Karabağ bir kez daha savaşla ve trajediyle dünyanın gündeminde. Azerbaycan’ın 19 Eylül’de Karabağ’daki Ermeni silahlı güçlerini ve hükümeti dağıtmak amacıyla başlattığı saldırı, 20 Eylül’de Karabağ Ermeni hükümetinin ateşkes şartlarını kabul etmesiyle sona erdi. Ancak şimdi insanî bir krizle ve bir halkın yaşadığı toprakları terketmek zorunda kalmasıyla karşı karşıyayız. 1990’larda yaşanan süreçte ağırlıklı olarak Azeriler yaşadıkları toprakları terketmek zorunda kalmışlardı. 2020’de Azerbaycan işgal edilen toprakları geri alsa da Karabağ’da kesin bir hâkimiyet istediğini gizlemiyordu.
Ateşkes sonrasında Karabağ Ermenileri yollara düştüler. Gazetemiz baskıya girerken Ermenistan’a sığınan Karabağlı Ermenilerin sayısı 50 bine yaklaşmıştı. Belki de olup bitenler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ermenistan Hocalı’nın bedelini ödüyor, ödeyecek” sözlerinde saklı. Karabağlı Ermeniler Aliyev rejimince verilen vaadlere rağmen kendilerini hiç de iyi bir geleceğin beklemediğini düşünüyorlar. Dokuz ay süren ablukadan sonra böyle düşünmeleri de doğal. Sonuçta dünyanın gözleri önünde yeni bir trajedi yaşanıyor, bir halk, sanki kaderiymiş gibi yeniden yollara düşüyor. (İç sayfalarda)
Ayrıca:
-Başyazı: Zangezur Koridoru’nda ısrarın nedeni
-TEBRİZ GEZİSİNDEN NOTLAR: Raffi’nin ve Ermeni kültürel mirasının izinden/Varduhi Balyan-Vartan Estukyan
-Hapishanelerden hak ihlalleriyle ilgili Agos'a mektuplar
-Sayat Nova Çocuk Korosu yeniden sahneye dönüyor
-Ermeni okullarının yöneticileriyle yeni eğitim-öğretim yılını konuşmaya devam ediyoruz. Bu hafta konuğumuz Esayan Lisesi müdürü Dença Çınar.
-Rusya’nın Ukrayna’yla işgali sonrası Türkiye’ye göç eden Anastasia Yemelyanova (Nastya), partneri tarafından Erzurum'da öldürüldü. Natsya’nın feminist mücadelesi
Ermenice sayfalarda:
-Henri Alleg ve ‘Sorgu’- Kurtuluş Baştımar yazdı
-Tekrar aldanmak ahmaklıktır. Pakrat Estukyan "etnik temizlik" üzerine yazdı