Gandaharyan’a göre, Suriye, Arap dünyasında İsrail karşıtı duruşunu koruyan son önemli devletti ve bu konumu nedeniyle bölgedeki yeniden yapılanma sürecinde kritik bir hedef hâline geldi.Beyrut’ta yayımlanan Aztag gazetesinin genel yayın yönetmeni ve uluslararası ilişkiler uzmanı Şahan Gandaharyan, eski Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın iktidardan düşmesinin ardından Suriye’deki durumun hızla değiştiğini ve bu değişimlerin geniş çaplı bir projenin parçası olduğunu ifade etti.
Gandaharyan'a göre, Suriye’deki gelişmelerin Lübnan’da Hizbullah ve İsrail arasında varılan ateşkesten hemen sonra başlaması, bu iki olayın birbiriyle bağlantılı olduğunu gösteriyor. Bu gelişmeler, Suriye'nin Lübnan ve İran ile kurduğu direniş hattının kırılmasına yol açtı. Özellikle Suriye’deki şehirlerin yeni güçlerin kontrolüne geçmesi, bölgedeki siyasi dengeyi değiştirdi. Gandaharyan, bu durumun, İran ve Rusya’nın desteğiyle yıllarca iktidarda kalmayı başaran Esad rejiminin hızlı bir şekilde çökmesine neden olduğunu belirtti.
Ortadoğu’nun siyasi haritasının yeniden çizilmesi bağlamında İsrail ve Türkiye’nin çıkarlarının örtüştüğünü vurgulayan Gandaharyan, bu iki ülkenin bölgedeki gelişmelerden en çok fayda sağlayan aktörler olduğunu öne sürdü. Uzmana göre özellikle İsrail’in Golan Tepeleri üzerindeki kontrolünü yeniden tesis etmesi ve askeri gücünü burada pekiştirmesi, bu süreçteki önemli bir adım. Diğer yandan, Türkiye’nin desteklediği yeni güçler, Rusya ve İran gibi aktörlerle varılan Astana mutabakatını zayıflattı.
Gandaharyan, ayrıca, bölgede hâlâ birçok sorunun cevapsız olduğunu ve geleceğin belirsizliğini koruduğunu belirtti. Ona göre İran ve Rusya’nın iç çatışmalarla meşgul olduğu bir dönemde, Suriye’deki yeni güçlerin ve bu güçler arasındaki farklılıkların nasıl bir yön alacağı, Ortadoğu’daki yeniden yapılanma sürecinin geleceği açısından kritik bir öneme sahip.
(Ermenihaber.am)