Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi ve Halfeti Belediyesine kayyım atandı. DEM Parti'den yapılan açıklamada "Vesayetle ve darbelerle mücadele ettiğini söyleyenlerin bizzat katıksız birer darbeciye dönüşmüş olması ibretlik bir durumdur" dendi.
Günün erken saatlerinde DEM Partili; Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Başkanı Ahmet Türk, Batman Büyükşehir Belediyesi Başkanı Gülistan Sönük ve Halfeti Belediyesi Eş Başkanı Mehmet Karayılan görevden alındı.
İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınan Ahmet Türk'ün yerine Mardin Valisi Tuncay Akkoyun Başkanvekili olarak görevlendirildi. Batman'da Vali Ekrem Canalp, Gülistan Sönük yerine kayyım olarak atanırken, Halfeti'de de Halfeti Kaymakamı Hakan Başoğlu Mehmet Karayılan yerine kayyım olarak atandı
DEM Parti’nin adayı Gülistan Sönük, yaklaşık 300 bin seçmenin bulunduğu Batman’da, oyların yüzde 64,52’sini alarak, rakiplerinin önünde büyük bir farkla 31 Mart seçimlerini kazanmıştı. Mardin'de Ahmet Türk de oyların yüzde 57.40'ını alarak büyük bir farkla seçilmişti. Halfeti'de ise DEM Parti adayı Mehmet Karayılan yüzde 39.45'lik önemli br oy ile belediye başkanı seçilmişti.
Üçüncü defa kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediyesinin Eş Başkanı Ahmet Türk, kayyım kararına "Asla pes etmek yok. Demokrasi, Barış ve Özgürlük mücadelesinden geri adım atmayacağız. Halk iradesinin gaspına geçit vermeyeceğiz. Bu böyle bilinsin!" ifadeleriyle tepki gösterdi.
Gülistan Sönük de "31 Mart seçimlerinde Türkiye geneli en yüksek oy oranıyla kadınların gençlerin ve halkımızın emeği ile aldığımız belediyemiz bize hiç bir tebligat yapılmadan bu sabah itibarıyla gasp edilmiştir. Bizler bu talan ve gaspçı rejimi kabul etmedik etmeyeceğiz. Belediyeler halkındır." dedi.
İçişleri Bakanlığı, DEM Partili belediyelere atanan kayyım "gerekçelerini" açıkladı. Bakanlığın açıklamasına göre, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk'ün Kobane davasında 10 yıl hapis cezası alması "gerekçe" gösterildi. Açıklamada Türk hakkında "terör örgütü propagansası yapmak" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından devam eden davalarının bulunması da gerekçe olarak sunuldu.
Batman Belediye Başkanı Gülistan Sönük'ün de "geçici tedbir olarak" görevden uzaklaştırılma gerekçesinde Anayasa'nın 127'inci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 47'inci maddesi gerekçe gösterildi. Sönük için de "terör örgütü propagansası yapmak" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından devam eden davalarının bulunması gerekçe olarak gösterildi. Sönük hakkında 2023 yılında verilen 6 yıl 3 ay hapis kararı da gerekçeler arasında yer aldı.
Halfeti Belediyesi Eş Başkanı Mehmet Karayılan için ise 2020 yılında verilen 6 yıl 3 ay hapis kararı ile "terör örgütü propagandası yapmak" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından devam eden davalarının bulunması gerekçe olarak sunuldu.
DEM Parti'den açıklama: Açık bir darbedir
DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu gelişme sonrası şu yazıyı açıklamayı yaptı:
"Bir kez daha ifade edelim ki bu saldırı halk iradesine yönelik gerçekleştirilmiş açık bir darbedir. Daha önce gerçekleştirilen kayyım darbeleri halk tarafından reddedilmiş, kayyım pratiği seçimlerde büyük bir yenilgiye uğramış ve halk kendi iradesini partimizden yana kullanmıştır. Her seçimde yenilgiye uğrayan kayyım darbesinde ısrar etmek, siyasi tükenmişliğin göstergesidir. AKP-MHP iktidarı, seçimle kazanamadığını yargı ve kolluk marifetiyle ele geçirme alışkanlığını ve kayyım darbesini bir rejime dönüşmüştür. Bu saldırı, aynı zamanda Kürt halkının seçme ve seçilme hakkına büyük bir saldırıdır. Halkın doğrudan katılımının olduğu yerel yönetimlerin, belediyelerin ablukaya alınması ve adeta karakola çevrilmesi, mevcut siyasi rejimin demokratik meşruiyetinin bittiğinin açık ilanıdır."
"Vesayetle ve darbelerle mücadele ettiğini söyleyenlerin bizzat katıksız birer darbeciye dönüşmüş olması ibretlik bir durumdur. Bu topraklarda zorbalık ve zulümle hiçbir iktidar abat olmamıştır, olmayacaktır da. Türkiye halkları bu zorbalığa asla boyun eğmeyecektir. Son yerel seçimlerde, iktidar bu pratikleri nedeniyle büyük kaybetmiştir ve bu yöntemde ısrar ettikçe de daha büyük kaybedecektir."
"Kayyım darbesi 85 milyon için demokrasi ve özgürlük sorunudur ve önü alınmazsa ne sadece Kürt illeriyle ne de şimdiye kadar gasp edilen belediyelerle sınırlı kalacaktır. Hangi partiden ve düşünceden olursa olsun, bu darbe artık bütün Türkiye halklarının seçme ve seçilme hakkına, siyasi iradesine yönelmiş açık bir tehdittir. Bu vesileyle bütün demokratik kamuoyuna çağrımızdır: Bu gayrimeşru darbeci anlayışa karşı herkes en yüksek düzeyde sesini ve itirazını yükseltmelidir."
"Her koşulda halkın iradesini savunmak ve halkın yerel yönetimlerine sahip çıkmak partimizin varlık gerekçesidir. Bu yöntem ve saldırılar, her türlü çözüm arayışını ve yaklaşımını zehirlediği gibi, iktidarın samimiyeti konusunda da daha büyük şüpheler doğurmuştur. Biz çözüm ve barış için el uzatılmasını beklerken, halkın iradesine el uzatılmıştır. Biz sorunların diyalog ve müzakereyle çözülmesini beklerken, halkın çözüm beklentilerine tuzak kurulmuştur. Asla boyun eğmeyeceğiz, asla mücadeleden geri durmayacağız. Eğer iktidar iflas etmiş bu yöntemlerle başarılı olacağını düşünüyorsa çok büyük yanılacaktır. Halkımız da her şart ve koşulda kendi iradesine sahip çıkacaktır."
"İktidar kontrolü kaybetti, tutarsız ve ciddiyetsiz savrulmalar yaşıyor. Daha bir hafta önce Cumhurbaşkanı Yardımcısıyla aileleri barıştıran Ahmet Türk bu hafta terörist oldu.
Demokrasilerde seçmen iradesinin sürekliliği esastır. Seçilmiş görevden uzaklaştırılıyorsa yerine yine seçilmiş yani Meclis üyelerinden biri gelir. Seçme yetkisi sadece seçmene aittir ve devredilemez. BM Habitat toplantısı için geldiğim Kahire’den bu akşam dönüyor ve yarın Türkiye Belediyeler Birliği Encümeni’ni olağanüstü topluyoruz."
(Ajanslar, Evrensel)