Bahçeli ve Bakırhan'dan Öcalan açıklamaları

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yasama yılının açılış oturumunda DEM Partili yöneticilerle tokalaşmasıyla başlayan adımların “bağlamından koparılmamasını”  gerektiğini söyledi, “Uzattığım el hesapsız bir eldir. Uzattığım el samimi ve iyi niyetli bir eldir. Uzattığım el Türkiye’de birleşelim, Türk milletinde kenetlenelim tebliğidir” dedi.

Partisinin Meclis grup toplantısında konuşan Bahçeli  "Türkiye'ye getirilirken, 'her türlü hizmete hazırım' diyen teröristbaşı, buyursun terörün bittiğini, örgütünün tasfiye edileceğini tek taraflı ilan etsin ama devletin terörle masaya oturmasını hiç kimse, hiçbir şart altında beklemesin, aklından dahi geçirmesin. Hodri meydan, kana değil kardeşliğe susadıklarını göstersinler." dedi.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Bahçeli’nin çıkışına dün grup toplantısında şu yanıtı verdi: “Sayın Bahçeli’nin bir çağrısı oldu, gerçekten şaşırdım. Bahçeli bir çağrı yaptı ama o çağrının muhataplarına ulaşması için Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması gerektiğini bilmiyor. 43 aydır Öcalan ile avukatları görüştürülmüyor. Öcalan’ın ne çağrı yapacağını biz de merak ediyoruz; ne diyeceğini. O zaman tecridi kaldırın, Öcalan’ın kendi örgütüne, arkadaşlarına ne diyeceğini hep beraber izleyelim görelim."

Bakırhan şöyle devam etti:

"Bugün Kürdün hakkını hukukunu tanıyarak gerçekten demokratik bir cumhuriyete ulaşabiliriz. CHP’ye çağrımızdır, engel olmak yerine, oluşabilecek sürecin önüne bariyer koymak yerine buyurun siz ne düşünüyorsunuz, bu Meclis’in Kürt meselesinin çözümünde oynayacağı rol nedir açıklayın, biz de görmüş olalım.”

Özel: Haftaya Diyarbakır'dayız, Devlet Bey'den icazet almayız

Bahçeli CHP'yi de konuşmasında eleştirdi. Muhalefetin Türkiye'ye yabancılaşmasının, milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyulan dönemde hezeyan nöbetine girmesinin siyaset ve demokrasi hayatı içim vahim bir sancı olduğunu öne sürerek , şöyle konuştu:

"Daha kötüsü ise Özgür Bey'in yanından hiç ayırmadığı, ikili görüşmeleri kimlerin namına kayıt altına aldığı meçhul ve muamma olan bir eski büyükelçinin milli gerçeklerle çatışan sözleridir. Hükümetin İsrail ve ABD karşısında ortaya koyduğu tavrı, Atatürk'ün 'Yurtta Sulh Cihanda Sulh' ilkesine ihanet sayan, Türkiye'nin güvenlik kaygısını saçma bulan malum süzülmüş monşerin İsrail'in diplomatik misyon temsilcisi gibi konuşması şayet mankurtluk değilse, biliniz ki müptezelliğin daniskasıdır. CHP'nin durduğu yer Türk milletinin durduğu yer değildir. CHP'nin baktığı yer Türkiye'nin milli hedefleriyle bir ve aynı değildir. En temel milli meselelerde uzlaşmaya yanaşmamak, düşman emellerinin vatanımıza ulaşmasına aleni çanak tutmaktır. "

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında, gelişmelere ve eleştirilere şu sözlerle değindi:

“Bu parti konuşmak için ya da kendi milliyetçiliğini ispat için Devlet Bey’den icazet almayacak. Bu parti demokratik bir açılım yapmak için DEM’den de bir çağrı beklemeyecek. Bu parti gelecek hafta genel başkanıyla, kuvvetli bir milletvekili grubuyla, yöneticileriyle Diyarbakır’da, Batman'da, Mardin'de, Şırnak'ta, Hakkari'de, Van'da olacak. Bu parti orada açılan yumruklar sıkılsın diye değil, eller birbirine kavuşsun diye; artık daha fazla şehit gelmesin diye; terör yüzünden oralara hizmet etmemenin bahanesi kalmasın diye, bu ülkedeki tüm vatandaşlar Anayasa’daki gibi fiilen de özgür olsun ve kendini bu milletin bu onurlu ve eşit vatandaşları görsün diye; Kürt kendini Türk’ten geri, Alevi kendini Sünni'den daha az eşit hissetmesin diye üstüne düşen ne varsa bunu cesaretle yapacak. Kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

Özel ayrıca şunları söyledi:

"Sayın Bahçeli’nin neden bu noktaya geldiğini biliyorum. Dedikleri şu; normalleşme millette karşılık buldu. Normalleşme CHP’nin siyaset alanını açtı, anketlere bakıyoruz normalleşmeye destek. Devlet Bey demiş ki ‘Uzattığım el hesapsızdır, iyi niyetlidir.’ DEM’e uzattığı eli söylüyor. Düne kadar kapattığı partiye, ‘Hazine yardımına el konulsun’ dediği partiye, el konulmayınca ‘AYM’de kapatılsın’ dediği partiye; ‘Terör odağı, yumağı’ dediği partiye. Ben ona diyorum ki Devlet Bey doğrusunu yapıyorsun, el uzatmak iyidir, el sıkışmak iyidir, konuşmak kavgadan iyidir, diyalog kuru inattan iyidir, barışmak küslükten iyidir. Bu yaptığın için seni eleştirmiyorum. Dün bana dediklerini dönüp de şimdi sana söylemiyorum; diyorum ki el uzatman doğrudur. Milletin temsilcisine uzatılan el, milletin kendisine uzatılan eldir. Milletin temsilcisine gösterilen saygı, onu seçene gösterilen saygıdır. Bir partiyi yok saymak ona oy veren seçmeni yok saymaktır."

Kategoriler

Güncel