Hıristiyanların en önemli yortularından biri olan Vartavar'ı kutluyoruz bu Pazar. Vartavar’ın ne anlama geldiğini, geleneksel olarak nasıl kutlandığını Episkopos Sahak Maşalyan anlattı. Nuh Tufanı’yla ilgili, dört-beş bin senedir kutlanan bir bayram olan Vartavar’daki su serpme geleneği de Nuh Tufanı’nı anlatıyor.
Aren Dadıroğlu
arendadir@gmail.com
Gül ve su ile kutlanan kadim yortu Vartavar
Hıristiyanların en önemli yortularından biri olan Vartavar’ın ne anlama geldiğini, geleneksel olarak nasıl kutlandığını Epsikopos Sahak Maşalyan’a sorduk.
‘İsa Mesih’in insanlığının içinde gizlenmiş tanrısallık’
Vartavar, Ermenilerin beş önemli yortusundan biri. İsa Mesih’in hayatında çok önemli bir olayı anlatıyor. Mesih çarmıha gerilmeden birkaç hafta önce üç öğrencisini yanına alır ve Galile yakınlarındaki Tabor Dağı’na dua etmeye çıkar. İsa Mesih onların gözünün önünde biçim değiştirir, ışık saçmaya başlar ve birden bire öğrencileri görür ki, bir yanında Musa, diğer yanında İlya var. Petrus bunun üzerine “Buraya üç tane çardak yapalım. Biri sana, biri Musa’ya, biri İlya’ya” der. Tam o sırada, vaftizindeki gibi, gökyüzünü ışıktan bir bulut kaplar ve bir ses “Benim sevgili oğlum budur, ondan razıyım” der. İsa Mesih’in insanlığının içinde gizlenmiş tanrısallığın ortaya çıkmasını temsil eden bu yortunun resmi adı ‘Aylagerbutyun’ (biçim değiştirme) ya da ‘Baydzaragerbutyun’dur (tecelli). İkincisini yalnızca Ermeni Apostolik Kilisesi kullanır. Aslında bu bayramın iki anlamı var; biri İsa’da tanrılığın açılması, diğeri İsa’da insanlığın açılması.
‘Hac yeri Surp Garabet Manastırı’ydı’
Vartavar, Nuh Tufanı’yla ilgili, dört-beş bin senedir kutlanan bir bayram. Bu bayramda rastlanan su serpme geleneği aslında Nuh Tufanı’nı anlatır. Nuh, tufandan sonra gemiden güvercinler uçurdu. Helenistik zamanda ise Asdğig (yıldız tanrıçası) dediğimiz tanrıça, Nuh’un kızıdır.
Bu bayramda bütün mabetler güllerle donatılır; Vartavar’ın adı oradan gelir (‘Vart’, Ermenicede ‘gül’ demektir). Bu bayram Hıristiyanlık öncesinde de vardı. Aziz Krikor Lusavoriç, Kayseri’den episkopos olarak Muş’a giderken yanına Surp Garabet’in (Hovannes Mıgırdiç) kemiklerini alır, oradaki manastıra bırakarak Vartavar Yortusu’nu tesis eder. Eskiden Vartavar günü binlerce insan Surp Garabet Manastırı’na hacca giderdi.
‘Su bayramı’
Vartavar’a ‘su bayramı’ da denir. Vartavar günü güvercinler uçurulur, güller saçılır. Eskiden gül yaprakları dağıtılır, insanlar birbirini gül suyu ile ıslatırdı. İsa Mesih insanlara “Çocuklar gibi olmanız gerek” diyordu. İnsanlar da bu bayramda çocuk gibi oluyor, eğleniyor. Ermenistan’da Vartavar günü sokaklarda herkes birbirini ıslatır; yolda yürürken ansızın üstünüze bir kova su boşaltılabilir. Eskiden atlarla derelere girilir, insanlar birbirlerini atın sırtından suya düşürmeye çalışır, atın sırtında en uzun süre kalan kişiye ödül verilirdi.
Güle hakkını teslim eden bayram Vartavar
Arman Avadaryan
İnsanlar eskiden beri gülün büyülü güzelliği ve hoş kokusunun etkisinde kalmış, bu harika çiçeğe sağlık, kültür, sanat gibi birçok alanda yer vermişler. Dünya genelinde yaklaşık 400 gül cinsinin varlığından söz edilir. Başta ‘Rosa spinosissina’, ‘Rosa mollis’ ve ‘Rosa corymbifera’ olmak üzere, 31 yabani gül cinsi, Ermenistan’ın Arakadodzn ve Zangezur dağlık bölgelerinde doğal olarak yetişiyor. Özgün türler olan ‘varteni zankezuri’ (Rosa zangezura) ve ‘varteni hraçi’ (Rosa hrachiana) ise Vorotan Nehri etrafında ve Zangezur dağlık bölgesinde doğal olarak yetiştikleri gibi, tarım yoluyla da yetiştiriliyor.
Eskiden olduğu gibi günümüzde de bir bayramın adı olan ‘Vartavar’ sözcüğü, ‘vart’ (gül) ve ‘var’ (parıltı) sözcüklerinin birleşiminden oluşuyor. Hıristiyanlık öncesi Ermenistan’da adına kentler kurulan, festivaller düzenlenen gül kutsallıkla bağdaştırılmış. Antik Ermenistan’ın farklı bölgelerinde, farklı geleneklere göre, doğaya yönelik bayramlar kutlanırdı. Evlenme tarihlerini Vartavar’a denk getiren gelinlere ve damatlara sepet dolusu kayısılar, kirazlar sunulur, genç kızların saçlarına güllerle bezenmiş taçlar takılırdı.
Antik dönemlerden günümüze taşınan gül formu, sonsuz yaşam döngüsünün, sonsuzluğun simgesi olarak Ermeni sanat dünyasındaki varlığını koruyor. Sonsuzluk gülü süslemesi, felsefi alanda da etkisini göstermiş, kabartma taş işlemeciliği eserlerinde, el yazması kitaplarda sıkça kullanılmıştır. Agos gazetesinin logosunun sol üst köşesine, kurucusu Hrant Dink tarafından yerleştirilen sonsuzluk gülü de, binlerce yıllık bir geçmişten gelen bir devamlılığın simgesi.
Bu Pazar Vartavar; Vartanuş’ların, Varteres’lerin, ve isminde ‘gül’ sözcüğü geçen geçmeyen herkesin bayramı kutlu olsun.