Aras Yayıncılık, 1993 yılında kuruldu, kısa zamanda ‘Ermeni edebiyatına açılan pencere’ olarak nitelendi. Aras, Türkçe ve Ermenice kitaplarıyla, Türkiye’de iki dilde yayın yapan ender yayınevlerinden de birisi oldu. Milliyet gazetesi yazarı Zeynep Miraç, ‘Taredartzet shnorhavor Aras Yayıncılık!’ başlıklı yazısında Aras’ın 20. yılını kutladı.
Zeynep Miraç'ın Milliyet'teki yazısı şöyle;
“Ne kadar zengin topraklarda yaşıyoruz.”
“Bizim kültürümüz kimseye benzemez, neler var neler…”
“Ermenisi, Kürdü, Yahudisi, Rumu…”
Alt alta yazalım bu cümleleri.
Yazalım da, içlerine Ermenice ya da Kürtçe sözcük eklemeyelim mi?
Ekleyemeyiz ki.
Bilmiyoruz çünkü.
Yüzlerce, binlerce yıllık tarih diye gırtlaklarımızı patlattığımız bu coğrafyada konuşulan hiçbir dille ilişkimiz yok çünkü.
Rumca günaydın diyemeyiz mesela.
Ya da Ermenice afiyet olsun…
Bir ahparig öğrendik bu yıl: kardeşim. Onu da öğrenmek için Hrant Dink’in o kaldırıma düşmesi gerekti. İçimizi kavuran acıyla, birbirimize itiraf edemediğimiz suçluluk duygusuyla, aceleyle öğrendik ahparig demeyi.
Aslında bir yayınevinin 20. yaşını kutlamak için başladım bu yazıya.
Türkçe ve Ermenice yayın yapan Aras Yayıncılık’ı kutlamak için…
Kitapları önümde duruyor.
Biri Mıgırdiç Margosyan’ın “Gavur Mahallesi”. Sayfaları karıştırıyorum ve ancak üçte birlik bölümünü okuyabiliyorum.
Çünkü Margosyan’ın doğup büyüdüğü Diyarbakır’daki mahalleyi anlattığı bu kitap üç dilli. Türkçe, Ermenice ve Kürtçe.
Bir başka kitap, Toros Toranyan’ın öyküleri: “Tıtğhmor”. Tamamı Ermenice, bırakın anlamayı harfleri ayırt edemiyorum.
Niye?
Ben bu ülkede yaşamıyor muyum?
Bu ülkede konuşulan dillerle neden tanışmıyorum?
Arkadaşım Karin’in okuduğunu ben niye okuyamıyorum?
Neden Heval’in yazdığı şiir bana bu kadar yabancı?
“Yabancı dil”…
Neden yabancı olsun, yüzlerce yıldır yanımda duran?
Aras Yayıncılık, birbirimizi en iyi edebiyatla anlayacağımızı bilen bir yayınevi.
Bu nedenle 1993’ten beri Ermeni yazarlardan çeviri kitaplar veya çağdaş Ermeni yazarların kaleminden doğrudan Türkçe metinler yayımlıyorlar.
Alanlarında tekler.
Payline ve Yetvart Tomasyan, tutkuyla yürütüyorlar yayınevini.
Açık Radyo’da da Ermeni Edebiyatı Numuneleri adında bir program yapıyorlar.
İyi ki de yapıyorlar.
Sayelerinde hatırlıyoruz nerede yaşadığımızı.
Nereden geldiğimizi, kimlerin torunları olduğumuzu…
Yalnızca soyağacında Ermeni, Rum, Kürt yazanlara değil; hepimize ait ortak bir dilin ellerimizden kayıp gittiğini…
Sözcükleri kaybettikçe konuşmayı da beceremediğimizi…
Teşekkürler Aras Yayıncılık.
Sa’yiniz meşkur olsun.
Şnorhavor Datartz (Doğum günün kutlu olsun - Ermenice)