ABD’de yayımlanan Armenian Weekly’nin yayın yönetmeni Khachig Mouradian, Türkiye’de Ermeni meselesi konusunda yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Mouradian, “Ermeni meselesi bugün ya da yarın çözülecek bir şey değil. Sabırsız olup süreci hızlandırmaya kalkarsak hiçbir yere varamayız” dedi.
Foto: Berge Arabian
Lilit Gasparyan
lilitgasparyan@agos.com.tr
ABD’de yayımlanan Armenian Weekly’nin yayın yönetmeni Khachig Mouradian, diasporada genç kuşağın en etkin entellektüellerinden biri. Clark Üniversitesi Soykırım Çalışmaları programında doktora çalışmalarının yanı sıra, Noam Chomsky, Arundhati Roy, Paolo Coelho gibi isimlerle yaptığı söyleşilerle de adından söz ettiren Mouradian'ın aile kökleri Konya, Kilis ve Adana'ya ulaşıyor.
• Türkiye’de Ermeni meselesiyle ilgili tartışma sizce hangi noktada?
İlerleme, duraklama ve geri adım halleri iç içe. Zamana göre tartışmaların boyutu değişiyor. Fakat, genel bir istikamet söz konusu... Merak ve ilgi artıyor. Gazetecilerin ve aydınların yaklaşımı değişiyor. Resmi teze uymayan yayınlar çoğalmaya başladı. Çözüme yaklaşabilmek için öncelikle Ermenistan, İstanbul Ermeni toplumu ve Diaspora’ya yönelik kalıplaşmış fikirlerin değişmesi lazım… Uzun yıllar burada yerli Ermeniler ‘bizim’ Ermeniler olarak, Ermenistan Ermenileri zavallı, Diaspora Ermenileri ise kötü, Türkiye’yi bölmeye çalışan insanlar olarak kabul edildi. Bu üç tabulaşmış yaklaşım bugün geçmişteki kadar sert değil. Gazeteciler ve aydınlar Diaspora’da farklı görüşlerin var olduğunun bilincinde.
• Tabular geçmişteki kadar sert değil dediniz. Olan bitenleri ve gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bazı gelişmeler gerçek anlamda endişe verici, bazıları ise takdir edilesi. Benim için önemli olan sadece Ermeni Soykırımı’nı konuşmak değil, yaklaşımın ne olduğu da önemli. Mühim olan derinlikli bir yaklaşımın sergilenmesi… Ermeni Soykırımı’nın kabulü demokratikleşmenin bir parçası olarak görünüyor. Fakat benim için Soykırım bir adalet meselesi ve bu çok önemli bir ayırım. Adalet demokrasiyle gelir diyenler de var. Oysa, ABD iki yüz yıldan beri demokratik bir ülke olduğunu gururla söylüyor ama Amerikan yerlilerinin katledilmesi hiç gündeme gelmiyor, çoğu insan artık bunu bilmiyor. Demokrasi kendi başına adaleti sağlamıyor.
Khachig Mouradian, 16 Ekim günü Cezayir Toplantı Salonu’nda yaptığı konuşmada Anadolu gezilerindeki izlenimlerini paylaştı: “Birkaç ay önce Diyarbakır’a, önceden Ermenilerin yaşadığı Sati köyüne gittim. Karşıdan traktörle geçen adam bir bakışta oranın yerlisi olmadığımı anladı, nereli olduğumu sordu. Sonra kendisi de babasının Ermeni olduğunu anlattı. Fotoğrafa bakınca aramızdaki benzerliğe şaşırmamak mümkün değil... Tek fark onun |
• Anadolu’yu çok gezdiniz. Nelerle karşılaştınız, neler hissettiniz?
Anadolu’da gezen Diaspora ya da Ermenistan Ermenilerinin yüzünü görmeniz lazım… Bu, konuya farklı bakmanızı sağlar. Türkiye’de son yıllarda anneannelerden söz ediliyor. Onlar uzun yılar konuşamayan ve bugün hikâyeleri su yüzüne çıkan anneannelerdir. Diaspora derken bu hikâyeleri hatırlayın… Biz de anneannelerimizin hikâyeleriyle büyüdük. Bizim büyükannelerimiz Türkiye’deki anneannelerin kardeşleridir. Bizi farklı görmeyin, aynı anneannelerin torunları olduğumuzu düşünün. Benim için o köylere geri dönmek, anneannelerin buluşmasıdır. Diyarbakır’a, önceden Ermenilerin yaşadığı Sati köyüne gittim. Orada Tukh Manuk Vank kilisesi var. Bugün ayakta, çünkü camiye dönüştürülmüş. Karşıdan traktörle geçen adam bir bakışta oranın yerlisi olmadığımı anladı, nereli olduğumu sordu. Sonra da babasının Ermeni olduğunu ve 1915’te Ermeniler o köyden tehcire gönderildiğinde 10 yaşında olduğunu anlattı. Fotoğraf çekilirken “Sarılabilir miyim sana?” dedi. Sarıldık. Fotoğrafa bakınca aramızdaki benzerliğe şaşırmamak mümkün değil... Tek fark onun babasının burada kalması, benim babamınsa gitmesi. O yüzden, benim için bu, büyüklerimizin kısa yoldan buluşmasıdır…
• Ermenistan-Türkiye ilişkilerinin normalleşmesi hangi yollarla mümkün?
