‘36 Beyannamesi’ mağduru Bomonti Mıhitaryan Vakfı, okul binasının iadesi için açtığı davayı kazandı. Satın aldığı binada kiracı durumuna düşen Bomonti Mıhitaryan Vakfı'nın, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve Ayaş Belediyesi aleyhine İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açtığı davayı kazanmasıyla bu adaletsizliğe son verilmiş oldu.
Surp Ğazar Ermeni Katolik Mıhitarist Manastır ve Mektebi Vakfı, Kadıköy sınırları içerisinde bulunan bir mülkünü satarak o tarihteki kanunlar çerçevesinde Emine Tevfika Ayaşlı’dan Şişli Arpasuyu Sokak'taki binayı satın aldı. Binayı satın aldığı 1958 yılından itibaren sorunlarla karşı karşıya kalan Vakıf, binayı tüm olumsuzluklara rağmen 1964 yılından itibaren Bomonti Mıhitaryan İlkokulu olarak kullanmaya başladı.
Başka birçok mülke sahip olan ve ölümünden sonra taşınmazlarının Ankara Ayaş Belediyesi'ne bağışlanmasını vasiyet eden Ayaşlı, satın alma işleminin gerçekleştiği aynı yıl vefat etti.
27 yıldır süren adaletsizlik son buldu
1958'deki satın alma işlemine rağmen okul binasının Emine Tevfika Ayaşlı'ya ait mülkler arasında olduğunu öne süren Ayaş Belediyesi, o tarihten itibaren Vakfa tacizlerde bulunarak binayı boşaltmasını istedi.
Bina, '36 Beyannamesi' uygulamasına dayandırılarak verilen mahkeme kararıyla 1985 yılında Ayaş Belediyesi mülkiyetine geçirildi.
Satın aldığı bina için, el konulduğu günden bu yana kira ödemek zorunda bırakılan vakıf yönetimi, geçen yıl yürürlüğe giren ve kamu kurumları adına tescilli mülklerin cemaat vakıflarına iadesini öngören kanun hükmünde kararname (KHK) kapsamında mahkemeye başvurdu.
İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen dava, 1 Kasım’da yapılan duruşmada karara bağlandı ve okul binasının vakfa iade edilmesine karar verildi.
Vakıf olarak uzun süredir devam ettirdikleri mücadelenin olumlu sonuçlanması nedeniyle büyük sevinç yaşadıklarını belirten Bomonti Mıhitaryan Vakfı Başkanı Rita Nurnur, bu karar sayesinde okulun geleceğiyle ilgili belirsizliğin de ortadan kalktığını belirtti.