'Biz'liğiniz yokluğumuzdan gelir...

Nayat Karaköse Ermeniler ‘aynen bizden biri gibi’ söylemi üzerine yazdı; ‘Biz’liğiniz yokluğumuzdan gelir’.

NAYAT KARAKÖSE

Yıl 2007, Hrant Dink aramızdan alınmış, tanıyanlar kahroluyor,  birçok kişi onu yeni tanıyor, ona önyargıyla bakanlar birden 'ne kadar da 'Anadolu'luymuş, buralıymış, bizden biriymiş ile dolu cümleler kuruyor, ayakkabısının altındaki delik onu bize daha çok yaklaştırıyor, cümlelerin başına hep bir 'meğer' ekleniyor. O öldürüldü geriye 'siz' kaldı.

Yıl 2010, ilk defa Yerevan'dayım; Soykırım Müzesi'ne gitmişim. Müzede tek başımayım, şimdiki zamanın içinde geçmişi yaşıyorum. Fotoğraflara bakıyorum, bazı fotoğraftaki  bazı simalar o kadar tanıdık ki adeta bugün yaşayan bazı akrabalarımın, arkadaşlarımın 95 yıl önceki halleri. Bir çocuk görüyorum, 10 yaşında ya var ya yok; bir akrabama  çok benziyor, dağılıyorum, tabi bunu ona hiç söyleyemiyorum. Fotoğraftakilerin bir  kısmı Ermeni olmayan arkadaşlarıma da benziyor. Hepsi adeta içimizden, şimdiki zamandan, 'bizden' biri. Onlar katledildi  geriye 'siz' kaldı.

Yıl 2013, BaşbakanIn başkanlığındaki Türkiye heyeti Arjantin'de, malum olimpiyatların yapılacağı şehir açıklanacak. Sonuç hüsran. Arjantin'e giden gazetecilerin yazmadan, aktarmadan geçmediği şeylerden birisi Barselona’nın ünlü futbolcusu Arjantinli Lionel Messi ile tanışmaları oldu. Bu tanışma Türkiye Ermenisi ve Buenos Aires Ermeni cemaatinde önemli bir yere sahip olan Norayr Nakış vesilesiye olmuş. Nakış sayesinde de başka Ermeniler tanımışlar.

Bugün gazetesi yazarı Adem Yavuz Arslan, Messi ile tanışmasını ve Messi'nin bizden biri gibi  mütevazı bir şekilde davranmasına  hayranlıkla şaşırırken, masadaki diğer Ermenilerin de ne kadar bizden biri olduğuna bir o kadar şaşırmış. Yazısından anlaşıldığı üzere Arslan, bir yandan bizden birisi olamayacak kadar yüce görülen bir dünya starının 'bizdenliğine' bir yandan da 'bizden' birisi olmaya pek de nail olmayan Ermenilerin adeta 'bizden biri ' gibi olmasına çok şaşırmış. Sivaslı, Ordulu olan Ermenileri tam bir ‘İstanbul beyefendisi’ olarak nitelendirmiş. Her biri bizden birisiymiş, görüntüsüyle, konuşmasıyla, sevdiği şarkıalrla… Bir hafifletici neden olarak 'bizden biri’lik... Onlar yüzyıl önce canlarını kurtarmak için memleketlerini, topraklarını bırakıp göçmek zorunda kaldılar, kılıcın artığı oldular,  geriye 'siz'  kaldı.

Zamanı  ileri saralım; yıl 2014 olmuş olsun, Ermenilerin ne kadar bizden birisi olduğundan etkilenenler Ermenistan'a, Soykırım Müzesi’ne gidip nasıl biz/ siz olduğumuzu görseler, o resimlere bakıp 'biz' içindeki 'siz'i , 'siz' içindeki 'biz'i fark etseler  ve 'biz'e yaklaşsak.  Yüzyıl önce zaten siz de adeta  'biz'den biriydiniz.Sonra biz gittik geriye 'siz' kaldı. 'Biz' liğiniz yokluğumuzdan gelir.

Kategoriler

Güncel Türkiye