Sanasaryan'da ihale tezgâhı

İstanbul'un tarihi binalarından biri olan ve geçmişte Ermeni toplumunun elinden alınan Sanasaryan Han, Ermeni Patrikliği'nin açtığı iade davasına rağmen ihaleye çıkarıldı. Kiralama amaçlı ihale 18 Temmuz'da, Ermeni toplumu tepkili.

Rober Koptaş

rober.koptas@agos.com.tr

Türkiye Ermeni toplumunun gasp edilen en önemli mülklerinden biri olan Sanasaryan Han, İstanbul Ermeni Patrikliği’nin açtığı iade davası sürdüğü halde kiralanmak üzere ihaleye çıkarıldı. Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 1.Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan ihale duyurusu Resmi Gazete’de yayımlandı. 18 Temmuz’da yapılacak ihaleyle, hanın kullanım hakkının 50 yıllığına Patrikliğe verileceği söylentisi de şimdilik ortadan kalmış oldu.

Türkiye Ermeni Patrikliği, Sirkeci’de bulunan Sanasaryan Han’ın iadesi için geçen yıl İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açmıştı. Görülen ilk duruşmada, mahkeme heyeti mülk üzerine ‘tedbir kararı’ almıştı. Bu karar uyarınca, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün, hana yeni kiracı almaması gerekiyordu. İhale ilanı, bu karara rağmen verilmiş oldu. İhale gerçekleşirse hanın yeni hak sahibi bir üçüncü şahıs olacak.

11 milyon 660 bin lira onarım bedeli belirlenen bina, ihaleyle 20 yıl süresince kiralanacak. İlk yıl, aylık 120 bin lira kira değeri biçilen Sanasaryan Han’ın restorasyonu 18 ayda tamamlanarak açılışı yapılacak. Patrikhane Emlak Komisyonu üyesi Şahin Gezer duruma tepki göstererek, “Bu vakfın mütevelli heyeti başkanı günün patriğidir. Vakıf yöneticisiz değildir ve bu vakıf fakir çocukların daha iyi eğitim alması için kuruldu” dedi.

Mıgırdiç Ağa Sanasaryan’ın 1895’te yaptırdığı Han’ın yönetim hakları Ermeni Patrikliği’ne bırakıldı. Patriklik kayıtlarında, hanın 1909’a ait tapu kaydı yer alıyor. 1915’te İttihatçılar tarafından gasp edilen han, 1920’de Patrikhane’ye iade edildi. 1928’de gelirlerine el konuldu ve 1935’te tümüyle elden çıktı. Uzun yıllar Emniyet Müdürlüğü binası olarak kullanılan Sanasaryan, askeri darbe dönemlerinde ‘işkencehane’ olarak ünlendi. 

 

Sanasaryan kapanın elinde kalacak

Türkiye Ermeni toplumunun geçmişte gasp edilen en önemli mülklerinden biri olan Sanasaryan Han, İstanbul Ermeni Patrikliği’nin açtığı iade davası sürdüğü halde kiralanmak üzere ihaleye çıkarıldı. Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 1.Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan ihale duyurusu Resmi Gazete’de yer aldı. İlan edilen ihale tarihi 18 Temmuz. Son haftalarda, hanın kullanım hakkının hükümet tarafından 50 yıllığına Patrikliğe verileceği konuşuluyordu. İhale ilanıyla bu olasılık şu an için ortadan kalktı.

Türkiye Ermeni Patrikliği, Sirkeci’de bulunan Sanasaryan Han’ın iadesi için geçen yıl İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açmıştı. Ermeni toplumunun ortak değeri olduğu halde 1930’lu yıllarda gasp edilerek önce İl Özel İdaresi’nin, daha sonra da Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün himayesine geçen mülk, Emniyet Müdürlüğü ve Adliye binası olarak da kullanılmıştı. Görülen ilk duruşmada, mahkeme heyeti mülk üzerine ‘tedbir kararı’ almıştı. Bu karar uyarınca, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün, hana yeni kiracı almaması gerekiyordu. İhale ilanı, bu karara rağmen verilmiş oldu.

