Gaziantepli işadamı Ahmet Karadağ, Fransa'daki yasaya kızdı ve dedesinin 1919 - 1920 yılları arasındaki Fransız işgali sırasında Ermeniler tarafından öldürülüp altınlarının gasp edildiğini söyleyerek Gaziantep 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne dava açtı. Sarkozy'den Ermeni diasporasına hatta İstanbul'daki vakıflara kadar uzanan davalılar listesi, mahkeme tarafından kabul edildi ve tebligatlar gönderilmeye başlandı.
Gaziantep 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, yakınlarının Ermeniler tarafından öldürüldüğünü ve dedesinin altınlarının gasp edildiğini öne sürerek Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’den, Fransa Devleti’nden, Fransa’daki Ermeni Diasporasından ve Beyoğlu Üç Horan, Yeşilköy Surp İstepanos, Karagözyan Yetimhanesi’yle Kumkapı Surp Asvadzadzin kilise Vakıflarından 50 bin euro tazminat talep eden Ahmet Karadağ’ın davasını kabul etti.
Karadağ’ın dilekçesini şekil yönünden inceleyen Mahkeme, geçtiğimiz günlerde vakıflara tebligat göndermeye başladı. İlk tebligat Karagözyan Yetimhanesi Vakfına ulaştı. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin ve Fransa’daki ‘Ermeni Diasporasının’ tebligatı alıp almadığı ise merak konusu.
Cevap vermeyi düşünmüyoruz
Tebligatı geçen gün aldıklarını söyleyen Karagözyan Vakfı başkanı Dikran Gülmezgil, konu hakkında avukatlarıyla görüşmelerin sürdüğünü ifade ederek “Bize dava açılması, bizden tazminat istenmesi çok saçma, komedi. Şimdilik tebligata yanıt vermemeyi düşünüyoruz. İnsanlar bu tip başvurularda bulunabilir ancak devletin, mahkemelerin buna aracı olmaması lazım” diyor.
Dava konusu
Karadağ’ın Avukatı Derya Çiçek mahkeme sunduğu dilekçesinde şunları iddia etmişti: “Davacının dedesi, dedesinin babası ve diğer akrabalarının yaşadığı eski adı Seve yeni adı Akıncı Köyü (Kilis) Fransız İşgali’nde, Fransız askerleri tarafından yakılıp yıkılmıştır. Dedesinin babası Mustafa Efendi de dahil olmak üzere sadece bu köyde 85 kişi öldürülmüştür. Ermeni çeteleri de Fransızlar askerlerine yardımcı olmuşlardır. Bu süreçte davalının dedesinin babası Mustafa Efendi’nin Fransız askerleri ve Ermeni çeteciler tarafından 3,5 kilo altını gasp edilmiştir... Bu nedenlerle uğranılan maddi ve manevi zararların ve kayıpların boyutu çok fazla olmakla beraber davalı Fransa devletinin kabul ettiği soykırım inkar yasasında da belirtildiği üzere müvekkil her ne kadar uğramış olduğu zararların telafisi imkansız ise de bir nebze de olsa çektikleri acıları hafifletmek amacı ile sembolik olarak davalılardan 45.000 Avro maddi ve 5 bin Avro’da manevi tazminat talebi bulunmaktadır. Her ne kadar olayın üzerinden çok zaman geçmiş dahi olsa insanlığa karşı işlenen suçlar ile soykırım suçlarında zamanaşımı söz konusu değildir. Ayrıca davalı Fransız devletinin Meclisi’nde kabul edilen soykırımı inkar yasası daha eski bir tarihe dayandığından zamanaşımını ortadan kaldırmaktadır. Bu nedenle uluslararası hukuk ve mütekabiliyet prensibi de göz önüne alındığında zamanaşımının davamızda uygulanması mümkün değildir.”
Öte yandan bu davanın açıldığına dair haberlerin bazı haber sitelerinde yayınlanmasının ardından dava dilekçesi örnekleri de yayınlanmış ve tüm Anteplilere bu şekilde davalar açmaları için çağrıda bulunulmuştu.