Geçmişi ve bugünü hesaba katarak adaletin yerine getirilmesi gerekiyor. Geçmiş derken 1915’i ve bıraktığı izleri kastediyorum. Bugün derken de Ermenilerin bugünkü durumunu... 2015 yaklaşıyor ve siyasi alanda herhangi bir şey yapmak çok zor olacak. Fakat diğer alanlarda yavaş da olsa gelişmeler olacak. Bu denli büyük bir mesele hemen çözülemez. Ancak güçlü adımlar Türkiye tarafından atılmalı. Bakış açışı değişikliği gerekiyor. Diplomatik müzakerelerle kârlı bir sonuca nasıl varırız şeklinde düşünmek yerine, daha çok faydalı sonuçlar aramaları gerekiyor.
• Türkiye şu anda bu tür adımlar atmaktan uzak görünüyor. Buna varana kadar neler yapılabilir?
Mucizevi çözümler beklemiyorum. İyimser olmasaydım buraya gelmez, konu hakkında düşünüp yazmazdım. Ermeni meselesi bugün ya da yarın çözülecek bir şey değil. Sabırsız olup süreci hızlandırmaya kalkarsak hiç bir yere varamayız.
• Diaspora diyaloğa daha mı açık?
Diaspora içinde farklı düşünen birçok kişi ve kurum var. Ancak bir güven sorunu var. Böyle bir ortamda gerçek bir diyalog beklenemez. Fakat son on yılda pek çok Diaspora Ermenisi Türkiye’ye geldi. Bu olumlu bir gelişme. Mesela Arsinee Khanjian’ın gelmesi… Bu tür fırsatlar tabuları yıkmak için çok yararlı.
• Diaspora Ermeni kimliği nasıl devam edecek?
Yıllar boyunca Diaspora’da esas sorun Ermeni Soykırımı oldu. Ancak bugün Ermenistan’ın sorunlarıyla da ilgileniliyor. Ermenistan sadece yardımlarımızı yolladığımız ya da turist olarak yılda bir kere ziyaret ettiğimiz bir ülke olmamalı. Ermenistan ciddi reformlar görmek istediğimiz bir ülke olmalı. Eğer kendi sorunlarımıza sağlıklı yaklaşırsak Türkiye’ye de öyle yaklaşırız. Çevremize örnek olmadan Türkiye’den örnek olabilecek adımlar talep edemeyiz.
SURİYE’Yİ TERK EDEN ERMENİLERE NASIL YARDIM EDEBİLECEĞİMİZİ DÜŞÜNMEMİZ LAZIM
• Suriye’de olan bitenleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Uzman değilim ama savaşın daha uzun süreceğini çok net görüyorum. Bu artık Arap Baharı’na benzemiyor.
• Suriye Ermenileri olan bitene hazırlıksız yakalandı gibi görünüyor. Savaş Halep’e gelene kadar sanki hiçbir şeyin farkında değillerdi.
Doğru. Biz cemaatin farklı hareket etmesini bekliyoruz ama bir şeyin bilincinde olmamız lazım. Suriye Ermenileri yıllar boyunca hep aynı şekilde hareket etti ve böyle korkunç şartlarda bunun ânında değişmesini istiyoruz. Bu gerçekçi değil…
• Cemaatin bu halinde yöneticilerin payı var mı?
Herkesin payı var. Tabii yanlışları ve doğruları tartışabiliriz ama şimdi bunun sırası değil. Cemaat hareket şeklini nasıl ve hangi şartlarda değiştirebilir diye düşünmemiz lazım... Azınlıklar hep temkinli davranmaya gayret gösterip hükümete sadık kalmayı tercih ettiler. Böyle temkinli bir davranış biçimi kendini koruma içgüdüsünden kaynaklanıyor. Bugün filler savaşıyor ve çimler eziliyor. Onların yanlışları ve doğrularını tartışmak yerine nasıl yardım ederiz diye düşünmeliyiz.
• Ermenistan ve Diaspora Suriye Ermeniler için ne yapabilir?
Bugün çok sayıda insan Suriye’yi terk ediyor. Dolayısıyla artık cemaatin orada kalması için ne yapabiliriz sorusunu değil, ülkeyi terk edenlere nasıl yardım edebileceğimizi düşünmemiz lazım…