Nobel ödüllü bilim insanı, MIT Öğretim Üyesi Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Brand Week kapsamında konuşma yapmak için Türkiye’ye geldi. Medyanın yoğun ilgisiyle karşılaşan Acemoğlu, Fatih Altaylı’nın Youtube programına da konuk oldu.
Altaylı, Acemoğlu'na “Karşımda Nobelli bir ekonomist oturunca tabii ki en önemli soruyu sormam kaçınılmaz. Türk ekonomisinin en önemli sorunu ne?” sorusunu yöneltti.
Daron Acemoğlu şunları söyledi:
“Bir, yargı. Güvenilir, saygı duyulur bir yargı düzeni kurulması şart. Bu olmadan olmaz. Buna paralel olarak eğitim sistemini elden geçirmek gerek. Rekabete açık, özgür düşünmeye programlanmış, yapay zekayı doğru kullanmayı bilen, yeniliklere açık ve yeniden söyleyeyim özgür düşünceli bir eğitim sistemi oluşturmadan Türk ekonomisinin kalıcı biçimde düzelmesi mümkün değildir. Hep kurumlara vurgu yapıyorum. Bu kurumların başında yargı kurumları ve eğitim kurumları gelir. Bu iki kurumu sağlıklı olmayan ülkeler ekonomilerini kalıcı biçimde düzeltemezler.”
“Aynı eğitim, aynı bilgi düzeyi, aynı Daron olarak Türkiye’de çalışıyor olsaydın Nobel alabilir miydin?” diye soran Altaylı’ya Acemoğlu’nun yanıtı şu oldu:
“Alamazdım. Çünkü Türk Üniversiteleri özgür değil. Bir bilim insanına ne yapması gerektiğini söylerseniz o bilim insanı Nobel falan alamaz.”
Türkiye’ye yönelik değerlendirmelerinde, gelecek 15-20 yıllık süreci çok önemseyen Acemoğlu, burada bir fırsat penceresi olduğunu savundu. Sonrasında nüfusun yaşlanacağını hatırlatan ünlü iktisatçı, “Bu 15 seneyi çok iyi değerlendirirsek sınıf atlarız. Değerlendiremezsek sınıf düşeriz” dedi.
Acemoğlu Brand Week konferansında dünyadaki ekonomik tabloya değindi.
ABD ekonomisinin büyümesine karşın gelir eşitsizliğinin arttığını söyleyen Acemoğlu, 1980'den 2015’e kadar bu uçurumun hızla genişlediğini belirtti. ABD'de ücret eşitsizliğinin politik yapıyla bağlantılı olduğunu vurgulayarak, “ABD tarihinde neredeyse yarısının büyümeden pay almadığı başka bir dönem yok" ifadelerini kullandı.Acemoğlu, dünya nüfusundaki artışın sona erdiğini ve 2050 itibarıyla dünya nüfusunun zirveye ulaşacağını, daha sonra düşüş eğilimine gireceğini söyledi. Türkiye'nin de bu yaşlanma trendinden etkileneceğini belirten Acemoğlu, “Türkiye'nin birçok ülkeden daha hızlı yaşlanacağını göreceksiniz. Yaşlanan toplumlar ekonomik ve sosyal birçok sorunla karşılaşabilir” dedi.
Yaşlanmaya karşı önlem alan ülkeler arasında Almanya, Japonya ve Güney Kore gibi gelişmiş ülkeleri örnek gösteren Acemoğlu, bu ülkelerin robot teknolojilerini ve işgücünü etkin kullanarak yaşlanan nüfus problemini çözmeye çalıştığını dile getirdi.
Yapay zekânın üretkenliği artırma potansiyelinin yüksek olduğunu dikkat çeken Acemoğlu, bu teknolojinin doğru yönlendirilmesinin önemine vurgu yaptı. Günümüzde yapay zekânın daha çok otomasyon çerçevesinde kullanıldığını söyleyen Acemoğlu, “Eğer yapay zekâ, insanların yaptığı işleri makinelere devretmektense insanlarla birlikte çalışacak şekilde yönlendirilirse işçi kesiminin üretkenliği artırılabilir” şeklinde konuştu.