Ahmet Özer'in tutuklanması Esenyurt'ta mitingle protesto edildi, Özel, İmamoğlu ve Hatimoğulları halka seslendi

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması sonrası Esenyurt Meydanı’nda kayyım atamalarına karşı protesto gösterisi düzenlendi. CHP, DEM, EMEP, ESP, Sol Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi temsilcilerinin yer aldığı mitinge çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve meslek örgütü de destek verdi.

Mitingde konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, adalet talebiyle meydanda toplandıklarını belirterek, “Haktan, hukuktan, adaletten yana olan Esenyurtlularla, İstanbullularla bir aradayız. Adalet için, kayyumlara geçit yok demek için buradayız. Siyaseti bir sopa olarak kullanarak yargı taciziyle siyaseti dizayn etmek isteyenlere karşı bir aradayız” ifadelerini kullandı.

Çelik, konuşması sırasında DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nı dayanışma duygularını paylaşmak üzere platforma davet etti.

Hatimoğulları, “Dün bir siyasi darbe daha gerçekleşti Esenyurt’ta. Bu darbeyi yapan otoriter rejimi bir kez daha kınıyorum” dedi. Esenyurt’un, Türkiye’deki halkların ve inançların bir arada yaşadığı büyük bir ilçe olduğunu belirten Hatimoğulları, “Yaşamınızı ve farklılıklarınızı bir arada sürdüren siz Esenyurtlular, bu darbeyi asla kabul etmiyoruz” diye ekledi. Konuşması sırasında halk, “Hükümet istifa, AKP halka hesap verecek” sloganları atarak Hatimoğulları’na destek verdi. Hatimoğulları, kayyım atamalarını “hukuka ve anayasaya aykırı bir siyasi darbe” olarak tanımlayarak, “Asla kabul etmiyoruz!” ifadelerini yineledi.

Miting de yeniden söz alan Özgür Çelik, “Türkiye erken seçime gitmelidir” dedi ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu sahneye çağırdı.


İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, iktidarın sandıkta kaybettiklerini yargı aracılığıyla almak istediğini belirterek şunları kaydetti:

"Bir başka karanlık hamlenin peşinde koşan bir iktidarla karşı karşıyayız. Esenyurt'un üzerine kirli bir oyun kurguluyorlar. Bunların yaptığı şey yolsuzluğa, hukuksuzluğa batmış iktidarlarını korumaktan başka hiçbir şey değil. Başkanımız hakkındaki iddiaların tamamı bu ölçüde uyduruktur, temelsizdir ve asla kabul etmiyoruz. Aklını, vicdanını başkasına kiraya vermemiş hiç kimse bu işin bir siyasi operasyon olduğunu bilir. Biz asla dilsiz şeytan olmayacağız. Hak kimin ise o hakkı savunmak boynumun borcudur."

"Önümüzdeki seçimi bugünden kazanmak için şimdiden milleti baskı altına almak istiyorlar. Yapamayacaksınız! Bunları işi yargı eliyle Ahmet Özer başkanımıza terörist yaftası yapıştırılıyor ondan sonra deniyor ki hadi kendini akla. Sergilemekte olduğunuz bu oyunun önce hukuk olduğunu kanıtlayın kardeşim. Böyle hukuk olmaz. Siz önce sandığın iradesine saygılı olduğunuzu kanıtlayın. Ama kanıtlayamaz."

İmamoğlu şöyle devam etti:

"İlk günden bugüne oy verenler vermeyenler diye ayırdılar mı ya bendesin ya bertarafsın dediler mi? Bunlar kötü insanlar. Bunlar kavga kaos isteyecekler, milletin tek bir güne bile huzurla kalkmasını bile istemeyecekler. Biz buna teslim olmayacağız. Ben sizinle uğraşacağım. Bu kadar net. Bu kötülükle mücadeleyi büyüteceğiz. Cumhuriyetin ve demokrasinin çürütülmesine asla seyirci kalmayacağız. Cumhuriyetimizi bu otoriter anlayışa asla teslim etmeyeceğiz. Bunları hep birlikte evine göndereceğiz. Bizi ne mahkemeler ne kumpaslar durdurabilir."