18 Temmuz tarihinde yapılması beklenen ihale gerçekleşirse hanın yeni hak sahibi bir 3. şahıs olacak. 1505 metrekarelik arsa üzerinde kurulu tarihi bina için 11 milyon 660 bin lira onarım bedeli belirlendi. 18 Temmuz’daki ihaleyle 20 yıl süresince kiralanacak bina için ilk yıl, aylık 120 bin lira kira değeri biçildi. Binanın restorasyonu 18 ayda tamamlanarak açılışı yapılacak.

Davada Patrikliğin haklarını savunan Elbeyoğlu Hukuk Bürosu’ndan Simon İş, binanın üçüncü şahıslara devredilemeyeceğini söyleyerek gerekli hukuki adımları atacaklarını ifade etti.

Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem geçen yıl, Sanasaryan Han için dava açılması ve ihtiyatı tedbir kararı alınmasına tepki göstermiş, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, mülkün, Osmanlı tebaası bir Ermeni olan Mıgırdiç Sanasaryan Ağa’nın vasiyeti olduğunu ve hukuki süreç sonucunda Müdürlüğün malı olduğunu savunarak, “Sansaryan Han, cemaat vakfı statüsünde olan bir vakfın mülkü değil” demişti.

Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün Sanasaryan Han üzerinde hak iddiasının temelini oluşturan Adnan Ertem’in açıklaması tarihsel gerçeklerle uyuşmuyor. Öncelikle, Mıgırdıç Sanasaryan Ağa bir Osmanlı Ermenisi değil, Rusya’da yaşamış bir Ermeni. Varlıklı bir şahıs olan Sanasaryan, 1881’de Erzurum’da yetim öğrenciler için bir okul açtı. Daha sonra ise, bu okula gelir sağlaması amacıyla İstanbul’da Sanasaryan Han’ı satın alarak, hanın yönetim haklarını Ermeni Patrikliği’ne bıraktı. Patriklik kayıtlarında hanın 1909 yılına ait tapu kaydı yer alıyor. Bu belgede, “Vakıf olarak mütevellisi Ermeni Patrikhanesi tasarrufundadır” ifadesi yer alıyor.

1915’de Osmanlı Devleti hanı gasp etti. Bu durum 1920’ye kadar sürdü. 1920’de yapılan düzenlemeyle Patrikhane’ye hanın gelirlerini kullanma hakkı verildi. 1928’de İstanbul Valiliği’nin bir kolu olan İdare-i Hususiye, hanın gelirlerine el koydu. Patrik Naroyan, bu haksızlığa karşı dava açtı ve 3 Mart 1932’de sonuçlanan bu dava Patrikliğin lehine sonuçlandı. Ancak İdare-i Hususiye, 1935’te davayı tekrar açtı ve mülk bu dava sonucunda elden çıktı.

Patrikhane Emlak Komisyonu üyesi Şahin Gezer, Sansaryan Vakfı’nın mazbut vakıf sayılamayacağını, vakfa ve mülklerine mahkeme kararıyla el konulmasının hukuksuz olduğunu belirtti. Gezer,“Bu vakfın mütevelli heyeti başkanı günün patriğidir. Dolayısıyla, vakıf yöneticisiz değildir ve bugün çok sayıda fakir çocuk bulunmaktadır. Sonuçta bu vakıf, onların daha iyi eğitim alması için kuruldu” dedi.

‘Tabutluk’ olarak anılıyordu

Sanasaryan Han, 1895’te, Mıgırdiç Ağa Sanasaryan’ın isteğiyle mimar Hovsep Aznavur tarafından inşa edildi. Devlet eline geçtikten sonra uzun yıllar İstanbul Emniyet Müdürlüğü olarak kullanıldı. Özellikle darbe dönemlerinde sorgu ve işkencelere ev sahipliği yapan bina, odalarının küçüklüğünden dolayı ‘tabutluk’ olarak anıldı. Nazım Hikmet, Ece Ayhan, Azız Nesin, İlhan Selçuk, TKP üyesi Dr. Hayk Açıkgöz, Jak ve Vartan İhmalyan, Aram Pehlivanyan burada işkence gören solcular arasında sayılıyor. 1944 Irkçılık-Turancılık davası sanıkları Abdullah Türkeş ve Nihal Atsız da Sanasaryan’ın ünlü ‘tabutluk’larında işkenceden geçirilmişti.