Erbil yeni Dubai olacak

Ankara ile Erbil arasında ciddi bir yakınlaşma görülüyor. Türkiye ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasında kayda değer bir büyüklüğe ulaşmış olan ticari ilişkilere ek olarak petrol ve doğalgaz boru hattı projesi imzalandı. Önümüzdeki senelerde ticaret hacminin çok daha fazla olması bekleniyor. Erbil’deki gelişim kayda değer…

Fatih Gökhan Diler
fgdiler@agos.com.tr

Irak’ta Başbakan Nuri el-Maliki yönetimindeki merkezi Bağdat hükümeti ile Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY) arasında ipler giderek geriliyor. Irak Kürtlerinin merkezi yönetimden başlıca talepleri petrolle ilgili anayasal taleplerinin tanınması ve Kerkük başta olmak üzere ihtilaflı bölgelerde anayasa gereği referandum yapılması…

Diğer yandan KBY ve Maliki hükümeti arasındaki anlaşmazlıklara eş zamanlı olarak Ankara ile Erbil arasında ciddi bir yakınlaşma görülüyor. Türkiye ve KBY arasında kayda değer bir büyüklüğe ulaşmış olan ticari ilişkilere ek olarak petrol ve doğalgaz boru hattı projesi imzalandı. Önümüzdeki senelerde ticaret hacminin çok daha fazla olması bekleniyor.

Stratejik yakınlaşma

Geçtiğimiz hafta İstanbul’u ziyaret eden Mesut Barzani’nin yeğeni, Erbil’deki Salahaddin Üniversitesi öğretim üyesi ve Ankara’daki Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi danışmanı Aziz Barzani ile görüşme fırsatımız oldu. Barzani’ye göre geçmişte yaşanan gerginliklere ve bugün de zaman zaman ortaya çıkan yanlış anlaşılmalara rağmen 8 milyar dolar hacmine ulaşan ticari ilişkiler Erbil ve Ankara arasında stratejik bir yakınlaşma olduğunun en büyük göstergesi.

Aziz Barzani:

Maliki devam ederse
Irak’ın bütünlüğü tehlikede

“Irak Başbakanı Maliki Sünni Araplara ve Kürtlere kötü davranıyor. Şii Araplar içinse her şeyi yapmaya hazır. Eğer Maliki bugün yürüttüğü politikalar ile iktidarda kalmaya devam ederse Irak’ın toprak bütünlüğünün korunması çok zor. Irak’ta böyle bir korku var. Maliki sadece başbakan değil, aynı zamanda savunma bakanı, aynı zamanda istihbarat bakanı büyük bir gücü elinde bulunduruyor. İnsanlar böyle giderse Irak’ın Suriye’ye dönüşmesinden korkuyor.

Mesut ve Neçirvan Barzani yaptıkları pek çok açıklamada demokratik federal bir sistemde Irak’ın toprak bütünlüğünü korumak istediklerini söylediler. Ancak Irak’taki Kürtler Sunni bir diktatörden sonra Şii bir diktatörün yönetimine mahkûm olmak istemiyorlar. 2005’te imzalanan Irak anayasası açık, Kürtler anayasal haklarını talep ediyor ve ihtilaflı bölgelere referandum yolu ile çözüm getiren anayasanın 140. Maddesinin uygulanmasını istiyor.”

Bu stratejik yakınlaşmanın ve Kuzey Irak’ta Türk yatırımlarının artmasının üç sebebi var; ilk olarak “Irak’tan çekildikten sonra bölgede İran etkisinin artmasını istemeyen ABD” Türkiye ve KBY arasında ticari ilişkilerin gelişmesi ve dolaylı olarak siyasi yakınlaşmanın gerçekleşmesi için iki tarafa destek verdi. Diğer yandan Barzani’ye göre Türkiye’nin değişen Irak siyaseti ve enerjide dışa bağımlı yapısı, KBY başbakanı Neçirvan Barzani’nin Türk – Kürt yakınlaşması üzerine yürüttüğü siyaset ile birleşince bölgede değişim kaçınılmaz oldu.

2004’ten beri Irak Kürdistanı’yla ticaret yapan ve Erbil’de çeşitli inşaat projelerinde yer almış iş adamı Cemal Ekingen “2004 ve 2012 yıllarını kıyaslarsak aradaki fark izah edilemeyecek kadar çok, ancak oraya giden bilir” diyor. Ekingen bir hafta öncesine kadar Erbil’deydi. Geçmişte elektriği, interneti ve altyapısı olmayan Erbil, Ekingen’e göre 8 yıl içinde çok yol kat etti ve geleceğin Dubai’si olma yolunda. Türkiye’nin değişen bakış açısı ve beraberinde artan ticari ilişkiler Erbil’in yaşadığı gelişimin başlıca nedenlerinden.