"Ellerinizi gizlemeyin, açın. İktidara sesleniyorum elinizde sakladığınız baltanızı balyozunuzu bir kenara bırakın, tehdidi, şantajı bir kenara bırakın. Öilletle bir sözleşme mi yapmak istiyorsunuz önce milletin tercihlerine saygı sözü verin. Seçme özgürlüğünü sağlayın. Milletin seçtiklerine değer verin. Sizin elinizde ne var bu millet bilmiyor. Siz neyin sözleşmesini yapmak istiyorsunuz. Elinizde barış mı huzur mu kardeşlik mi var?"

Özel'in konuşması

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sabah saatlerinde İstanbul'a gelerek İstanbul'da olağanüstü MYK'yı topladı. 

CHP Lideri Özel, daha sonra mitingde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek şöyle konuştu:

“Bak Esenyurt’un meydanına,  sözüne karşı ne diyor, duyuyor musun? ‘Hükümet istifa’ diyorlar. Esenyurt meydan tek yürek, tek ses, hepsi birden sana sesleniyor, ‘Hükümet istifa’ diyorlar. Senin seçimi kaybetme korkun o yüzden Esenyurt’tan başlayarak İstanbul’u, İstanbul’dan başlayarak Türkiye’yi kuşatma gayretinin ve bu kirli hesaplarının hepsinin farkındayız. Türkiye’de yeniden bir kutuplaşma istiyorsun. İstiyorsun ki kutuplaşma olsun, gerilim olsun, vatandaş derdini konuşamasın. Yoksulluk var, işsizlik var, hayat pahalı, enflasyon yüksek ve senin derdin gündemi meşgul etmek, tartışma yaratmak, gerilim çıkarmak. Mirasçısı oldukları FETÖvari kumpas yöntemlerine başvurmaları; güçlerinden, cesaretlerinden değil acizliklerindendir. Birlikten, beraberlikten yana değiller. Ayrılıktan, kavgadan, gözyaşından beslenmek isterler. Kavganın gürültüsü, halkın sesini bastırsın isterler ve bunun için oyun kuruyorlar. Ama biz milletin gündemini konuşacak, halk iradesinin yanında duracağız. Orada belli ki ortada bir koltuk hesabı var. Belli ki bir al-ver hesabı var. Ama emin ol ki Esenyurt da sana göstermiştir ki milletin hesabı, halkın hesabı, koltuk hesabını bozacak."

Özel şöyle devam etti:

‘Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz’ diyor bu meydan. Evet, buna karşı türlü hesaplar var. İktidarda kalmak için illa da illa bir anayasa değişikliğine ihtiyaç var. Önce Numan Kurtulmuş’u yolladılar. Dedim ki, ‘Ne konuşuyoruz? Anayasa’ya uymayan biriyle anayasa olur mu? Tayfun Kahraman, Gezi tutsakları, Can Atalay içerideyken, Anayasa Mahkemesi (AYM) yok sayılırken Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uyulmazken, Kürtlerin seçtiği neredeyse bütün siyasetçiler içerideyken ne anayasası?’ Geçtiğimiz hafta Sayın Demirtaş’a gittim, kendisiyle görüştüm. Ne onun tutsaklığı hukukidir ne Can’ın ne Tayfun’un ne Kavala’nın ne diğer arkadaşlarımızın. Bunu söyleyince bu sefer başka bir işe kalkıştılar. Devlet Bahçeli eliyle Kürt sorununu görmeyen bir açılım tarifi yaptılar. Bir kişi konuşacak, bir kişi de istediğini alacak, bu al-verle her iş hallolacak. Buna karşı Meclis vurgusu, buna karşı şeffaflık, samimiyet çağrısı ve buna karşı toplumsal mutabakat çağrısı yaptım, yapmaya devam ediyoruz. Anaların gözyaşının durmasına, terörün bitmesine, şehitlerin gelmemesi için her şeye varız. Gizli pazarlıklara ve Anayasa değiştirmeye yokuz."

