Kayseri'de bir kişinin bir çocuğu taciz ettiği iddiaları üzerine 30 Haziran Pazar gecesi Suriyelilere ait ev ve işyerleri tahrip edilmişti. Göçmen karşıtı gösteriler 1 Temmuz gecesi diğeri illere de yayıldı.
Gaziantep'te bir grup "Ölürüm Türkiye'm" şarkısıyla yürüyüşe geçti ve bazı yerlerde sığınmacılara ait araçlar ile işyerlerine zarar verildi. Söz konusu görüntülerin sosyal medyada yayılmasının ardından Gaziantep Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Sözcüsü Hasan Şencan, "Sevgili Gaziantepliler, lütfen çocuklarımızı evlerimize çağıralım. Provoke edilecek eylemler içerisindeler. Gençler, evlerinize dönün" şeklinde bir mesaj yayımladı. Kendisi de Gaziantepli olan Yazar Ahmet Ümit de Şencan'ın iletisini alıntılayarak, "Sevgili hemşerilerim, Gaziantep'in güzel insanları sakin olalım, kışkırtmalara izin vermeyelim, genç kardeşlerim lütfen evinize dönün. Provakasyon hepimize, herkese, ülkeye zarar verir..." dedi.
Hatay Reyhanlı'da bir araya gelen kalabalık grup “Ülkede mülteci istemiyoruz” sloganları atarken Türk bayraklı konvoylar düzenledi.
Adana’da sığınmacıların yoğun yaşadığı Mirzaçelebi Mahallesi’nin girişini polis tarafından kapatılırken göstericilerin buraya girmesine izin verilmiyor. Adana'da akşam saatlerinde ise bir Suriyeli sığınmacı, kendisine yönelik saldırı gerçekleştirildiğini ifade ettiği bir video yayımlamıştı. Videoda söz konusu kişini yüzünde ve kafasında kan olduğu görüldü. Öte yandan kentte Türk bayraklı konvoyların da düzenlendiği bildirildi.
Konya'da ise sığınmacılara ait işyerlerine yönelik saldırılar yaşandığı öne sürüldü. Bir görüntüde ise Sakarya Mahallesi'nde market işleten bir Suriyelinin kalabalık bir grup tarafından darp edildiği kameralara yansıdı.
Kayseri'de de gece saatlerinde sokağa çıkan gruplar göçmen karşıtı sloganlar attı. Polis, biber gazı, ses bombası ve plastik mermiyle göstericileri dağıtmaya çalıştı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Kayseri'deki olay sonrası bazı şehirlerde Suriyelilere yönelik provokatif eylemler gerçekleştirildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
"Yasa dışı yollara başvurularak gerçekleştirilen provokatif eylemler sonrası 474 şahıs gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınan şahısların 285'inin çeşitli suçlardan (göçmen kaçakçılığı, yaralama, uyuşturucu, yağma, hırsızlık, mala zarar verme, cinsel taciz, dolandırıcılık, parada sahtecilik, tehdit, hakaret, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma gibi) adli kaydı olduğu tespit edilmiştir."
Vatandaşlara provokasyonlara gelmeme ve itidalli davranma çağrısı yapan Yerlikaya, "Hukuk dışı yollarla, insanlara, çevreye ve mallara zarar vererek suç işlemeyelim. Devletimiz güçlüdür. Devletimize ve milletimize karşı bu komploları kuranlar hak ettikleri karşılığı göreceklerdir." ifadelerini kullandı.
"Bildiğiniz üzere; 30 Haziran günü, Kayseri’de çirkin bir olay yaşandı. Bunun üzerine Kayseri’de bazı eylemler meydana geldi. Bu olaylar sonrası 855 şahıs gözaltına alındı. Bunların 13’ü tutuklandı, 145’i hakkında adli kontrol kararı verildi."
"Dikkatlerinize sunuyorum: Kayseri’de gözaltına alınan şahıslardan 468’inin 50 farklı suçtan adli kaydı bulunuyor. Bu suçlar arasında göçmen kaçakçılığı, kasten yaralama, yağma, hırsızlık, cinsel istismar, tehdit-hakaret, uyuşturucu, mala zarar verme, dolandırıcılık ve şantaj gibi suçlar da var."
"Türkiye genelinde 1.065 şahıs gözaltına alındı"
"Türkiye genelinde ise benzer olaylar nedeniyle toplam 1.065 şahıs gözaltına alındı. Bunların 28’i tutuklandı; 187’si hakkında adli kontrol kararı verildi."
"Göçmen konusuyla ilgili, özellikle sosyal medyada provokasyona yönelik bir süreç yaşanıyor. BOT hesaplar tarafından manipülatif, olumsuz ve gerçek dışı paylaşımlar yapılıyor. Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığımızın, Güvenlik Daire Başkanlığımız ile koordineli yaptığı çalışmalar sonrası Kayseri’deki olaylarla ilgili provokatif ve dezenformasyon içerikli paylaşım yaptığı değerlendirilen 6’sı yurt dışında olmak üzere toplam 189 hesap yöneticisi tespit edildi. 108 şahıs yakalandı. Bunlardan 12’si tutuklandı."
(BirGün, Ajanslar)