Ekingen Irak Kürdistanı’nı Türkiye firmalarının ayağa kaldırdığını söylüyor. “Erbil Türkiye’nin bir şehri gibi, uçakla 2 saat, oraya giden firmaların yüzde 60 – 70’i Türkiye firmaları” ve ilişkiler son iki senede o kadar ilerlemiş ki “artık berberinden tutun kasabına ve marketine kadar her türlü sektörde iş yapılıyor; bu iki taraf için de büyük bir ekonomik girdi.”

 Cemal Ekingen:

Erbil’deki Dışişleri çalışanlarını
tecrübesiz buluyorum

Türkiye’nin bütün kurumlarında olduğu gibi Dış İşleri kadrosunda da bir dönüşüm olduğu görülüyor. Erbil’deki başkonsolosluk binası açıldığında buraya çok genç, dinamik kişiler atandı. Zaten daha önce Kuzey Irak ile bu düzeyde bir ilişki yoktu, diplomatik ilişkiler güneyde oluyordu. Bugün Erbil ile ilişkilerin durumuna bakacak olursak Başkonsolos Aydın Selcen Bey’in çok iyi çalıştığını söylemeliyiz. Ticaret ataşesi de çok iyi iş çıkarıyor, iş adamlarının sorunlarıyla ilgileniyor. Ama konsolos yardımcılarının özellikle dikkat çekecek kadar genç ve bu konuda tecrübesi olmayan kişiler olduğunu gördüm. Çoğu 20 – 25 yaş aralığında; bunun eğitim amaçlı olabileceğini düşünüyorum. Erbil’de tecrübe kazanıp başka yerlerde görevlendirilmek üzere atanmış olabilirler.

Ekingen “tankerleri yollarda görüyoruz, petrol sevkiyatı başladı” diyor. KBY ile yakın ilişkileri bulunan Aziz Barzani ise bugün günde 300 bin varil olan petrol üretiminin boru hattının devreye girmesi ile 2015’te 1 milyon 2019’da ise 2 milyon varil olmasını beklediklerini ifade ediyor. Bu rakamlar ticaretin boyutunu açıkça gözler önüne seriyor.

PKK sorunu

Ekingen ve Barzani ekonomik ilişkilerin Türkiye’nin KBY’e karşı siyasi yaklaşımını etkileyeceği görüşünde. Ayrıca Türkiye’deki Kürt sorununun çözümüne ilişkin de olumlu katkıları olabilir. İş adamı Ekingen “pasaportlara KBY damgası basılıyor, önceden bir kâğıda basılırdı, işler böyle yürürdü. Eskiden insanların Kürdistan lafını konuşmaktan bile çekindiği bir ortamda pasaportlarda KBY mührü var” diyor.

Aziz Barzani Erbil’in Türkiye’den gelen, siyasi yaklaşımları farklı kişilerle iş yaptığını, bunların içinde Türk milliyetçisi, Kürt milliyetçisi ya da muhafazakâr pek çok farklı görüşte insan olduğunu söylüyor. Kürtlere karşı mesafeli olan insanlar onlarla ilişki kurdukça bu mesafenin kapanacağı görüşünde. “PKK’ya sempati duyan Van, Diyarbakır veya Batman’dan gelen kişiler ise buradaki ekonomik gelişmeyi gördükten sonra kendilerine bir takım sorular yöneltecektir.”

Aziz Barzani’ye göre petrol ve doğalgaz boru hattı PKK’nın yarattığı güvenlik probleminin çözümü konusunda kritik bir öneme sahip. Çünkü petrol akışını kontrol edecek olan taraf Bağdat yönetimi değil KBY. Ekingen de Güney’e petrol sevkiyatının şimdiden durduğunu söylüyor. “Eğer PKK boru hattına yönelik saldırı düzenlerse Kürtlere zarar vermiş olur” diyen Barzani güvenlik probleminin olmadığı bir ortamda “Erbil’de yaşanan ekonomik gelişme neden Diyarbakır’da, Van’da, Cizre’de olmasın” şeklinde konuşuyor.

Irak Kürtleri Türkiye’nin AB’ye girmesini istiyor

“Irak Kürdistanı’nda konuştuğumuz insanların hepsi Türkiye’nin AB’ye girmesini istiyor. Neden diyorum, size ne? Biz AB’ye komşu olmak istiyoruz diyorlar. Araplarla ilişki kurmaktansa Türkiye ve Batı ile yakınlaşmak istediklerini söylüyorlar. Yüzlerce insandan duydum. Bir tek AB vizyonu etkili demeyelim ama Türkiye onlar için hem Avrupa’ya açılan kapı hem de örnek bir ülke. İşleri önce Türkiye firmalarına verelim sonra onlardan öğrenir biz yaparız diyorlar. Türkiye nasıl zamanında Avrupa’dan çok şey öğrendiyse Irak Kürdistanı da Türkiye’den öğrenmek istiyor. Türkiye ile sorun yaşamak istemiyorlar. Türkiye’den gelen en ufak bir olumlu beyanat oradaki insanları çok mutlu ediyor.”

 

 

 

Kategoriler

Güncel Dünya