ABD'nin 47. başkanı seçilen Donald Trump'ın, İsrail'in sadık bir destekçisi olan görülen Cumhuriyetçi senatör Marco Rubio'yu Dışişleri Bakanı seçmesi, yeni başkana oy veren Müslümanları hayal kırıklığına uğrattı.
Rubio, bu yılın başlarında Gazze'de ateşkes çağrısı yapmayacağını ve İsrail'in Hamas'ın "her unsurunu" yok etmesi gerektiğine inandığını söyleyerek, "Bu insanlar vahşi hayvanlar," demişti.
Trump ayrıca, İsrail'in Batı Şeria'yı işgalini destekleyen ve Filistin'de iki devletli çözümü "işe yaramaz" olarak nitelendiren eski Arkansas valisi ve sadık İsrail yanlısı muhafazakar Mike Huckabee'yi İsrail'e bir sonraki büyükelçi olarak aday gösterdi.
Amerikan Müslüman Katılım ve Güçlendirme Ağı (American Muslim Engagement and Empowerment Network / AMEEN) yöneticisi Rexhinaldo Nazarko, Müslüman seçmenlerin Trump'ın barış için çalışan kabine yetkililerini seçmesini umduğunu ancak buna dair hiçbir işaret olmadığını söyledi.
"Çok hayal kırıklığına uğradık," diyen Nazarko, "Bu yönetimin tamamen neoconlar ve aşırı İsrail yanlısı, savaş yanlısı insanlarla dolu olduğu anlaşılıyor, bu da Başkan Trump'ın yanında, barış yanlısı ve savaş karşıtı hareketin başarısızlığıdır," ifadelerini kullandı.
Minnesota Üniversitesi'nde eski profesör Hassan Abdel Salam ise Trump'ın kabine planlarının şaşırtıcı olmadığını, ancak korktuğundan daha da aşırı olduğunu dile getirdi:
"Her zaman aşırı şüpheciydik. Açıkçası yönetimin nereye gideceğini görmek için halen bekliyoruz, ancak topluluğumuz kandırılmış gibi görünüyor."
Yorumcular, ABD'deki Müslüman toplumunun Trump'ın zaferinde önemli bir rol oynadığını düşünüyor.
Trump, gayrı resmi seçim sonuçlarının netleşmesinin ardından Florida'da yaptığı zafer konuşmasında Müslüman Amerikalılar vurgusu yapmış ve "tarihin en büyük koalisyonunu kurduklarını" belirtmişti.
Cumhuriyetçi Parti'nin Michigan biriminin Müslüman başkan yardımcısı Lübnanlı Amerikalı Rola Makki ise Joe Biden yönetimini suçlama eğiliminde:
"Trump'ın yaptığı her atamadan herkesin memnun kalacağını sanmıyorum ama önemli olan sonuç," diyen Makki, sözlerini şöyle sürdürdü: "Trump'ın barış istediğini biliyorum ve insanların farkına varması gereken şey, 50.000 Filistinli ve 3.000 Lübnanlının öldüğü ve bunun mevcut yönetim sırasında gerçekleştiği."
Trump'a yakın olmayan ABD medyası diğer isimleri de hayli tartışmalı buluyor. peoplesdispatch sitesi kabinenin yeni isimlerini şu ifadelerle tanıttı:
Pete Hegseth: Savunma Bakanı
Hegseth, savaş suçlarından hüküm giymiş eski ordu mensuplarını savunmakla tanınan tartışmalı bir Fox News sunucusu ve gazi. Buna, Irak'ta görev yaparken genç bir savaş esirini bıçaklayarak öldürmekle ve genç bir kız ile yaşlı bir adamı vurmakla suçlanan SEAL Başçavuşu Edward Gallagher'ın savunması için lobi yapmak da dahil. Trump Hegseth'i seçtiğinden beri, onun sağcı dövme koleksiyonu medyada ilgi gördü. Bunlar arasında, kolunda bulunan ortaçağ Haçlı ordularının sloganı "Deus Vult"un dövmesi de yer alıyor. Bu, "Barış getirmeye gelmedim, kılıç getirmeye geldim" anlamına geliyor ve Hristiyan aşırı sağa doğru siyasi eğilimlerine işaret ediyor.
Kristi Noem: İç Güvenlik Bakanı
Noem, Trump'a olan tam sadakatiyle tanınan şu anki Güney Dakota Valisi. Noem'in göçmen karşıtı gündemi bir gündemi var ve göçmenlerin "Ülkemize karşı savaş açması sonucu Amerika Birleşik Devletleri'nin bir işgal döneminde" olduğunu iddia ediyor. Noem, Trump'ın ilk döneminde Müslümanlara yönelik dışlayıcı politikaları destekledi.
Mike Huckabee: İsrail Büyükelçisi
Eski Arkansas Valisi ve ateşli Evanjelist Hristiyan Mike Huckabee, yeni görevinde İsrail'i savunma konusundaki uzun kariyerine devam edecek gibi görünüyor. Huckabee bir zamanlar "Filistinli diye bir şey olmadığını" savunmuş ve yakın zamanda ABD'nin İsrail'in Batı Şeria'yı ilhak etme girişimini destekleyeceğini iddia etmişti.
Elise Stefanik: Birleşmiş Milletler Elçisi
Muhafazakar New York temsilcisi, bazı önde gelen üniversite rektörlerinin, Filistin yanlısı öğrencilere yeterince baskı yapmadıkları gerekçesiyle görevi bırakmak zorunda kalmalarını organize etmedeki rolü nedeniyle ünlü. Görevi bırakmak zorunda kalan isimler arasında Harvard Rektörü Claudine Gay de vardı. Stefanik, ABD'deki öğrenci hareketinin en enfret ettiği isimlerden biri olarak görülüyor.
2011’den bu yana Senato’da yer alan ve Dış İlişkiler Komitesi’nde de görev yapan Rubio, Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmeleri yakından takip eden bir siyasetçi.
Erdoğan'ın ve hükümetin Rubio ile başı hoş değildi
Marco Rubio, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümetlerine karşı da geçmişte çoğunlukla eleştirel bir dil kullandı.
Rubio’nun Türkiye ile ilgili en sık açıklama yaptığı sene 2019 oldu.Türkiye’nin Ekim 2019’da Barış Pınarı Operasyonu’nu başlatmasına tepki gösteren Rubio, o dönemki Trump yönetimini de harekat öncesi Amerikan askerlerini bölgeden çekmesi nedeniyle eleştirdi.
Amerikalı senatör, Erdoğan’ın Barış Pınarı Operasyonu’nu 2019 yerel seçimlerinde yaşadığı "başarısızlığı" unutturmak için başlattığını iddia etti.
Rubio, Suriye’nin kuzeyinde IŞİD ile mücadele eden Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) karşı Türkiye’nin attığı adımları da sık sık eleştirdi.
Rubio, SDG dışında hiçbir ülke ya da grubun IŞİD ile mücadele etmeyeceğini savundu.
(Euronews, peoplesdispatch, BBC Türkçe)