Hrant Dink Vakfı’nın 'Mardin ve Çevresi Toplumsal ve Ekonomik Tarihi' başlıklı konferansı açılış konuşmaları ile başladı. Cengiz Aktar, resmi tarihin çarpıttığı gerçeklerin her zaman bilindiğini ve artık yüksek sesle dile getirilmesi gerektiğine dikkat çekerek “Cin artık şişeden çıktı” dedi.
Canlı yayında izlemek için tıklayınız
Hrant Dink Vakfı’nın Hrant Dink Vakfı’nın 'Mardin ve Çevresi Toplumsal ve Ekonomik Tarihi' başlıklı konferansı başladı. Konferansın açılışında Hrant Dink Vakfı Başkanı Rakel Dink, Süryani Dernekleri Federasyonu Başkanı Evgil Türker ve Cengiz Aktar konuştu.
Rakel Dink: Hakikati bulmak ve yüzleşmek için
Hrant Dink Vakfı başkanı Rakel Dink, bu coğrafyanın geçmişine ve tarihine tanıklık etmeye geldiklerini söyledi. Dink konuşmasında şunları söyledi; “Temmuz ayında Roboski’ye giderken bir akşam Mardin’de misafir olduk. Buraları tanımaya çıktık. Ermeni kilisesini bulmaya çalıştık. Bir esnafın bize söyledikleri pek çok şeyi anlatıyordu. ‘Siz atıl mahallede ki kiliseyi mi arıyorsunuz’ Bu topraklarda pek çok dil ve kültür atıllaştı. Atıllaşınca sevgi ve berekette beraberinde gitti. Buralarda ki yaşam sessizleşti. Burada bir araya gelenler ölüm sessizliğini bozmaya çabalıyor”
Olay yerinde konuşmanın terapiye en büyük destek olduğunu söyleyen Dink, “Geçmişin izlerini sürmek yüzleşme fırsatını yakalamak ruhsal iyileşmeyi kolaylaştırır. Bizler bu coğrafyanın geçmişini konuşmak ve tarihe tanıklık etmeye geldik. Hakikati bulmak ve yüzleşmek için” diye konuştu.
Evgil Türker: Geçmişe ışık tutacak
Süryani Dernekleri Federasyonu Başkanı Evgil Türker’de konferans açılışında yaptığı konuşmada okul kitaplarında Süryanilere yönelik devam eden nefret dilini eleştirdi.
Bugüne kadar yapılan konferanslarda Süryanilere hep yüzeysel yaklaşıldığını belirten Türker, Hrant Dink Vakfı’nın düzenlediği bu sempozyumun bölgede yaşayan halkların geçmişine ışık tutuacaktır” dedi.
Cengiz Aktar: Cin şişeden çıktı artık
Cengiz Aktar’da resmi tarihin çarpıttığı gerçekler her zaman bilindiğini ve artık yüksek sesle dile getirilmesi gerektiğine dikkat çekerek “Cin artık şişeden çıktı” dedi.
Aktar konuşmasını şöyle sürdürdü, Hrant Dink'in 'Mesele ne inkar ne ikrar, aslolan idrak' sözünü hiç unutmuyoruz .Bu topraklarda yaşayan bütün halklarla ilgili hafiza geri geliyor. Bu çabalar zor da olsa meyve verecek. Yazılamadığından dolayı sözel kalmış olan hafıza geri geliyor. Sadece kötü hafıza değil, ortak kültürümüz de geri geliyor”
Üniversitenin bu konferans için yapılan çalışma başvurularını redettiğini belirterek “Maalesef üniversiteler geçmişi hatirlama çabalarina destek olmuyor, Mardin'de de öyle oldu” dedi.
Bu konferans unutturulan geçmiş geri gelmesi için yapıldığına dikkat çeken Aktar, şunları dile getirdi;
“Resmi tarihin görmezden geldiği her şeye ışık tutmaya çalışıyoruz. Bu amaçla her defasında resmi ilim ve irfan yuvalarına başvuruyoruz. İlmi destek talep ediyoruz. Her defasında onlar resmi tarihin konforuyla başa başa kalmayı tercih ediyorlar. Bizler yine yolumuza devam ediyoruz.
Bu memleketin tarih bilgisi çok zayıf. Osmanlı’nın çöküşü ve ardından başlayan uluslaşma süreci ile ilgili olarak resmi tarihin söyledikleri dışında bir şey bilinmiyor. Bu toprakların düzeni neden bozuldu sonuçlarının ne olduğu, devletin kendi vatandaşına neler reva gördüğü, komşuların birbirlerine neler reva gördüğü, yaşanan açılar toplu şiddet bunlar hakkında çarpıtılmış ve bunlar ilgili okulların tarih destelerinde okutulan bölük pörçük bilgiler. Bunun nedeni unutmak gayretidir”
2005’te Hrant’ın da katıldığı “Osmanlı Ermenileri” konferansının tartışmalar için bir milat olduğunu söyleyen Aktar, “Batı’nın büyük kentlerinde pek çok toplantı düzenlendi ve düzenlenmeye devam ediyor. Biziler elimizden geldiği kadar destek veriyoruz. Acıları güzellikleri zenginlikleri resmi tarihin masallarına paye vermeden anlamaya ve anlatmaya çalışıyoruz. Cin şişeden çıktı artık” dedi.