Siirt Belediyesi'ne kayyım atandı

Siirt Belediyesi'ne kayyım atandı. Siirt Valisi kayyım olarak görevlendirildi. DEM Parti karara tepki gösterdi.

Siirt Belediye Eşbaşkanı Sofya Alağaş, Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

İçişleri Bakanlığı, Sofya Alağaş'a verilen cezanın ardından belediyeye kayyım atadı.

Belediye binasını ablukaya alan polisler, belediye eşbaşkanlarına kayyım atandığını bildirdi.

İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Siirt Belediye Başkanı Sofya Alağaş geçici olarak görevden uzaklaştırıldığı ve yerine Siirt Valisi Kemal Kızılkaya'nın görevlendirildiği açıklandı.

Sofya Alağaş, daha önce gazetecilik yapıyordu. 2024 yerel seçimlerinde Demokratik Emek Partisi’nden (DEM Parti) Siirt Belediye Başkanı seçildi.

Gazetecilik yaptığı dönemde “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla yargılanan Alağaş, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Siirt Belediyesi, 31 Mart yerel seçimlerinden bu yana kayyım atanan 10'uncu beldiye oldu.

DEM Parti'den açıklama

DEM Parti'den yapılan açıklamada karar tepki gösterildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

"Siirt Belediye Eş Başkanımız Sofya Alagaş’a hukuksuz bir şekilde verilen 6 yıl 3 aylık cezanın ardından Siirt Belediyemiz sabahın erken saatlerinde kayyım darbesiyle gasp edildi. Önceki kayyım darbelerinden de gördüğümüz üzere Siirt Belediyesi ablukaya alındı, halkın ve diğer seçilmişlerin belediyeye giriş çıkışları yasaklandı. Dün Batman’da ve diğer belediyelerimizde olduğu gibi, kadınların kentleri yönetmesine ve dolayısıyla iradelerine saldırı yapıldı. 31 Mart seçimlerinden bugüne Hakkari, Mardin, Batman, Dersim, Halfeti, Akdeniz, Bahçesaray ve en son Siirt olmak üzere 8 belediyemiz iktidar tarafından gasp edilmiş oldu.

Daha önce defalarca söyledik, bu darbeci anlayışın önü alınmazsa kayyımlar sadece Kürt coğrafyasıyla sınırlı kalmaz dedik. Ne yazık ki bu uyarılarımızda da haklı çıktık. Artık kayyım darbeleri rejimin bir özelliği haline geldi. Kayyım sadece partimizle ve Kürt halkının belediyeleriyle sınırlı kalmadı. CHP’nin Esenyurt Belediyesi ile Ovacık Belediyesi de kayyım darbesiyle gasp edildi. İktidar ilk günden bu yana göz diktiği İstanbul Büyükşehir Belediyesini düşürmek ve el koymak için her türlü yolu deniyor. Kısacası, bugün muhalif belediyelerin tamamı, iktidarın aparatı haline gelen yargının kıskacındadır.

Mesele belediyelerin gasp edilmesinden çok daha büyük ve tehlikelidir. Kayyım rejimi kalıcılaştırılmaya, otoriter ve mutlak iktidar sağlamlaştırılmaya, her türlü demokratik hak kullanılamaz hale getirilmeye çalışılıyor. Kayyım darbeleriyle Türkiye’de 85 milyonun seçme ve seçilme hakkına el uzatılıyor. Sandık ve seçim anlamsız hale getiriliyor. Bu rejim, her kayyım darbesiyle, belediyelere yönelik her irade gaspıyla demokratik meşruiyetini yitiriyor. Bu meselenin hukukla, yargıyla, yasayla bir ilgisi yoktur. Mesele, iktidarın seçim ve sandıkla alamadığı belediyeleri gasp etmesidir; kendisine oy vermeyen seçmenin iradesine saldırmasıdır."

Kategoriler

Genel