Bahçeli'den yeni mesajlar, DEM Parti'den açıklama

Geçen hafta “Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa gelsin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın" diyen MHP lideri Bahçeli bu hafta yeni açıklamalar yaptı. DEM Parti ise "Çözüm tartışmalarının yeniden gündeme gelmesi olumludur; ancak geçmişteki 'teslim alma' söylemlerinin yeniden dillendirilmesinin Kürt sorunu ve Türkiye’nin sorunlarının çözümüne katkı sunmayacağı açıktır" dedi.

Bahçeli'nin açıklamalarından başlıklar şöyle:

"-Türk milletinin uzanan müşfik ve hoşgörülü elini hala idrak edememiş, maksadını anlayamamış siyasi güruhun provokatif açıklamaları, sakat pozisyonları sorumsuz ve yıkıcı mahiyetlidir.

-Türkiye Cumhuriyeti’nin bir Kürt sorunu yoktur, asla da olmayacaktır. Var olan bölücü terör sorunudur, kökü muhakkak surette kazınacaktır.

-Ülkemizin komşu coğrafyaları kaosa sürüklenmişken milli birlik ve kardeşlik tebliğimize direnenler, inatla terör diline saplananlar doğru yolda değildir

-Terör ve bölücülüğü söküp atma hedefinden cayma, sapma söz konusu değildir. Şayet buna direnç gösterilirse, çok daha sert, seri ve şiddetli yöntemlerin devreye alınması mukadder hale gelmeli, kimsenin de gözünün yaşına bakılmamalıdır."

DEM  Parti ise 21-22 Ekim 2024'te Ankara'da gerçekleştirilen Parti Meclisi toplantısının sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verdi: 

"İktidarın savaş politikasının bir parçası olarak HDP Kapatma Davası ve Kobanî Kumpas Davası başta olmak üzere demokratik siyasete çok yönlü ve süreğen saldırılar gerçekleştirilmiştir. Ancak tüm bunlara rağmen, yerel seçimlerde de ortaya çıktığı üzere, partimizin 3. Yol hattıyla siyasal alandaki kurucu ve belirleyici rolünün güçlenmesi ve halkların umudu ve seçeneği olmaya devam etmesi AKP-MHP iktidarının hegemonyasını zayıflatmıştır."

"Yeni yasama dönemiyle birlikte MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarıyla başlayan tartışmalar, partimiz ve kamuoyu tarafından yakından takip edilmektedir. Bu tartışmaları Kürt sorunu başta olmak üzere siyasal, iktisadi ve toplumsal sorunların müzakere ve diyalog zemininde ele alınması açısından önemli görüyoruz. Bununla birlikte, uyguladığı politikalarla toplumu nefessiz bırakan iktidarın, halkların en büyük özlemi olan barışı araçsallaştırmasının kimseye kazandırmadığını da geçmiş dönem deneyimlerinden hatırlıyoruz. Kürt halkının kazanımlarını tasfiye etme girişimine, ekonomik çöküşe ve toplumsal çürümeye karşı halkların tepkisini dindirme amacıyla siyasi iklimin geçici ve taktik bir adımla yumuşatılması, mevcut sorunların çözümüne katkı sağlamayacaktır. Bu politikanın iktidarın umduğu sonuçları vermesi de mümkün değildir."

"Yıllardır büyük bedeller ödeyerek her koşulda savaş karşıtı cepheyi büyütme ve barış talebini toplumsallaştırma mücadelesi veren partimiz, normalleşme söylemlerinin halklarımıza karşı mevcut sorunların perdelenmesi amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir. Çözüm tartışmalarının yeniden gündeme gelmesi olumludur; ancak geçmişteki “teslim alma” söylemlerinin yeniden dillendirilmesinin siyasal, tarihsel ve toplumsal bir sorun olan Kürt sorunu ve Türkiye’nin sorunlarının çözümüne katkı sunmayacağı açıktır."

(...)

"Barışın ve çözümün sahici bir seçenek haline gelebilmesi için ilk ve en önemli adımlardan biri, Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik bir özel savaş hukuku pratiği olan tecridin kaldırılmasıdır. Öcalan’ın geçmiş çözüm süreçlerinin yürütülmesinde ve yönetilmesindeki kritik ve belirleyici rolü tartışmasızdır. 43 ay sonra mutlak iletişimsizliğin kırılarak Öcalan’la yapılan son görüşme önemli ve olumlu olmakla birlikte tecrit devam etmektedir. Kendisinin de “Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim” ifadesiyle belirttiği gibi, fiziki özgürlüğü öncelikli olmak üzere sağlık, güvenlik ve özgür çalışma koşullarının sağlanması bu belirleyici misyonunu yerine getirebilmesi ve toplumsal barışa gidecek yolun açılabilmesi için hayati önemdedir. Müzakere ve diyalog zemini ancak özgür ve eşit koşullar altında kurulursa sahici, kalıcı ve kapsayıcı olabilecektir."

"Barışın yalnızca Kürt halkının değil tüm Türkiye ve Ortadoğu halklarının en acil ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. Türkiye’de sağlanacak onurlu bir barış, yüzyıllardır halkların birbirine kırdırıldığı, esasen bir savaş merkezi haline getirilen Ortadoğu’nun da barışı olacaktır. Kalıcı, adil ve onurlu bir barışı inşa etmenin zorlukları ve bu yolun kimi zaman çatışmalı süreçleri de içeren kesintili ve gelgitli doğası, dünya deneyimlerinden bilinmektedir."

"On yıllardır halkların eşit temelde ve barış içinde bir arada yaşaması için mücadele eden partimiz, bir arada yaşam koşullarının oluşturulması ve barış umudunun büyütülmesi için üzerine düşen sorumluluğu dün olduğu gibi bugün de kararlılıkla yerine getirecektir. Barışın kazanımları konusunda halkı bilgilendirmek, barışın gerekliliğini anlatmak ve demokratik bir cumhuriyet için mücadelenin zorunlu olduğunu göstermek öncelikli hedeflerimiz arasındadır."

"DEM Parti olarak, tüm halkların eşit, özgür ve onurlu bir yaşam sürebileceği bir gelecek için kararlılıkla mücadele etmeye devam ederken, Kürt sorununun adil ve demokratik çözümü ile özgürlük için tüm siyasi ve toplumsal kesimleri barış olanaklarını büyütmeye ve sahiplenmeye çağırıyoruz."

Kategoriler

Güncel