Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil Fransız Senato’sunda onaylanan ‘inkâr yasası’nın ardından kendi üslubunca önerilerde (!) bulundu. Ermeni okullarının hep birlikte bir dilekçe kaleme alarak Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’den ders kitaplarındaki azınlıklara ve özellikle de Ermenilere yönelik ayrımcı ifadelerin kaldırılmasını talep ettikleri günlerde, Yılmaz Özdil bu ifadelerin tam tersine ders kitaplarında daha çok yer alması gerektiğini savunuyor.
Özdil yazısında ayrıca Halaçoğlu çizgisinden neden vazgeçildiğini de sorguluyor…
Yılmaz Özdil’in bugün (25 Ocak Çarşamba) köşesinde yayınladığı ‘Kanguru’ başlıklı yazısından bir bölüm:
(…)
“Avustralya kıtasını tesadüfen keşfeden James Cook’un tayfası, karaya ayak basar basmaz, Aborijin yerlileriyle karşılaşır. Tayfalar, Aborijince bilmiyor. Yerliler, İngilizce’den bi haber... İncik boncuk takas ederler, el kol işaretleriyle muhabbet etmeye çalışırlar.
*
Tayfalar o sırada bakar ki...
Tuhaf bi yaratık var.
Hoplayıp zıplıyor.
Hiç görmemişler o güne kadar.
Parmakla gösterip, sorarlar:
“Bunun adı ne?”
Yerliler cevap verir:
“Kanguru.”
*
Aradan yıllar geçer...
Karşılıklı lisanlar öğrenilir ve anlaşılır ki, “kanguru” Aborijince’de “bilmiyorum” demek!
*
Soykırım, kanguru’dur.
*
Körler sağırlar birbirini ağırlar’ın...
Nesilden nesle aktarılan yanlış bilgi’nin sıfatı.
*
Memlekette sanki cami yokmuş gibi, okullara mescit açarlar ama... Arapça’yı monte ettikleri müfredata “1915 gerçeği”ni koymazlar... Tehcir nedir? Katolik ve Protestan Ermenileri neden göç ettirilmedi? Sırtımızdan hançerlendiğimizde, Çanakkale’de balık mı avlıyorduk? Asala nerede kuruldu, hangi ülkeler eğitti, kaç diplomatımızı hangi ülkelerde katletti? EOKA’yı bitirdiğimiz sene Asala’nın kurulması, Asala’yı vurduğumuz sene PKK’nın ilk kez vurması tesadüf müdür? Soykırımsa bu, en başta Fransa, niye Lahey Adalet Divanı’na gitmiyor? Çoluk çocuk binlerce Ermeni’nin öldüğü kesin...
Çoluk çocuk kaç Türk öldürüldü?
*
Öğretmezler.
*
Tek başına mücadele eden... Sözde soykırım iddiasını ABD, Rus, İngiliz belgeleriyle çatır çatır çürüten Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Profesör Yusuf Halaçoğlu, yüce (!) Türk basını tarafından neden linç edildi? Bizzat kendi hükümetimiz tarafından neden görevden alındı?
*
Öğretilmediği için... Ukala dümbeleği Fransız’la, Alman’la, Amerikalı’yla yüz yüze gelen gençlerimizin boyunları bükük kalır. Hem mevzuyu doğru dürüst bilmedikleri için doğru dürüst cevap veremezler. Hem de “Acaba soykırdık mı?” diye, için için şüpheye kapılırlar.
*
Taksi durağında atıp tutmakla olmuyor bu iş... Devlet üstüne düşeni yapamadı.
Bari, daha fazla gecikmeden liselerde, üniversitelerde öğretin de, millet kendi kendini savunsun.”