Sine-i millet tartışmaları

Özel sine-i millet tartışmalarına da değindi:

"Şimdi yeni bir oyun var. Anayasa’yı değiştirmenin yeni bir oyununu bulmuşlar. Birtakım sosyal medya hesaplarından hep birlikte şöyle yazıyorlar: ‘DEM Parti, CHP, muhalefet Meclis’ten çekilsin. Sine-i millete dönün, erken seçim yapılsın.’ Bakın, ben size hesabı söyleyeyim: Tut ki 130 vekil sadece biz ya da toplam 200 vekil ‘Sine-i imillet’ dedik. Sine-i millet erken seçim doğurmuyor, ara seçim doğuruyor. Ara seçim 90 gün sonraki ilk pazar. Sen çekilmişsin, bir daha girmiyorsun. AK Parti ile MHP giriyor. O 200 milletvekilinin 100’ünü alıyor ya da 130 milletvekilinin 80’ini alıyor, mevcut 320’nin üstüne ekliyor. 400 vekili alıyor. Ne sana ne bana ne başkasına ihtiyacı olmadan Anayasa’yı değiştiriyor, canı ne istiyorsa onu yapıyor. Buradan bütün muhalifleri uyarıyorum: ‘Sine-i millet’ demek, ‘erken seçim’ demek değildir. 90 gün sonra ara seçimdir. AK Parti ile MHP’nin kurduğu tuzaktır. Bu tuzağa kimse kapılmasın."

Özel şöyle devam etti:

"Ama biz erken seçim için ne gerekiyorsa onu yaptırmaya, sesimizi yükseltmeye hep beraber mecburuz. Ben CHP’nin Genel Başkanı olarak sizlere söz veriyorum ki tüm kurullarımızın ve tüm örgütümüzün gücüyle, örneğin yarın, sabahleyin grup toplantımızı Ahmet Özer’i ziyaretimin hemen sonrasında Silivri Cezaevi’nin önünde yapıyorum. Ardından CHP Grubu’nun başka bir şehirde planlanan toplantılarını iptal ettik. Burada, önümüzdeki dönem muhalefetle dayanışmayı, iktidarla mücadeleyi, erken seçim için yapılması gereken her şeyi konuşacağız. Ahmet Başkan’a sahip çıkmayı da Esenyurt’un iradesini de İstanbul’un muhafazasını da. Ve eninde sonunda o sandığı getirip Recep Tayyip Erdoğan’ı göndermeyi de konuşacağız ve başaracağız. Ayrıca bu hafta, bugün Esenyurt’ta MYK yaptım. Yarın, öbür gün Esenyurt’ta milletvekillerimizle çalışacağız. Ertesi gün Parti Meclisimizi (PM) toplayacağız. Alınan bütün kararlar bundan sonra artık erken seçimi zorlamaya, mücadeleyi yükseltmeye, bunlardan kurtulmaya yöneliktir."

"Farklı renklerimiz var, farklı bayraklarımız var ama biz hep birlikte Türkiye’yiz. Şuradaki Kürt kardeşimin dedesiyle benim dedem yan yana kefensiz yatıyorsa Çanakkale’de, emperyalizmi birlikte yendilerse, bu ülkeyi birlikte kurdularsa bundan sonra da hep birlikte kardeşçe yaşayacağız. Emek sömürüsünü, yoksulluğu, işsizliği, kötülüğü birlikte yeneceğiz. Biz başaracağız. Biz kazanacağız. Ben sadece ve sadece size güveniyorum.”

Bu arada saat 16.00'da yapılması planlanın protesto için CHP otobüsü 12.00 sıralarında Esenyurt Meydanı'na sokulmak istendi. Ancak polis araçları önüne çekilerek meydana girişi engelenmeye çalışıldı. O anlarda yurttaşlar "Hak, Hukuk, Adalet" sloganları atarak engellemeye karşı çıktı. yola barikat kuran polis partililerin yürümesine izin vermedi. Meydana yürümek isteyen CHP’lilerin barikatı zorlaması sonucu polis biber gazı sıktı.

CHP'li milletvekilleri Mahmut Tanal ve Ali Mahir Başarır'ın görüşmesi üzerine aracın Esenyurt Meydanına girişine izin verildi.

(Ajanslar, Evrensel, ANKA)

Kategoriler

Güncel