

“Tabii iğneyi kendimize de batıralım. TkMM toplantıları sadece sivil toplum örgütlerine değil, herkese açık. Özellikle de medya, hem meslek örgütleri ile bu işin bir parçası, hem de topluma duyurmak, haber verme görevi ile iki yönden katılımcımız. Sokaktaki insanların çoğunluğu bu meclisleri duymamışsa bundan üzülmek medyaya da düşer, zira duyurmanın anahtarı onda.”

Kategoriler

Güncel Türkiye